Bakerlara veda

29 2 2
                                    


   Bu sabah tatlı uykumdan Taylor'un sesiyle uyandım saat altı buçuk yedi civlarındaydı sanırım kapının kapının geceliği ve çıplak ayaklarıyla bize bağırıyordu "Çabuk uyanın, herkes uyansın; Bakerlar taşınıyormuş, Hem de bugün! ". gözlerini açtığı anda yatağından fırlayıp Ne, neden? Diye feryat etti Clara "Hem de bana haber vermeden!". Koskoca insanlar taşınmak için on yaşında bir kızdan izin alacak değiller ya, dedi Taylor alaycı bir ses tonuyla. Ben on yaşında değilim şunu söylemeyi bırak! Ayrıca sen de çok büyük sayılmazsın altı üstü iki yaş var aramızda, diye bir yandan söyleniyor bir yandan üzerine pembe kır çiçekleri çizdiği lastik ayakkabılarını ayağına geçiriyordu ve koşarak Taylorlaaşağıya indiler. Kelly ile göz göze geldik; Hadi ne bekliyorsun, dedi yatağından atladı ve elbise dolabının yanına koştu. İki dakika içinde biz de bahçedeydik BayBaker babamla konuşuyordu Jacob yanlarında sessizce onları dinliyordu,Bakerların küçük oğlu Charlie Bayan Baker'in kucağındaydı, Clara Bayan Baker'asarılmış gitmemeleri için yalvarıyordu; Taylor ise hala çıplak olanayaklarıyla, geceliğiyle ve dağınık saçlarıyla çimlerin üzerindeki Clara'nınhaline bakıp kahkaha atıyordu ( Ama Clara'nın hali gülünmeyecek gibi değildi. ) İleridearabaya eşyaları taşıyan Nicholas ve Austini gördüm koşarak Austinin kucakladığıkolilerden birini aldım "Seni bu kadar erken beklemiyordum kardeşim, arabahareket ettikten iki üç saat sonra ortaya çıkarsın diye düşünmüştüm." diye takıldımona.  Erken kalkmaya alışık olmadığından sinirlenmiş olmalı ki "Sen geç dalganı, sizsaat beşte mışıl mışıl sıcak yatağınızda uyurken ben bu soğukta koltuk takımıtaşıyordum" dedi. Peki Jacob, o neden size yardım etmiyor? Bu kez Nicholaskonuşmaya başladı "Beyefendi(!) artık büyümüşmüş, bizim yaşımızdayken bu işleriçok yapmışmış o yüzden artık yaşlılarla takılıyor." Bu sözler üzerine hepimiz gülmeye başladık. Annem bizi duymuş olmalı bahçeden bize bağırdı "oyalanmayı ve hava kararmadan şu işi bitirin"

 Ağıreşyalar sabahın erken saatlerinde sevgili kardeşim ve arkadaşımtarafından taşındığı için kalan eşyaları kısa sürede arabaya taşıdık ve Bahçeyedöndük Bakerlar arabaya binmek için ayaklanmalarıyla Charlie ve Clara'nınağlamaya başlaması bir oldu. Sabah ben on yaşında değilim on iki yaşındayımdiyen kız şimdi bebek gibi ağlamaya başlamıştı Bakerları hepimiz çok seviyordukama her yaz burayı ziyaret edeceklerini söylemişlerdi zaten. Clara Bayan Baker'a yalvarmaya devam ediyordu "Lütfen, lütfen gitmeyin giderseniz ben burada ne yaparım kimse beni sizin gibi ciddiye almıyor. En sevdiğim komşularım sizsiniz. Hem bakım Charlie de benden ayrılmak istemiyor "

"Ama Claracığım sen olgun bir kızsın bunu anlaman gerekiyor evi sattık ve başka bir yere taşınıyoruz. Evet keşke sana önceden söyleseydik ama çok ani bir karardı bizim için, inan kimsenin haberi yoktu. Merak etme her yaz seni ziyaret edeceğim ama lütfenağlama gittiğim zaman seni güler yüzlü bir kız olarak hatırlamak istiyorumtamam mı tatlım?"

Tamam, dedi Clara ve elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. Bakerlar arabaya bindi, herkes oradaydı, vedalaştılar, vedalaştık, Clara'yla dalga geçiyorduk ama ayrılmak gerçekten çok zor olmuştu hepimiz için. Yıllardır gördüğümüz, tanıdığımız, konuştuğumuz, aynı havayı soluduğumuz insanlar sonuçta. Araba gözden kaybolana kadar arkalarından baktık; sonra uzun bir sessizlik oldu, kimse konuşmadı, kimse hareket etmedi... Sonra herkes evine, odasına dağıldı.

Akşamüstü Kelly ve Jacob'la Bakerların boş evlerine dışarıdan bakmaya gittik Clara evde kalmak istedi Austin de sabah yarım kalan uykusunu telafi etmek istiyormuş Taylor da Austinle aynı fikirde. Böylece üçümüz gitmeye karar verdik.

     Bakerların evine kadar kurumuş yapraklara basarak yürüdük Evin bahçesinden içeri girdik kahverengi-beyaz boyalı evin perdesiz, çiçeksiz pencerelerine baktım bu evi daha önce hiç böyle gördüğümü hatırlamıyorum, elimde olmadan içimi bir huzursuzluk kapladı, bundan sonra hayatımızda ölümkalım meselesi olmasa da önemli değişiklikler olacaktı çünkü annem burayataşındığı gün bir ev değil sadık komşular aldığını söylüyor . Hiçbirimiz uzunsüre konuşmadı. "Hamiltonlar..." Jacob sessizliği bozdu "Bu evi satın alan aile, Bay Baker bu sabah babamla konuşurken duydum, hatırladığım kadarıyla birkızları bir oğulları varmış." bana ve Kelly'e baktı cevap beklercesine. Umarımiyi insanlardır, dedi Kelly. Kelly'le ben adımlarımızı eve yönelttik Jacob'unda gelmesini bekliyordum, peşimizden gelmediğini fark edince arkamı döndüm; Jacobhala arkası dönük eve bakıyordu "Eve gitmeden kestane almak ister misiniz?"diye sordu. Kelly'nin gülümsemesini arkası dönükken bile görebiliyordum.Durduğumuz kabahat, hadi ne bekliyorsunuz! Diye koşarak Jacob'un yanına gitti."Beni de bekleyin!" diye bağıdım. Uzun süre sonra ilk kez Jacob çocukluğundakigibi davranıyordu ve onun böyle olmasını ne kadar özlediğimi anladım.Gülüyordu, koşuyordu, Austinle dalga geçiyordu, evdekilerin taklitleriniyapıyordu, büyük gibi davranmıyordu. Eve dönünce de bunlar devam etti. Evdekiherkes şaşkındı ve Austin isyanlardaydı "çocukluğuna dönesin vardıysa bu sabah beşte dönseydin, eşyalarını taşımamızda yardım ederdin! " . Ama ben Kelly nin de benim gibi şaşırmadığını düşünüyorum çünkü biz bu evde büyüdük bizim evin bahçesi her yaşımızı gördü o yüzden bahçeye bakınca şu anki yaşımızı görüyoruz ama Bakerların bahçesine bakınca eski zamanları görüyoruz. Fakat artık anılarımızı saklayacağımız o bahçenin ruhu Bakerlarla birlikte gitti o yüzden anılarımızı taze tutmalıyız yoksa fotoğraf albümüne konulmayan kareler gibi kaybolurlar.

SÖĞÜDÜN SAÇLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin