9

731 83 96
                                    

"Lalisa korkmana gerek yok" Jisoo gülümseyerek kafasını bana doğru çevirdiğinde bende gülümsedim onunla iyi anlaşmıştım ve sevmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Lalisa korkmana gerek yok" Jisoo gülümseyerek kafasını bana doğru çevirdiğinde bende gülümsedim onunla iyi anlaşmıştım ve sevmiştim.

Ağaçların çok olduğu alanda beraber yürüyorduk, Jisoo gülümseyerek bir kaç adım attıktan sonra kafasını havaya kaldırıp derin bir nefes aldı.

"Burası bizim dünyamız. " burası onlarındı ama ben neden buraya ait olduğumu hissediyordum?

Ağaçların aralarında ilerlediğimiz sırada içime huzursuzluk çöktüğünde derin bir nefes alarak dudaklarımı araladım "sanırım kötü bir şey hissediyorum" 

Jisoo kaşlarını çatarak arkasını döndüğünde hızla yanıma yaklaşmıştı.

"Emin misin? " kafamı tereddütle salladığım zaman bir anda patlayan yüksek ses ile çığlık atarak yere eğilmiştim.

jisoo kafasını havaya kaldırdığında "işaret fişeği.." diyerek fısıldadı.

hızla kolumdan tutarak beni geldiğimiz yoldan geri sürüklerken ona durması için bağırıyordum ama o kendi konuşmalarından beni duymuyor gibiydi.

"Nasıl hemen anladılar? " sorudan çok kendi kendine konuşma gibiydi

"Dur!" bağırışlarımı duymuyor ya da umursamıyordu

"Bu kadar hızlı nasıl anladılar? " alana yaklaştığımızda sesler gelmeye başlamıştı.

önümüze oku ile çıkan rose ile jisoo beni ona uzattığında o dikkatli bir şekilde etrafı kolaçan ederek tünel gibi bir yere hızla ilerletmeye başladı.

Kolumu sinirle çekip bağırmaya başladım.

"Durun artık! Beni oradan oraya sürükleyemezsiniz, açıklama yap-" daha sözümü bitiremeden büyük bir el kolumu kavradığında beni tünele soktu.

"Jungkook! " rosé'nin sesi ile kafasını arkaya çevirirken hızla konuştu.

"Sen bizimkilerin yanına git! Ben ilgileneceğim. " son cümlesini beni işaret ederek konuştuğunda ben yerimde debeleniyordum.

Tünelin içinde hızlı hızlı yürümeye başladığımızda rosé çoktan gözden kaybolmuştu.

"Bırak kolumu! " o önde ben arkasında -bileğimi tutup sürüklediği için- yürüyorduk sol elimi elinin üzerine koyup bileğimden çekmeye başladım.

"Sana bırak dedim! " çığlık atmama karşılık o da gür sesiyle bağırdı.

"Kes sesini! " şaşkınca ona bakarken gözlerini yüzümde gezdirip bileğimden tutarak yürümeye devam etti.

Bunun yerine Jisoo'yu istiyordum, en azından bana iyi davranıyordu.

Tünelin sonuna doğru geldiğimizde karşımıza çıkan birden fazla korkunç giyinimli bedenlerle geri çekildim, bu sırada da Jungkook olduğu yerde durmuştu.

AVENGERS | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin