Gel zaman git zaman aradan 3 4 sene geçmiş artık neyin ne olduğunu idrak etmeye başlamıştım.
Liseye başladığım zaman ergenliğe girmiş her erkek gibi, kızlara ilgi duymaya, farklı boyutlara, gezmeye ve söz dinlemeyip kendi başıma takılabilirim havalarına kapılıp tam bir ergende olması gereken durumları yaşıyordum.(ergenler kızmasın sizler farklısınız zaman çok değişti.)
Yine aynı arkadaş ortamı, hepimiz büyüdük daha olgun olmuştuk. Bulunduğumuz askeri yerde sosyal tesisler içerisinde internet kafede süreki o dönemee büyüyenler bilir knight, age of empires, counter strike gibi oyunlar yeni yeni meşhur oluyor.
Hergün akşam 9 a kadar internet kafede oyun oynayıp yıllardır süregelen akışkanlığımız askerlerin yanına gitmeye o gün tekrar karar vermiştik.
Artık sahil kenarında ki kulube yenilenmiş etrafı kapatılmış daha modern ışıklı bir kulübe olmuştu.
6600 telefonların oldugu bir zaman ve tekrar ediyorum bilenler bilir 3mpixel kamera ile cinsel içerikli filmlerin izlendiği bir zaman.
Kulübenin kapısını çalmamızla iki askerin yerinden fırlaması korkmaları bir oldu. Selam verip aldıkdan sonra sakinleşince. Niye korktunuz falan diye sorduk. Ellerinde telefon cinsel içerikli film izlediklerinden telaşeye kapıldıklarını söylediler.
Hadi abi bizede gösterin ne izliyorsunuz diye ısrar ettikçe, oğlum çocuksunuz daha ne bileceksiniz falan deyip geçiştiyorlardı.
Abi bizdede var istersen gönderelim dememizin ardından kabul ettiler. Şimdi düşününce bakıyorum sonuçda ordaki askerde 20 yaşlarında o da yeteri kadar olgun değil. Biz ise 16.
Yanladında durduktan sonra. Ayrıldık eve doğru giderken çokda sık olmayan ağaçların arasından yürüyüş yolundan gidiyorduk. Bir yandan off o neydi nasıl yapıyordu gibisinden konuşurken kanımızım hıxlı kaynadığından hepimiz erekte olmuştuk. Artk yeterince vücudumuzu tanımış. Önümüzdekinin işemek dışında ne işe yaradığını biliyorduk. Arkadaş oğlum ben dayanamıyorum şurda halledicem lan dedi. Lan salak mısın eve git dedikçe evde de yaparım dedi.(yetişkinlerin ne yaptığını anladığını umarak devsm ediyorum).
Sonradan nasıl olduğunu hatırlamasam da ilk o sonra diğeri ve ben en son karanlıkta yapıyorduk. Elimizde telefon hiç olmaması gereken durumdaydık. Bir ağacın yanında yüzüm ağaca dönük hepimiz birbirimizi görmeyecek şekilde işimizi tamamladık.
Bitirdikten sonra, kimse görmesin diye ayağımla toprağı üzerine ittirdim örttüm. Hepimiz bitirdikten sonra sanki ellerimin kollarımın çok ağrıdığını hissettiğimi hatırlıyorum. Hiç bişey olmamış görünmediğimizden de emin olduktan sonra evlere dağıldık. Fakat evler lojman olduğu için aynı binada oturuyoruz zaten.
Eve geldiğimde annem ve babam misafiriğe gitmiş karşı komşuya anahtarı alıp eve girdim. Oturma odasına gidip televizyonu açtım. Gülbeyaz adlı dizi vardı o zamanlar. Onu izlerken bir yandan aldığım cips ve kraker yiyordum. Normalde hiç ketçaplı cips sevmem ama o gün nedense canım çekmişti. Bir süre sonra ışıklar kapalı sadece tv ışığıyla ortamın aydınlıgı varken gözüm cips paketinin üzerindeki ketçap kırmızılığı resmini kan olarak görmeye başladı. Gözlerimi açıp kapatıyorum daha cok akıyor gibi gördüğüm kan. Bir anda elimden cipsi attım. Sadece tv ye odaklanmaya çalıştım. Ve o sırada bir anda elektrikler gitti..
