şuan basketbolda olmam gerek ama kitabı yazıyom hayırlısı
"VER ŞU TELEFONU YOSANO KSJKSAKJSKASSAKJSK"
"konuşamıyorsun ki konuşamıyorsan ne yararı var sana telefonun"
"tatlı söylüyorum..."
"..."
"AGAAGHGAHGHAHGAGHAGHAGHAGHGAGHAHAHG"
diye bir kahkaha koptu arkadan cümlenin üstüne bu ses Dazai Osuma'ya aitti
"zaten tek yaptığın şey şeker sömürmek"
"SUS DAZAİ"
diye başka bir ses geldi bu Doppo Kunikida'ydı
"İŞİNE GERİ DÖN DAZAİ"
"Biliyor musun şeker yemek beyni zekileştiriyormuş"
Kunikida not almaya başlamışken Dazai'den ikinci kahkaha koptu
"bu bir yalandı"
Kunikida sinirlendi
Yosano yanıma yaklaşıp kulağıma fısıldadı
"normalde hiç böyle davranmazsın niye onla konuşamadın ki?"
"h-hiiç"
dedi Ranpo sesi titremiş şekilde bu ise bir sıkıntı olduğunu Yosano'nun anlamasına yol açmıştı
"bana anlat yoksa sana şeker meker yok 1 hafta U^U"
"üffff"
diye tepki verdi Ranpo yüzündeki endişe silinmiş yerine kızgınlık gelmişti
"eee?"
dedi Yosano şekersiz kalamaycağını bilerek
"tamam anlatacam!"
dedi Ranpo yenik düşerek
o ad aklıma eski bir arkadaşımı getiriyor onun da ismi aynıydı onun tek arkadaşıydım o da benim tek arkadaşımdı tabii tek insan arkadaşı Karl adında rakunu vardı okulda hiç kimse onu sevmezdi
"zaten ne işe yarıyorsun ki"
"kimse seni sevmiyor"...
...
zorbalık yapılsa da mutluydu çünkü ben yanındaydım
sonra ormanda kayboldum ve bir çukura düştüm ve orada sıkıştım ölecektim açlıktan ölecektim ama mucizen hayattaydım çünkü oradan çıkmıştım ama kimse yoktu"
"böyle bir insanın böyle bir dönemden geçtiğini kim bilebilirdiki"
dedi Yosano üzgünlüğü sesinden belli oluyordu Kunikida bir yandan Dazai'yi öldürmek üzereydi
Yosano Ranpo'ya baktı ve oradan ayrıldı dışarıya adımını attı ve etrafa bakındı etrafta kimsenin olmadığına emin olup bir kağıt çıkarttı ve üstündeki yazıya bakıp telefonundaki numaraları tuşlamaya başladı telefon çaldığında cevap gelmedi onun geri arayacağını umut edip geri içeri adımlar attı Atsushi kağıt işleri yapıyordu Ranpo ise şeker kavanozundan şeker alıp ağzına atıyordu Herkes uyumaya gitmişti
Bu aralık farklı olucaktı
Bu aralık belki hatırlarım onun gülümsemesini güneşten sıcak ifadeyi bana sarılıncaki aralığın soğukluğunun gidişini en karanlık zamanda bana ışık olan kişiyi görmek
Tek yılbaşı isteğim buydu
Onu görmek
"Hey Ranpo-san!"
"Hm?"
"Hey Kyoka"
"Atsushi abi ile yılbaşı için alışverişe gideceğiz gelmek ister misin?"
"Hiç işim yok gibi haydi gidelim"
Dedi Ranpo Atsushi ve Kyoka ile yürümeye başladı tren'e doğru
"Araba kullanamıyorsun değil mi?"
"Evet"
Trene vardıkları zaman gelmesini beklediler trenin
"Bu adres biraz uzak gibi"
Diye sayıklanarak tren'in oraya adımlar attı
"Sakin olun yanımda para var sizin unuttuğunuzu tahmin etmişti-"
Derken Ranpo göz göze geldiler Poe ile aralarından tren geçti ve Poe kayboldu...Yılbaşı yaklaşıyor yaşasın evde sıcak çikolata içip kurabiye yemeye bayılıyorum :3 kitabı yazıcak çok zamanım yok ama yazmaya devam edeceğim yazım hataları olabilir çünkü saat 2'de yazıyorum bunu
424 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ranpoe fanfic'i ama Türkçe(YENİDEN YAZILIYOR!)
Acak"Bekle, gitme !" "..." Esrarengiz oğlanın, tekrardan göz önünde durmaktan kaçınmasını izledi. O, çok yakında, ama aynı zamanda çok uzaklarda; karanlık, ıssız yerlerde herkesten saklanmaya çalışıyor.