Ah bu Kazalar

235 12 10
                                    

*Ceren*

İkimiz de öyle kalakalmıştık aylardır görmemiştik birbirimizi neler hissettiğimi bilmiyordum onu karşımda görmek ne hissettirdi bilmiyorum sadece bakıyorduk Feraye Abla gelene kadar;

-ah be Ceren gitti tatlılar demesi ile kendime geldim yerden tatlıları almaya çalıştım o dalgınlıkla  özür dilemeye başladım

-özür dilerim bir yoruldum tabi o zaman Nedim benimle konuşmaya başladı;

-Ceren ne yapıyorsun burada nasıl burada olabilirsin

-Sanane bundan Nedim seni ne ilgilendirir?

-Beni ilgilendirmez bu benim davetim biliyorsan

-Siz davet falan bilir miydiniz ? Çok şaşırdım diye söyleyip daha fazla içimi dökmeden oradan ayrıldım Feraye Hanım da beni eve gönderdi zaten eve gittim direkt.

*Nedim*

Ceren'i karşımda görünce şok geçirmiştim bunu da en iyi şekilde gösterdim ama onu görünce her şey gözümün önüne geldi iyisiyle,kötüsüyle tüm yaşadıklarımız bir film şeridi gibi gözümün önünden aktı gitti.
Ama ona kızmıştım haklıymış gibi davrandı üste çıkmak istedi diye düşündüm ama belki de haklıydı ya değildi ne farkeder onca ay geçmiş üstünden ah gerçi medenilik onda ne arar ? Ama bu gece bozulmamalıydı bütün Ceren ile ilgili düşünceleri atmak istesem de  ve davete de devam etsem de Ceren'in hali çıkmıyordu aklımdan o çalışıyordu hayal edemezdim onu öyle garipti tabi bir o kadar da güzel neyse beni ilgilendirmez...

*Ceren*
Evdeydim,sürekli onu düşünüyordum takım elbise giymişti o kadar olgunlaşmış ki derken bir kahkaha attım komikti sonuçta onu öyle görmek ama her neyse ona çok öfkeliydim beni terk etmesini unutamıyorum ben ona güvenmiştim her şeye her kötü şeye rağmen olabileceğimize inanmıştım umudum vardı ama o bütün umutları yerle bir etmişti her şey bitmişti onu bir daha görmeyecektim...Görmemem gerekiyordu...
Her şeyin bittiği noktadaydım...Bunları düşünürken uykuya dalmışım sabah uyandığım da sekizdi saat on dakika için de çıkmam lazımdı kahvaltı etmeden çıkmak zorunda kaldım koşa koşa bir taksi aradım ve buldum sonunda...

*yirmi dakika sonra*

Neyse ki zamanında yetiştim yoksa ekstra azar işiticektim dün tatlı düşürme meselesi fazla uzamaz. Kafeye geldiğim de Feraye Hanım gelmemişti ben de yedek anahtar ile açıp hemen tatlı , yiyecek ve masaları hazırladım ardından hemen Feraye Hanım geldi asık bir suratla;

-Sen erken mi geldin?
-ha yok zamanında geldim
-anladım tamam
-Feraye hanım siz iyi misiniz bakın ben dün için özür dilerim başım döndü birden
-iyiyim bir şey olmaz biraz yorgunum sadece
-peki Abla bitki çayı yapayım mı ister misin?
-yok gerek yok sağol
-tamam

*Nedim*

ya herşey farklı olsaydı biz olsaydık ben inansaydım bize nasıl olurdu herşey?
diye düşünürken davetin olduğu yerde ihale toplantısı var saat 16.00'da
gerekli belgeleri hazırlaması için asistanıma söyledim ben de biraz yürümek için çıktım kafamdan nasıl atmam gerekiyor bilmiyorum çok kötüydüm benim için acı vericiydi ama olabilirdi onunla hep karşılaşabilirdim bunu bilmem lazımdı... 

Gidebildigim kadar gittim yürüdüm saat 15.10'a kadar sonra toplantıya gittim.

*Ceren*

Bugün bolca müşteri vardı işlerin açıldığını görmek beni mutlu ediyordu insanbir uğraşı olması çok güzel insanın kafası dağılıyor unutuyor her şeyi.
Feraye Hanım çağırıyordu beni yanına gittim

Feraye Hanım;
-Ceren dün davet yerine git ücreti alman lazım dün vermediler
-Nasıl yani tekrar mi gideceğim
-e tabi ki hadi git
-peki
Dedim sadece korkmuştum Nedim'i tekrar görmekten ya oradaysa offf ne yapacağım şimdi?

Bir taksiye atladım davet yerine gittim ücreti kimden alacağım derken beni buldu ücreti verecek kişi hemen hızlıca ücreti aldım tam çıkacakken birine çarptım bir baktım bu kişi yine ve yine Nedim!

*Ah bu Kazalar!!!*

-Ceren?
-Efendim Nedim?
-Yine ne yapıyorsun burada ?
*elimde ki para zarfını gördü;*                -ah yinepara şaşırmadım,degişmemişsin
-aptallık sen de kalıcıymış Nedim verdiğimiz tatlı hizmetinin parası
-iyi peki ama sakin dolanma peşimde
-dolanma peşimde mi ??? Boşuna uğraşma hayatımı tekrardan mahvetmenize izin vermeyeceğim, Hayatıma girmenize de izin vermeyeceğim merak etme ama şunu bil her şeyi bitiren sendin sayın Nedim Karaçay!

Onun için haklıymış gibi davranmayı kes, evet ben iyi biri değildim sana çok kötü şeyler yaptım pişman da oldum ya ben senin için her şeyden vazgeçtim ancak sen de masum değilsin Karaçay, sen de doğmamış bir bebeğin kanı var ama ben unuttum da sen senin için sen affet diye köpek olmamı görmedin hadi sana hoşçakal
diyerek çıktım kafamın estiği yere sahile gittim.

*Ah bu sahiller* 

Düşündüm durmadan düşündüm biz olur muyduk diye bilmiyordum kafamda cevapsız sorular doluydu.

Acaba ağır mı konuşmuştum resmen içim de ki kanı boşaltmıştım neden bu  kadar serttim offf offf ne yapacaktım şimdi ondan nefret ediyordum,ama bir o kadar da aşıktım ona ölmek istiyordum...

Evettt bu bölüm de bitti umarım beğenmişsinizdir. Görüş ve önerilerinizi yazmayı unutmayın bekliyorummmm










  

Kötü ve İyi  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin