merhaba.
lütfen burayı okumadan hikayeye başlamayın. öncelikle rahatsız olduğum birkaç şeyden bahsetmek istiyorum. ilk olarak, okunma ve oy sayısının orantısızlığı. oy vermek zorundasınız demiyorum ama bu kadar emek vererek yazıyorum ve bir yıldıza basmak bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum.ikincisi ise, bazılarınızın yorum yapma tarzı. arkadaşlar, küfür ederken ayarı çok feci kaçırıyorsunuz. ben yazdığım karakterle ana avrat küfür edilmesinden hoşlanmıyorum. ufak tefek şeyleri okuduğumda ben de gülüyorum ama "ya orospu çocuğu taehyung, anasını siktiğim jungkook'u" gibi şeyler okumak istemiyorum ve bundan çok rahatsız oluyorum. lütfen yapmayın.
6,5k kelime yazdım. lütfen oy verip yorum yapın çünkü beni motive eden şeyler bunlar. ben size hiçbir zaman iyi yorum yapın, iyi eleştiri yapın demedim. saygı çerçevesi içerisinde tüm görüşlerinizi, tüm eleştirilerinizi yapabilirsiniz. ben karşılaştırmalı edebiyat okuyorum ve beni geliştirebilecek en ufacık şeyden memnuniyet duyarım.
neyse. çok konuştum. dediğim gibi, lütfen yorum yapıp oy verin, şimdiden teşekkürler. medyaya şarkı koymuyorum bu sefer, istediğiniz şarkıyla okuyabilirsiniz. hatalarım olabilir. saatlerdir yazıyorum ve düzeltmeye üşendim, ne yalan söyleyeyim. bir ara gelir düzeltirim. keyifli okumalar dilerim.
Taehyung ile beraber yeni bir sayfa açtığımız gün, yani odasındaki ilk sevişmemizde bana öpüşmeyi çok sevdiği söylemişti.
O zaman bu söylediğine pek dikkat etmemiştim açıkçası, kendimi kaptırdığım ve algımı dağıtan çok başka şeyler dönüyordu o anda. Ama şimdi, beni uykumdan uyandıran şeyin dudaklarımda hissettiğim baskı olmasından kaynaklanıyordu ve Taehyung bana verdiği bilgileri yaptığı eylemlerle oldukça güzel kanıtlıyordu.
Gözlerimi açmadan, daha doğrusu açamadan, uyku mahmurluğunun getirisi olan beceriksizliğimle karşılık vermeye çalıştım dudaklarımın üstünde sanki kendi mülküymüş gibi hareket eden sıcak dudaklara. Üzerimde herhangi bir ağırlık yoktu ve bu yüzden Taehyung'un yanımda olduğunu varsayıyordum. Varsayımımı doğrulamak içinse, çok uykuluydum.
Taehyung işin içine dilini falan sokmadı ya da hissettiğim baskı vahşi değildi. Sakin bir sabahı selamlarkenki durgunlukla öptü beni uzunca bir süre. Sonra geri çekilip adımı fısıldadı derin ve boğuk sesiyle. Ne mimiklerle ne de sesimle bir cevap verdim.
O da tekrar şansını denedi, "Jungkook, hadi. Kalkmalısın." Sonra öpücüğünü omzumda hissettim. Huylandığım için başımı refleksif bir şekilde öpücüğünün yaktığı çıplak omzuma eğdim, korumak istermişim gibi.
"Bay Kim..." diyebildim, sesimi bulduğumda. Bulmasına iyiydi fakat konuşunca bu fikir pek de hoş gelmemişti. Çünkü sesim inanılmaz derecede çatallı çıkıyor ve her an çatlayabileceğini en kararlı haliyle belli ediyordu. "Ben izin kullansam ya bugün? Olmaz mı?"
Taehyung'un güldüğünü işittim. Bu nadir yaşanan şeye tanık olmak için gözlerimi açmaya çalıştım ama ancak, Taehyung'un beyaz gömleğini görebilecek kadar becerebildim ve tekrar kapandılar. Bugün kendime karşı istikrarım ve otoritem yoktu. İşin açıkçası, Taehyung ile sabaha kadar sevişmiştik ve en son saate bakabildiğim zaman dört buçuk falandı. Uykusuzluğun yanı sıra tüm vücudum ağrıyordu, kendimde derman bulamıyordum. Gece boyu resmen, patronum tarafından evrilip çevrilmiş ve değişik pozisyonlara sokulmuştum. Sanki dayak yemişim gibi hissediyordum -aslında pek de haksız değildim, bir yerde bu sevişmelerin dayağı andırdığını da inkar edemezdim- ve günlerce dinlensem anca yakamı bırakacak bir halsizlik tüm bedenime çöreklenmiş gibiydi.
"Çok mu kötüsün?" dedi Taehyung. Bu sefer kendime söz geçirmeye inat etmiş bir şekilde gözlerimi araladım. Çok fazla açamasam da, karşımdaki uyku sersemliğinden eser olmayan, büyük ihtimalle duş almış, giyinmiş ve harika görünen Taehyung'u net bir şekilde görebiliyordum ve sinir olmuştum. Ben resmen pelte haldeydim, yataktan spatulayla kazısalar yeriydi ve o sanki dünyanın en iyi uykusunu çekmiş de günün tüm karmaşasını göğüslemeye hazır gibi enerjik duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boss and lawyer | taekook
Fanficjeon jungkook, kore'nin en başarılı avukatıydı ve kth hukuk bürosu'nun sahibi kim taehyung'u pek sevmezdi. taehyung da ona karşı aynı hisleri besliyordu fakat ne derler bilirsiniz, en büyük aşklar nefretle başlardı. !yetişkin içerik.