Hocanın bağırmasıyla uyandım. Galiba son dersteydik. Ve ders matematikti. Amına koyum ben bunu bulan kişinin. Ne bok varsa gitmiş bulmuş matematiği.
"Kızım duymuyor musun sen?! Gel çöz bakıyım şu soruyu."yerimden kalktım. Herkes öcü görmüş gibi bakıyordu bana. 'Ne bakıyonuz'diye bağırmak istedim ama yapmadım. Sonuçta ilk gündü. Bok etmeyelim herşeyi.
Soruya baktım. Bakmaz olaydım. Bakarken bile yoruldum. Sayı yoktu lan soruda. Bide uykudan yeni kalktım. Bok çözerdim bu soruyu ben. Bi süre soruyla bakıştık.
"Kızım seni mi beklicez burada? Çabuk yap şu soruyu."hocanın gelmişine geçmişine sövdüm. Ben senin o cırtlak sesini bi yerlerine sokarım . O çakma sarı saçlarını eline veririm. Ve o yüzünü öyle bi dağıtırım ki pudrayla bile düzeltemezsin lan.
"Hocam başkası yapsa olur mu? Başım çok ağrıyor da."ben bugünlerde fazla mı kibardım ?"Tamam ama bi dahaki sefere yapamassan bozuşuruz bak " evet ben seni öyle bi bozarım ki. Yerime geçtim. Ve zil çaldı. Şu zile bi gün dua etçem . Nası da güzel çalıyor öyle. Yerimden kalktım.
Anons yapılıyordu. "Çocuklar lütfen tören alanına gelin."tören alanına geldim. Bu arada hiç çeliği görmemiştim. Aman be uzak olsun ztn. Kısa boylu kel müdür konuştu" Çocuklar önümüzdeki hafta 15 tatil. Dinlenmeniz amacıyla bir otel düzenledik.
Bütün masraflar okula ait. Bu arada otel ile bilgileri duvardaki afişten alabilirsiniz. İyi tatiller."dedi. Herkes tatille ilgili şeyler konuşuyorlardı. Ben gitmeyeceğim için afişe bakma gereği bile duymadım. Otele gidiş tarihi galiba yarından sonraydı. O kadar çok bağırarak konuşuyorlardı ki ben bile duymuştum. Çelik birden yanımda belirdi. Vampir olduğuna dair kuşkularım vardı valla. O nası bi geliş lan. "Hadi?"dedi.
Arkasından yürümeye başladım. Arabaya bindik. Yol boyunca konuşmadık. Arabadan indiğimizde yeni bi eve gelmiştik. 'Burası neresi 'diye sormadım. Çünkü yorulmuştum. Uyumak yoruyordu. Gün boyu uyumuştum,ama yine de uykum vardı. Naapıyım? Ayılarla akrabalığım var benim. Tam 'odam neresi' diye soracakken " En üst katta soldan ilk oda"dedi.
Kesinlikle düşüncelerimi okuyordu. Ve vampirdi. Emindim. Ben böyle saçmalarken bi yandan da odama doğru gidiyordum. Odanın duvarları dahil heryeri siyahtı. Allahım. Çok güzeldi. Bu çocuğu sevmiştim. Üstümü değiştirmeye üşendim. Sanki kıyafetler vardı da. Belki vardır ümidiyle dolaba ilerledim. Evett. Kıyafetler vardı. Hemde birsürü. Hepsi de tahmin ettiğim gibi siyahtı.
Pijamalarımı giydim. Ve yemek yemeye üşenerek yatağa yattım.
***
Sabah kalktığımda saat 6.30 tu. Hemen hazırlandım. Aşağı indim. Yoktu. İnşallah gitmemiştir diye geçirdim içimden. O olmasaydı nası gitçektim acaba? Ulaşım sıkıntı. Aklıma gelen fikirle dışarı baktım. Arabası olmadan gidemezdi değil mi?
Ne kaa zekiyim ben yaa. Arabası ordaydı. Yaşasınn. Demek ki gitmemişti. Sonunda gördüm onu. Dışarı çıktı. Bende arkasından. Arabaya bindik. "Numaranı verir misin?"diye sordum. Yüzünde yine o sevmediğim piç smile yaptı. Lanet olsun. Ben iyi niyetli soruyorum o fesat anlıyor. Böyle olacağını biliyordum.
"Tanımadığım kişilere numaramı vermem."dedi. "Meraklı değilim senin numarana. İletişim açısından diyorum. Bilmediğim şehirde ve bilmediğim bi okuldayız. Anladın?"dedim.
İçinden bi şeyler mırıldandı. Telefonumu aldı ve kendini kaydetti. Bu arada okula gelmiştik. Dersi bu sefer biliyordum. Tarihti galiba. Bu dersi hiç anlayamamışımdır. Geçmişte kalmış şeyler. Ne gerek var şimdi geçmişi öğrenmeye? Zil çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Kız
JugendliteraturAsla yıkılmayan duvarlarıyla yaşayan bir kız.Hiç arkadaşı yok.Babası küçük yaştayken ölmüş.Annesi hep yurtdışındaymış.Kız hep kimsesizmiş.Ama annesinin karıştığı işlerden habersizmiş.Bu işleri,kaçırıldığında öğrenecek.