MEZARLIKLAR

771 153 246
                                    

Selam sevgili yoldaşım bir çiçek bırak bize ve gir hayatımıza... Hoş geldin, çok ağlama ama göz yaşlarını da içinde tutma.
Bu kitap aslında en çok senin için 🌸💓

08.07.23

Aslında hikaye şöyle; herkes sevdiğinin kahramanı olmak ister, her şey sevgiyle ilgili

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında hikaye şöyle; herkes sevdiğinin kahramanı olmak ister, her şey sevgiyle ilgili. İnsan sevdiğini arar her zaman, yollarda, sokaklarda, evlerde... Her yerde.
Sizin de sevdiğinizi bulmanız dileğiyle, iyi okumalar 🪄

🤍

Mezar çiçekleri vardır bilir misin?
Ruhunu saran, seni yalnız bırakmayan.
Onlara iyi davran çünkü en çok onlar hak eder sevmeyi, sulanmayı, büyütülmeyi.

Mezar çiçekleri vardır bilir misin?
Sen gitsen bile seni yalnız bırakmayan.
Toprağını saran, kökleriyle sana çatı olan.

Mezar çiçekleri vardır bilirsin,
Tüm duyguları içinde barındıran,
Sana nefes aldıran.
Onlara iyi bak çünkü en çok onlardır son yolculuğunda bile ruhunu yeniden yaşatan.

"Sana bu çiçekleri mezardan aldım, hayır almadım çaldım ama zaten onlar senindi, ellerinde can bulan çiçekleri ellerimle öldürdüm.
Üzgünüm sevgilim senin yaşattığını öldürmek sadece senin için, içime ek onları avuçlarım öldürür ama kalbim büyütür."

"Avuç içlerin cinayetin hançeri,
Bileklerin, köklerin kanlarıyla kaplı.
İçini aç sevgilim,
Yaşamları yeniden var olsun çiçeklerin."

🤍

Bazı insanlar ağlamak için göz yaşına ihtiyaç duymazdı, yüzü kuru kalırken içi kan ağlardı.
Ve bazı insanlar ölmek için toprağın altına girmeye gerek kalmazdı.
Nefes alırken, kalbi çarparken ruhlarını avuç içlerine gömer ve bir ölüye dönüşürlerdi.

Mezarlıktaydım.
Üzerimde rengi solmuş yeşil bir ebise vardı. Çıplak ayaklarım kanlanmış, çamur olmuştu ve ay geceyi koynuna almış, kendini de yukarıya asmıştı.

Gecenin kaçıydı?
Hayır hayır ilk soru bu olmamalı.
Benim mezarlıkta ne işim vardı?
Evet ilk soru bu olmalı.

Karanlığın esir aldığı ama ayın ışık saçtığı mezarlığa baktım. Önüm de binlerce mezar vardı, kaşlarımı çattım.
Burası benim yuvam mıydı?

Etraf hafif sisle kaplıydı ve bu beni korkutmalıydı.
Neden korkmuyordum ki?

Ya da neden korumalıydım ki?
Binlerce ölü arasında onlardan tek farkım nefes almaktı.

MEZAR ÇİÇEKLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin