(Kasım-2014)
Bir hasret okunur gözlerimden,
Bir hüzzâm işitilir sesimden.
Kâr öylesine yalnızlığımı burkuyor ki,
Sadece rüzgarın serinliği kalıyor göğsümde.
Hızlı hızlı yürüyorum dizginlenemez bir kar fırtınasında,
Gözlerim rüzgarın,soğuğun bahanesiyle yaşlı iken.
Göz gözü görmez sokak köşelerinde,
Çoktan bekliyordun sen.
Hangi bir yolu bitirsem,
Sen bekliyordun işte karşımda.
İmkansızı istiyorsun sevgili benden.
Seni unutmak demek;
Soğuğu,rüzgârı,kârı;
Her zamankinden farklı yaşıyor iken şimdi,
Senin istediğin,herşeyi unutmam demek,
Güneşi,ayı,yıldızları silmem demek.
Yok böyle olmayacak,
En güzel şiirlerimi sana yazmışken,
Bir başkasına aşık olamam.
Durun bir saniye her gece o'nun gözleri,
Neden aklıma geliyor öyleyse?
Pekala evet sen içimde erirken yavaş yavaş,
Bu yeşeren filizler o'nun sevdası mı yoksa?
Çokça hani karıştırırken o kafamı,
Sen bir güzelde unutulabiliyormuşsun.
Bak işte tekrar nefesimi hissedebiliyorum,
Pekalada insan gibi yaşıyorum işte.
Ama bu içimdeki karamsarlık niye,
Hazır herşeye yeniden doğmuş iken?
Üstündeki ölü toprağını silk Oğuzhan!
Önünde bir filiz boyu yeni umut var.
Daha o filizle ne mutlu günler geçireceksin.
Bunu düşün sadece,
Düşün ki sevdanı hissedesin.
Düşün ki mutlu edip,
Mutlu olasın.