9

1.7K 166 83
                                    

taslaklarım an itibariyle bitti😖
yeniden bölüm yazmaya başlayacağım.
beni motive etmek için lütfen bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın. sizi seviyorumm❤️




lisa:
nasılsın?

chaeyoung:
vay canına
senden böyle mesajlar alacağımı hiç düşünmemiştim

lisa:
sadece evimin güvende olduğunu söyle bana

chaeyoung:
hm
benim nasıl olduğum umurunda değil yani

lisa:
tabii ki umurumda chae
lafı çarpıtma
lütfen sorduğum soruya cevap verir misin artık

chaeyoung:
iyiyiz
evin ve ben
hatta çok yakıştık birbirimize
ömrümün sonuna kadar burada yaşayabilirim

lisa:
yine fazla kaptırmışsın kendini

chaeyoung:
haklısın
bir hafta sürecek bir rüyanın içindeyim
ve çoktan iki günü bitti bile

lisa:
rüya değil
kısa süreli bir gerçek

chaeyoung:
ne zaman geleceksin eve?

lisa:
az kaldı

chaeyoung:
bütün evi temizledim
ve hiçbir yeri karıştırmadım bugün

lisa:
gerçekten mi?
şaşırtıyorsun beni

chaeyoung:
daha fazla şaşırmak ister misin?

lisa:
ne konuda?

chaeyoung:
bu sabah
banyo dolabında şampuanını gördüm
benimkinin aynısı
aynı şampuanı kullanıyormuşuz meğer
çok değişik hissettirdi bu

lisa:
aaa
öyle miymiş?
tesadüfe bak gerçekten
senin şampuanın o yüzden tanıdık geldi bana demek ki

chaeyoung:
ama neden küvetin yakınlarına değil de uzakta kalan bir dolabın içine koydun ki?
cidden çok düzenli bir kadınsın
ben olsam bütün malzemeleri küvetin yanına yığardım

lisa:
çünkü o sadece koklamak için aldığım bir şampuan|
çünkü o sadec|
evet, çok düzenliyimdir
her şey ortada durunca sinirlerim bozuluyor

chaeyoung:
anladım

lisa:
dün için teşekkür ederim

chaeyoung:
sen neden teşekkür ediyorsun?
asıl benim teşekkür etmem lazım
harika kıyafetlerim var artık

lisa:
hayır yani
bilmiyorum
dün konuştuklarımız
rahatlattı beni

chaeyoung:
doğru düzgün konuşmadık ki lisa
sarıldık sadece
sarılmanın bütün kötü şeyleri yok ettiğini söylemiştim
güvendiğin birine sarıldığın zaman endişelerin uçup gider

lisa:
bu sana güvendiğim anlamına mı geliyor?

chaeyoung:
sanırım evet

lisa:
pekâlâ
yeniden teşekkürler

chaeyoung:
önemli değil
ne zaman istersen sarılabiliriz :)
hatta
yazıyor...

lisa:
yine öpüşürüz mi diyeceksin?

chaeyoung:
ne
hayır
istersen yürüyüşe de çıkabilirsin diyecektim
açık havada yürümek iyi gelir
hem neden direkt öyle düşündün ki?
:)

lisa:
ha
tamam
bilmiyorum sen sürekli öyle söyleyince
neyse boşver
tamam akşam bakarız

chaeyoung:
aslında sabah erken saatlerde kalkıp yürüyüşe çıkmak daha iyi gibi ama
akşam yürüyüşü de bir başka tabii

lisa:
sabah zaten işe gitmek için yeterince erken kalkıyorum
sırf yürüyüş için daha da erken kalkamam
akşam çıkarız işte

chaeyoung:
çıkarız derken?
benimle mi yürüyüşe çıkmak istiyorsun?
ben tek başına açık havada kafa dinlersin diye düşünmüştüm

lisa:
ya!
şunları baştan söylesene
ben de sen gelmek istersin diye öyle demiştim
gelme zaten
evet, ben kafa dinleyeceğim biraz

chaeyoung:
tamam be
gelmiyorum zaten
kendin gidersin

lisa:
giderim

chaeyoung:
tamam o zaman
benim şimdi işim var
senin de işten çıkmana az kalmış
görüşürüz eve gelince

lisa:
ne?
ne işin var?

chaeyoung:
nasıl yani?
işim var işte
duşa falan gireceğim

lisa:
girme
sonra girersin

chaeyoung:
neden?

lisa:
akşam yürüyüşe gelmek istersin belki
banyo yapıp dışarı çıkarsan hasta olursun

chaeyoung:
yürüyüşe gelmeyeceğim dedim ya

lisa:
off chae
ben biliyorum seni
gelmek istersin sen

chaeyoung:
ay deli misin be
istemem gelmek falan

lisa:
istersin

chaeyoung:
istemem lisa

lisa:
iyi
ben sana söyleyeceğimi söyledim

chaeyoung:
bence sen tek başına yürüyüşe çıkmak istemiyorsun

lisa:
ne alakası var?
senin gelmemen işime gelir hatta
tek başıma doğanın keyfini çıkarırım

chaeyoung:
bir saniye
hemen düzeltiyorum
sen tek başına yürüyüşe çıkmak değil
bensiz yürüyüşe çıkmak istemiyorsun

lisa:
saçmaladın

chaeyoung:
tamam lisa
çok istiyorsan duşa girmem
akşam birlikte yürüyüşe çıkarız :)

lisa:
saçmalama
gir duşuna
istemiyorum ki seni
neden zorluyorsun?

chaeyoung:
neyyyseee
ben gelmeni bekliyorum o zaman

lisa:
komik değilsin

chaeyoung:
evet evet
yola çıkmadın mı sen hâlâ?
bak bekliyorum seni

lisa:
delireceğim gerçekten






-

öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum

-
ahh ahh keşke birbirlerine söylemek istedikleri ne varsa utanmadan sıkılmadan söyleseler
o zaman bu fic çok daha eğlenceli olurdu
-

married in vegasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin