Üniversite

14 3 7
                                    


Bugün sabah her zamanki gibi uyandım, kalktım, dişlerimi fırçaladım; her zamanki gibi giyindim, aşağıya indim, anneme yardım ettim, sofrayı kurduk; her zamanki gibi herkes geldi, oturdu, kahvaltıya başladık ama Jacob çok heyecanlıydı, sürekli gülümsüyordu, yerinde duramıyordu, tek tek yüzlerimize bakıyordu sonra da anneme bakıyordu, daha fazla dayanamadı ve ayağa kalktı anneme ;

-Artık söyleyebilir miyim?

-Peki söyle

Hepimiz heyecanla ne söyleyeceğini bekliyorduk çünkü bunun her günkü klasik Jacob oladığının hepimiz farkındaydık, nefesini tutup tekrar bir tur hepimize baktıktan sonra;

-Üniversiteye gidiyorum!

Herkesin yüzündeki heyecanlı gülümseme donmuştu. Olayı anlamaya çalışıyor, birbirimizin yüzlerine bakıyorduk. Sadece annem, sürprizi nasıl buldunuz, dercesine alkışlıyor ve biz bakıyordu. Kelly yavaşça sandalyesini itip ayağa kalktı ve yumuşak bir ses tonuyla;

-Nasıl yani?

-Bayağı Üniversiteye

-Hangi Üniversite

-Utrecht Üniversitesi

Bu sefer ben sandalyemden sıçradım,

-Nasıl yani Utrecht'in merkezine mi gideceksin?

-Yani her sabah buradan gitmek zor olmaz mı?

Sustum, herkes susuyordu, herkes önüne bakıyordu, kısa bir sessizlikten sonra Austin ayağa kalktı;

-Şaka mı yapıyorsun?

-...

-Jacob ciddi misin? Bizi bırakıyorsun yani...

-Saçmalama, sadece Üniversiteye gidiyorum

-Sadece üniversiteye mi gidiyorsun? Umarım Utrecht den buraya her hafta sonu gelemeyeceğini biliyorsundur. Yabancı gibi olacağız, birbirimizi iki ayda bir göreceğiz, belki daha az... Bitiyor Jacob, çocukluğun bitiyor ve buna sen karar verdin-

-Benim... çocukluğum bitti, çoktan bitti Austin. Ve yaşamaya devam etmek istiyorsan seninki de daha fazla uzamasa iyi olur...

Jacob arkasını döndü ve evden çıktı, peşinden gitmek istedim ama gitmedim, Austin odasına çıktı onun da peşinden gitmek istedim ama gitmedim. Babam duysa çok kızardı Austin'e kimse söylemedi o yüzden, gelince görür zaten. Bekledim... Birinin dönmesini bekledim, annem de bekledi, Kelly de, Tay de, Clara da... İkisi de öğle yemeğine gelmediler. Annem, Austinin odasına gidip çağrıdı, içeriden ses gelmedi; kapıyı açmaya çalıştı, kapı kilitliydi...

Akşamüzeri dışarı çıktım yanına geldim söğüt ağacı ama bu defa belki Jacob oradadır diye bakmaya geldim, yoktu... Orada oturdum bir süre ne yapabilirim diye düşündüm, Aklıma bir fikir geldi, hiçbir şey demeden gidişimden anlamışsındır.

Eve girdim Tayloru kolundan tuttuğum gibi bahçeye çıkardım,

-Brook sakin, ne oldu?

-Aklıma bir fikir geldi.

-Ne fikri, ne için?

-Austinle konuşmak için...

-Benim de vardı, mors alfabesiyle ışık göndermek, sonra aklıma Austin'in hiçbir şey anlamayacağı geldi.

-Taylor ben ciddiyim, sen annemi kontrol edersin ben de verandaya çıkarım.

-Verandaya mı!?

-Evet

SÖĞÜDÜN SAÇLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin