final. "i wanna be yours."

890 113 135
                                    


Atsumu, oldukça sade giyinmeyi tercih etmişti bugün. Zaten genelde konsere gideceği zaman daha rahat giyinmeyi tercih ederdi.

Ama tamamen beyaz giyinmesi konusunda uyarmıştı onu Sakusa. Altına beyaz bir pantolon ve üzerine de düz,beyaz bir tişört geçirmişti. Hava serin olduğundan, üzerine beyaz bir trençkot da almıştı.

Şimdi konser alanında bekliyordu. Fazla erkek fan olmadığını fark etti bu sırada. Kızlar,Sakusa'nın ne kadar mükemmel ve nazik olduğundan bahsediyor,ona aşık olduklarını söylüyorlardı.

Ah bir bilseniz gerçekte nasıl.

Ardından sahnenin ışıkları aydınlanmaya başladı. Erken geldiğini düşünmüştü Atsumu. Ama sanırım tam vaktinde gelmişti.

Sakusa'nın üzerinde iki-üç düğmesi açık bırakılmış beyaz,ince bir gömlek vardı. Genelde siyah giyindiği için böyle baya farklı görünmüştü.

Altında da beyaz bir pantolon vardı ve gömleğinin uçlarını pantolonunun içine sıkıştırmıştı. Beyaz da çok yakışmıştı ona.

Bas gitar ve baterinin sesi çoktan etrafta yankılanmaya başlamıştı.

Ardından Sakusa'nın kulaklara ninni gibi gelen sesi duyuldu.

Şarkıların çoğu hızlı ve çok gürültülü olsa dahi,ritmi bir kenara bırakıp Kiyoomi'nin sesini dinleyince, insan ister istemez rahatlıyordu.

Birkaç şarkı sonra, müzik gittikçe yavaşladı.

Ve sıra Atsumu'nun favorisine geldi.

Salonu aydınlatan ışıkların birçoğu sönmüştü. Bunu en geç anlayan da Atsumu olmuştu. Çünkü kendisini aydınlatan ışıklar yanmaya devam etmişti.

Binlerce kişilik kalabalığın arasında yalnızca o tamamen görünür haldeydi. O ve Kiyoomi.

If you like your coffee hot
Let me be your coffee pot
You call the shots, babe
I just wanna be yours

Şarkının başını kaçırmıştı heyecandan. Gözlerinin dolmasına engel olamıyordu. Olduğu yere çöküp bağıra bağıra ağlamak istiyordu. Mutluluktan ağlamak istiyordu.

Secrets I have held in my heart
Are harder to hide than I thought
Maybe I just wanna be yours
I wanna be yours

"Sen zaten benimsin."

"Atsumu. Buraya gel."

Şarkının ortasında konuştu.

Kalabalığı yararak sahneye çıktı Atsumu. İnsanlar değişik değişik bakıyordu onlara.

Ama önemli değildi. Onlar birlikte olabildiği sürece hiçbir şey önemli değildi.

Let me be your 'leccy meter
And I'll never run out

Atsumu'nun eline de bir mikrofon verdi.

Let me be the portable heater
That you'll get cold without

Atsumu'nun ellerinden biri, Kiyoomi'nin yanağına uzanmıştı. Etrafta onlardan başka kimse yokmuş gibi, gözlerinin içine baka baka söylüyorlardı şarkıyı.

At least as deep as the Pacific Ocean
Now I wanna be yours
Secrets I have held in my heart
Are harder to hide than I thought
Maybe I just wanna be yours

Secrets I have held in my heart
Are harder to hide than I thought
Maybe I just wanna be yours
I wanna be yours
I wanna be yours
Wanna be yours
Wanna be yours
Wanna be yours

Araya giren müzik, onların konuşması için zaman tanıdı.

"Atsumu,seni seviyorum."

"Ben de seni."

Gözlerinden akan yaşlar, dudaklarına doğru süzülürken öptü onu Kiyoomi. Biraz utanmıştı,tamam.

Ama hayatında daha mutlu olduğunu hiç hatırlamıyordu.

Bundan sonraki anıları hariç elbette. Bundan sonra her zaman mutlu olacağına çok emindi.

❀●•♪.。‧:❉:‧

Merhaba :')

Final için sanırım yeterliydi, bilmiyorum..

Bir tane özel bölüm yazmayı düşünüyorum. Burada bırakmak pek içime sinmedi. Geleceğe yönelik bir bölüm yazacağım.

Yeni yayınlamış olduğum diğer bir Sakuatsu kurgusuna da bakabilirsiniz. Call me by your name'den ilham aldım biraz.

Sevgiyle kalın 💖

🎉 ᵂʰʸ'ᵈ ʸᵒᵘ ᵒⁿˡʸ ᶜᵃˡˡ ᵐᵉ ʷʰᵉⁿ ʸᵒᵘ'ʳᵉ ʰᶦᵍʰ?||ˢᵃᵏᵘᵃᵗˢᵘ hikayesini okumayı bitirdin 🎉
ᵂʰʸ'ᵈ ʸᵒᵘ ᵒⁿˡʸ ᶜᵃˡˡ ᵐᵉ ʷʰᵉⁿ ʸᵒᵘ'ʳᵉ ʰᶦᵍʰ?||ˢᵃᵏᵘᵃᵗˢᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin