classic music

334 31 10
                                    

"Vivaldi."

"Mozart."

"Beethoven."

"Tchaikovsky"

"AHHHH! Cidden.."

"Zevksiz olan sensin, Miya."

"Burnun çok havada, Sakusa."

"Onu aşağı indiremeyecek kadar beceriksizsin, haksız mıyım?"

"Eh... bu zamana kadar indirmiyor olmam, indiremeyeceğim anlamına gelmez ama?"

"Denesene."

Ve Komori, elindeki saksofonu bırakarak ikili arasına girmişti. İki tane müzik dehâsının bu anlamsız atışmalarına bir anlam veremiyordu kendi içinde. Sinirle burnundan solumuştu. Kolları ikisinin göğsünde yerini almış, öfkeli bakışlarını dikmişti kaşlarını çatıp duran mızmız çocuklara.

"Eğer birlikte geçinemiyorsanız, bu işi yapmayın. Sizin yüzünüzden daha kaç kere dağılmaktan son anda döneceğiz biz!? Bencilliğiniz yüzünden etrafa zarar vermeyi bırakın. İki küçük çocuktan farkınız yok. Aklınızı başınıza alın ve düzelmeden buraya adım dâhi atmayın."

Komori, Sakusa'nın hayatında gördüğü en ciddi yüz ifadesi ile konuşmuştu sanırım. Öyle bir ifade vardı ki gözlerinin ardında, Sakusa kuzeninin ilk kez bu kadar kıvılcımlı oluşuna şahit oluyordu. Şaşkınlıktan gözleri büyümüş, ağzı aralanmıştı fark etmeden.

Atsumu ise ona kezâ öfkesini hâlâ koruyordu. Komori'nin sözleri bir kulağından girip diğerinden çıkmıştı sanki. Gözlerini nefret ettiği kıvırcık saçlıdan bir saniye bile ayırmıyordu. Elindeki kemanı sıkmaktan kırabilirdi, siniri bedenini ele geçiriyordu.

Ancak Sakusa, yaşadığı bu ani şokla alanı ilk terk eden olmuştu. Ne çekilmez velet diyerek söylenmiş, kuzeninin elini göğsünden ittirerek ayrılmıştı odadan. Maskesinin ardında sakladığı yüzünü daha da gizlemek istemişti, biraz daha çekti yukarıya beyaz bezi.

Dışarı çıktığı an bedenine nüfuz eden soğuk havayı çekmişti içine. Sinirden ateşi çıkmıştı. Adrenalin öyle bir dolanıyordur ki bedeninde, damarları patlayacak; beyni zonklamaktan kafatası çatlayacak gibiydi. Hepsi o aptal Miya yüzündendi.

Kendi deyimiyle 'Solucan Atsumu' daha bu yıl gelmişti okullarına. Inarizaki Lisesi'nden transfer olmak zorunda kalmış, Itachiyama Lisesi'nden başka bir liseye de puanı yetmemişti. Gerçi, en yüksek puanlı lise burasıydı. Bu veletin zeki olma düşüncesi bile Sakusa'yı sinir etmişti.

Saçlarına daldırdı ellerini. Üfleyerek ilerledi boşbahçeye doğru. Biliyordu, şimdi o sarışın solucan gelip hesap soracaktı.

Beklediği gibi de oldu. Sarı boyalı saçlarını savura savura ilerliyordu Miya Atsumu. Hacimli kısımları havada süzülüyor, parlaklığı bir güneşi andırıyordu. Sakusa kaşlarını çattı. Bu solucanın gözüne güzel gözükmemesi gerekiyordu. Birden beliren bu yıldızlar, flaşlar nereden gelmişti? Deliriyordu belki de. Delirtmişti en sonunda bu adam onu.

"Senin yüzünden bu yarışmayı kaybedeceğiz. Büyük egon ile bunu mahvetmene izin vermeyeceğim."

"Ha? Sarışınlar aptal oluyormuş diyen insanlar haklıymış. Kimin egosu Nirvana'ya ulaşmış karıştırdın herhâl, Miya. Seninle daha faz- Has."

Atsumu ve Sakusa o ana kadar hiç fark etmedikleri futbol oynayan arkadaşlarının gazabına uğramışlardı. Hızla bir top Atsumu'nun kafasına çarpmış, o da Sakusa'ya kafa atmış ve sonunda ikisi de bayılmıştı.

Çevredekiler gülmek ile gülmemek arasında gidip geliyor, bu saçma olayım içindeki acıyan canları umursamuyorlardı. Gerçi, bunu kim görse gülmeden edemezdi. Birkaç kahkaha sesinden sonra hemşire odasına götürmek için ikisini toplandılar futbol oynayanlar.

atmışım ama devamı gelir bunun  #yeni güncelleme

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sakuatsu one-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin