saltation | yoonmin

04, detail

4 • Detay

Kim Seokjin - Abyss

—

Jimin yuvasına geri döndüğümde Taehyung'u yatağında otururken buldu.

Omega hâlâ yarım saat önce alfa Min Yoongi ile yaşadığı garip anların şaşkınlığını yaşıyor olsa da bu şaşırtıcı manzara onu deminki andan söküp şimdiki zamana almayı başarabilmişti. Taehyung, Jimin'in dizüstü bilgisayarını çıkarmış ve yerdeki yatağına serili olan çarşafın üzerinde kucağında bilgisayarla bir şeyler yapıyordu.

"Şifren ne?" Taehyung geldiğini fark ettiğinde bakışlarını ekrandan çekip ona bakarak konuştu. "Yaklaşık yirmi dakikadır bu şifre çubuğunun arkasındaki baloncukları patlatıyorum."

Jimin, Taehyung'un ekran koruyucusuyla oynayacak kadar sıkılmış olmasına fazla takılmadı. Seokjin'in ona verdiği müfredat zarfını dikkatlice valizinin üstüne bırakıp, "Olmaz," diyerek omegaya doğru ilerledi. "Bütün araştırmalarım onun içinde. Ya kazara bir şeyi silersen?"

"Bunda nasıl bir araştırma var ki?" Taehyung, bilgisayarı tamamen kaldırıp bir süre çevresini inceledi. Jimin diğer omeganın bileğinin hâlâ mousepad'e* baskı yaptığını ve ekrandaki baloncukların üzerine tıklamaya devam ettiğini görebiliyordu. "Gördüğüm diğer bilgisayarlara kıyasla çok küçük. Ve klavyesi takılı."

Jimin dürüstçe, "Gerçekten bilmiyorum," dedi. "Mağazadan yeni satın aldım."

Son cümlesiyle birlikte ona dönen omeganın gözleri anında parlamıştı. "Bana onlarla ilgili her şeyi anlat," dedi aniden canlanmış bir şekilde.

"Mağazalarla ilgili mi?" Jimin çizmelerini çıkarırken konuştu.

"Evet," Taehyung hevesli olduğunu belli eden bir nefes aldı. Jimin'in dizüstü bilgisayarını kapattı ve yavaşça yatağının yanına yere koydu. "Onlarla ilgili çok şey duydum yine de buradaki pazardan çok daha farklı olmalılar değil mi?"

Jimin o an zihninde aniden parlayan bir fikir sayesinde omega ile girdiği bu etkileşimi nasıl kendi yararına çevireceğini biliyordu.

"Önce bana buradaki pazarı anlat," dedi aklındaki fikri dile getirerek. "O zaman sana mağazalarla ilgili merak ettiğin her şeyi anlatabilirim. Hatta sana çevrimiçi olan birkaç mağazayı da gösterebilirim."

Taehyung bu anlaşma karşısında geriye doğru yaslanırken büyüttüğü gözlerini dediklerini tartarcasına kıstı. "Pazarlar mı? Neden bunu bilmek istiyorsun ki? Sadece gidiyorsun."

"Bir şeyleri yapmadan önce orada neler olduğunu önceden bilmek istiyorum. Bu beni daha az endişeli yapıyor ve stresimi azaltıyor." Dedi Jimin omuzlarını silkerek.

"Anlatmak sıkıcı," Taehyung dudaklarını bükerek konuştu. "Sadece önümüzdeki birkaç gün neye ihtiyacın olduğunu bana söyle. Birlikte gidebiliriz ve senin için fiyatları düşürmelerini de isterim, tüm alışveriş boyunca da yanında olurum."

Jimin için böylesi kulağa çok daha kolay geldiği için "Anlaştık," dedi. Yeni yeni uyum sağlamaya başladığı bir yerde daha önce hiç yapmadığı bir şey için endişeli olması garip karşılanmamalıydı. "Hangi tür mağazalar hakkında bilgi almak istiyorsun?"

"Hepsi," Taehyung tekrardan hevesli bir şekilde ileri çıktığında Jimin iç çekerek yatağına oturdu.

–

Jimin ilerleyen günlerde şaşırtıcı bir şekilde hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını fark etti.

İhtiyaç duyduğu veya isteyebileceği her şeyin yeni evinde kendisine sunulduğunu fark etmişti ve bu onun için inanılmaz derecede hoş bir histi. Jimin bir şeyi eski evinde unuttuğunu söylediğinde ya da bir şey satın alması gerektiğini her dile getirdiğinde bahsettiği şeyleri odasında ya da okuldaki masasında buluyordu. Bu yüzden Taehyung'un pazarla ilgili olan teklifi gün geçtikçe daha da gereksiz bir konuma gelmişti. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştı ama şimdi onu tanıyan ve onu önemseyip onun için çaba sarfeden kişilerin olması gerçekten hoşuna gidiyordu.