İkinci Bölüm

155 11 0
                                    


  Gözlerimi açmaya çalıştığımda başımda konuşan bir sürü insan gördüm. Acaba St.mungosta mıydım ? Ama burası St. mungostan farklı kokuyordu. St.mungos, küf, şifa iksirleri ve hastane yemeği kokardı. Etrafın temiz kokması ve havalandırılması için yapılan onca büyüye rağmen. St.mungosun imzasıydı o koku . Üstüne üstlük başıma toplandığını hissettiğim onca insana rağmen sessiz de duruyordu. Çevremden lanet yemiş, antik tılsımlar ve nazarlarla efsunlanmış insanların auralarını almıyordum. Korkmaya ve gerilmeye başlamıştım. Neredeydim ben ? Gözlerime ışık huzmeleri yavaş yavaş giriyordu kendimi gözlerimi açmak için zorluyordum hiç kendimi bu kadar aciz hissetmemiştim. Bellatrix kolumu kazırken, bana lanet atarken bile kendimi bu kadar korkmuş hissetmemiştim. Gözlerimi bile istediğim gibi açamıyordum. Bir anda gözlerim tekrar karardı

1 Gün Sonra

  Bu sefer istesem de strese giremediğimi fark ettim . Nerede olduğumu istesem de sorgulayamıyordum. Yavaş yavaş gözlerimi açtım etrafı gözlemeye başladım. Burası bir lüks bir muggle hastanesiydi.

 " Hafızanızı ve beyninizi zorlamayın bayan  Granger . 6 aydır erkek arkadaşınızla komadaydınız aynı anda uyanmanız hepimizi şoke etti. Bacaklarınızı kullanamamanız çok normal kalkıp gitmek istediğinizi biliyorum. Büyük ihtimal hafızanızın %75'ini kaybettiniz . Şimdilik istirahat etmeye ve iyileşmeye bakın. Yaşamanız, beni algılayabilmeniz bile çok büyük bir mucize. Yarın hasar tespiti için erkek arkadaşınızı ve sizi hasar tespiti için bir takım testlerden geçireceğiz isterseniz duyu organlarınız hayati fonksiyonlarınız ne derece etkilendi bunun bir kısmını şimdi yapalım" dedi doktor olduğunu düşündüğüm insan.

 Ah tabiki de isterim, bir an önce burada sağlığıma kavuşmalıyım Harry,Ron, Ginny,Luna,Neville... Benim için çok endişelenmiştir daha bana bu kadar zamandır yalan söyleyen ailemden hesap soracağım. " Bayan Granger istiyorsanız kafanızı sallayın. Konuşmak zorunda değilsiniz." " Ta-mmam d-ok-tor bbey" doktorun kaşı kalktı, şaşırmıştı bu eğlenceli olacak. 

5-6 saat sonra 

Bu sandığım kadar eğlenceli değildi bir sürü nörolojik, psikolojik test yaptırmak ve sanırım buraya arkadaşım falan gelmemişti Malfoylar gibi önemli biri olduğumu düşünüyorlardı. Başımda basın danışmanım ve asistanım olduğunu iddia eden bir grup insan vardı doktoruma ne zaman basın açıklaması yapacak sağlıkta ne zaman olacağımı soruyorlardı. Benim burada işim ne acaba. Yarın bir sürü kan tahlili ve check-up yapacağımı söylediler fizik tedavi ve terapi  için buna göre randevu verip, program oluşturacaklarını söylediler . Devamlı ağlayıp durmam ve 98'de olduğumu söylemem  normal değilmiş. Harry ve Ronu görebilsem rahatlayacağım onlar benim tek ailem . 32 yıl ileriye nasıl gidebilirim ki? Acaba komada mıyım. Bunların hepsi benim hayal ürünüm mü? Hiç görmediğim bu cihazları hayal etmem normal değil. Ne olduğumu ve nerede olduğumu çözebilsem keşke. İntihar etmeyi hiçbir zaman bu kadar arzulamamıştım. Daha Harry ve Ron ile dünyayı gezecektim. Draco bana savaştan önce sevdiğini söylemişti daha onunla önümüzde kocaman uzun bir ömür vardı. Herkes nerede? biliyorum onlar beni asla terk etmez. Başka bir yerde, başka bir boyuttaydım sihir çekirdeğimi veya sihri hissedemiyordum. Onlarsız ve sihirsiz bir hayat bana ölüm gibi gelmeye başlamıştı. Doktorlar odamdan çıkınca sarsıla sarsıla ağlamaya başladım ben neredeydim. Ağlarken kendimi uykuya teslim ettim.


  Sabah uyandığım zaman önüme uzun bir program koydular tepeden tırnağa kontrolden geçmeme gerek var mıydı gerçekten. İhtiyacım olan tek şey ateş viskisi ve sıcak bir duş. Doktora hastaneye alkol sokabilirse ona para ödeyeceğimi söylemeye çalıştım. Ama beyin fonksiyonlarım ve  hafıza kayıplarım geçene kadar yasakmış. Tedavilerde ilerleme kaydedersem belki ödül olarak bir bardak şarap içebilirmişim. Ben votka diyorum, tekila diyorum . Bir bardak şarabı bana uygun görüyorlar. Ayrıca şirketlerimi birleştirdiğim erkek arkadaşımla görüşmemi testlerden sonra uygun görmüşler. Ön görüleri şu anlık benim buradan 4 ay içinde çıkacağım yönündeymiş. Şirketimi geri almak için hafızamın geri gelmesi lazımmış sıçtım diyelim biz şuna. Uzun ve yorucu bir günden sonra bizi toplantı odasına benzer bir yerde bir araya getirdiler. İkimizin de konuşması açılmış akıcı bir biçimde olmasa da en azından rahat bir şekilde konuşabiliyormuşuz. Aynı anda semptomların düzelmesini kafatasının aynı bölümünün zedelenmesine bağlıyorlarmış. Tanışalım bakalım. Adı ne acaba? Bir türlü sormaya fırsatım da olmadı neyse kendim öğrenirim.

" Sen..." "Seninle göreceğim bir hesabım var bulanık dua et sihir çekirdeğimi hissedemiyorum. Sihrim olmadan da tehlikeli olabilirim sevgilim " Siktir o... voldemort olamayacak kadar çekiciydi. Saçları ipek gibi duruyordu ve perçemleri alnına geliyordu. Gözlerimi saçlarından çekip iki delik olması gereken yerdeki buruna diktim. Michelangelonun davut heykeli gibiydi biri sanki onu başyapıtı olarak sergilemek için yontulmuş gibiydi usulca yutkundum. O sırada bana gözlerini kısıp bakıyordu sanki kafamın içinden ne geçtiğini öğrenmek istiyordu. Bu kadar farklı olmasına rağmen gözleri aynı şeytani pırıltıyla parıldıyordu sihirsiz kaldığı tek bir saniye dahi onu değiştirmemişti. O, şeytanın ete kemiğe bürünmüş haliydi. Görünen o ki... burada bu evrende onunla esir kalmıştım. Ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu. Baş düşmanımla baş başa kalmışken intihar benim için bir seçenek değildi. Onu öldürmeye çalışmak... Muggle dünyasında sihrin değil kanunların sözü geçiyordu. Ben 32 yıl sonraya adapte olabilirdim ama o... dünyayı 2. dünya savaşından sonraki haliyle tanıyordu. Onu öldüremem ama buradaki hayatını mahvedebilirim. Herkes için üstüne basabilirim 60 sayfa ithal kağıt vogue'a yapışmış böcek gibi onu ezebilirim... Dudaklarım tüm evrene alay edercesine kıvrıldı " Ya sihirin s'sinin olmadığı bir evrense? Beni kendine düşman etmek istemezsin Tommy. Anlaşılan  komadan çıkınca hastane odasında televizyon izlemekten beynin sulanmış. Ama artık uyansan iyi edersin burada senin değil benim kurallarım geçiyor." Yüzünden ne kadar ifadesiz olsa da  dediklerimi tarttığı anlaşılıyordu. " Görücez, sevgilim. Güçlü olan kazansın "

Hapis/tomioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin