married in vegas

14

chaeyoung:
lisa

lisa:
önemli bir şey mi vardı chae?

chaeyoung:
evet
çok önemli bir şey var

lisa:
nedir?

chaeyoung:
dudakların ve benim aramdaki bir mesele

lisa:
efendim?

chaeyoung:
çok kızgınım onlara

lisa:
onlar kim?
dudaklarım mı?

chaeyoung:
bir şekilde hipnoz ettiler beni
bana söyledikleri her yalanda beynimin içine girdiler
ve şimdi tanıyamıyorum onları
kirlenmişler çünkü
kirletmişsin onları

lisa:
sus

chaeyoung:
inkar bile etmeyecek misin?

lisa:
sus dedim

chaeyoung:
neden diye sorma
aklımda her gece seni çiziyorum ben
hiç dokunmadığım vücudunu
ve gözlerimi alamıyorum silüetinden
her ince hareketin cennete uçuruyor beni

lisa:
chaeyoung
yalvarırım
dur artık

chaeyoung:
nasıl hissettirdi?

lisa:
hiçbir şey hissetmedim
yemin ederim

chaeyoung:
bütün bunlara değer miydi?

lisa:
seni aklımdan atabileceğimi düşündüm
yanıldım
yine haklıydın

chaeyoung:
haklı olmaktan nefret ediyorum

lisa:
kendimden nefret ediyorum

chaeyoung:
hoseok'un dudakları senin dudakların üzerine yakışmaz asla

lisa:
biliyorum
özür dilerim
artık pes ettim

chaeyoung:
hiçbir zaman hatırlamadığın beni unutmak için mi öptün onu?

lisa:
sen her saat aklımın içindeydin
kafamı şişiren de sendin
kalbimi hayata döndüren de sendin
daha fazla istemiyorum saklamak

chaeyoung:
biliyorum
bunlar bir itiraf değildi
en başından beri biliyordum

lisa:
onu öpmeyi istemedim
nefret ettim her saniyesinden

chaeyoung:
ne güzel
belki bununla avutabilirim bin parçaya ayrılmış kalbimi

lisa:
benim için zordu
senden uzak kalmak
ama yakınına giremezdim

chaeyoung:
peki benim için ne kadar zor olduğunu hiç düşündün mü?

lisa:
tek düşündüğüm şey sendin

chaeyoung:
aylar sonra senden beklediğim mesajları alıyorum
ama bunları gözyaşlarımla okumak planlarımda yoktu
mutluluk gözyaşları da değil üstelik

lisa:
ne yapmam gerektiğini bilmiyorum
lütfen bana bir kez daha şans ver
sadece seni görmek istiyorum

chaeyoung:
beni rüyanda görebilirsin lalisa
hoşçakal

-
devran dönüyo