1

1.7K 112 90
                                    

İyi okumalar💜

Atlı araba taşlı yollarda yüksek ses çıkarta çıkarta ilerlerken sarsılmamı umursamadan arkada oturmaya devam ettim.

Araba yüksek ses çıkartarak durduğunda atı süren hizmetlinin sırtına dokundum.

"Neden durduk? " hizmetli sertçe yutkunup kafasını bana çevirdi.

"Efendim yolda cesetler var" kaşlarımı çatıp atlı arabanın açık olan arka tarafından dışarı çıktım.

Yerde bizim sarayın askerleri yatıyordu.

Bacağımın kenarına bez yardımı ile bağladıgım çakıyı uzun beyaz olan elbisemi hafif yukarı kaldırarak elime aldım.

Etrafı kolaçan ederek önümdeki askerlerden birinin yanına eğildim.

Nabzı atmıyordu, diğer askerlere de bakmak için ilerlediğimde arkama bakmadan hizmetliye bağırdım.

"Orda duracağına gel de yaşıyorlar mı kontrol et!" Ses gelmediğinde arkamı dönüp sinirle tam bağıracaktım ki hizmetlinin boğazına dayadığı bıçağı sıkıca tutup bana bakan yabancı adamı görünce bu yapacağım şeyden vazgeçip elimdeki çakıyı ona doğrulttum.

"Ne yapıyorsun?!" deyip bağırmam üzerine adam Ükâla bir şekilde gülümsemiş ve dalga geçercesine konuşmuştu.

"O elindeki Çakı ile mi beni öldüreceğini düşünüyorsun? " elimdeki çakıya tedirginlikle bakıp adama sinirle baktım.

"Adamları sen mi öldürdün? " yerdeki adamlara bakıp güldü.

"Sen değil siz" demesiyle hizmetli adamın göğsüne ok saplandı ve benimde arkamdan boynuma bıçak dayandı.

Sinirle gözlerimi kapatıp elimdeki çakıyı yere attım, arkamda ki her kimse dudakları kulağımın hemen yanında olduğu için nefesi huylandırmaya başlamıştı.

Arkamda ki kişiyle birlikte üç kişi iken yanımıza gelen oklu, kılıçlı ve daha bir sürü malzemelerle insanlar gelmişti.

"Kimsiniz siz?!" Bağırdığımda arkamdakinin sert bir nefes verip güldüğünü hissettim.

Boynumdaki eli iki elim ile çekmeye çalıştığımda kolunu daha sıkı sarmasıyla ellerimi serbest bıraktım ama hâlâ onun kolunun üstünde duruyordu.

"Sakin ol prenses..." arkamdaki kişi konuştuğunda prenses olduğumu bilmesine şaşırdım.

"Nasıl böyle bir şeye cürret edersiniz?!" Bağırmam ile elinde oku olan sarı saçları örgülü olan kız sinirle bana ilerliyordu ki yanındaki lacivertimsi saçlı olan adam kolundan tutup onu durdurdu.

"Çekin o pis ellerinizi üzerimden! " kedi gözlü kılıcı olan kız alaya gülümsedi "aman prensesimizin elbisesi kirlenmesin."

Bir anda nerden gelmişlerdi bunlar?

"Size emir veriyorum beni hemen bırakın! " arkamdaki adam sinirlenmiş olmalıydı çünkü kolunu daha da sıkılaştırmıştı.

"Kes sesini! yoksa boğazını keseceğim" tanrım kimdi bunlar.

Bu sefer naif sesimle konuştum belki bu sefer dillerinden anlardım.

"Tamam, ne istiyorsunuz söyleyin" arkalardan yüzü güzel bir kız yanımıza geldiğinde korkmuştum ama çaktırmıyordum.

Ellerimi tutup birleştirdi ardından elindeki iplerden birini alıp bileğimden bağladı.

AVENGERS | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin