Yosun:Hey benim olan ağaç , sahibin geldi, ben geldim . Yosun geldi . Uzgunum , hastalarim fazla yogundu sana vakit ayiramadim , affet beni koca zeytin , affet beni sonsuzum . Izin ver seni ben toplayayım. Soz veriyorum nazik olacağım, eskisi gibi kopmuyor zeytinler diye ,vurmayacagim dallarına...
Spor ayakkabılarımın bağcıklarını tekrar bağlayıp çıktım ağaca . Örtuler zaten yerdeydi ,seriliydi...
Yetiştiğim dalları elimle toplamaya basladim . Koca agacim .. büyük büyük nenemden kalmisti bana hep böyle olur zaten bizde yeni doğan bebege bir asırlık agac verilirdi ...
Kaan : Doktor , düseceksin . In aşağıya başka biri çıksın ağaca
Yosun : Hey sen Kaan aga misin? Bu seni ne kadar alakadar eder ?
Kaan : Cok alakadar eder, Hayatımı kurtardin doktor . Sana can borcluyum
Yosun : Tek ben deil , Ekrem Bey de vardi , gidip onunla muhatap ol lutfen , beni koca ağacımla yanliz birak !
Kaan : O ağaç kesilecek doktor . Kestirecegim.