Neredeyse iki saattir ağlıyordum. Ben ona bu kadar güvenirken onun bana hiç güvenmemesi kalbimi çok kırdı. Belki diyorum belki orada kötü bir gün geçirdi ve bir anda bana patladı ama bu şekilde bile haklı değil. Bana patlaması gerekmezdi ki kendimi böyle avutmam da çok saçma belli ki bana güvenmiyordu. Zaten bizim sevgili olmamız bile çok saçmaydı ben ayrılırsak benim yüzümden olur sanıyordum çünkü o ünlü ve sürekli birileriyle anılacak ve ben çok kıskancım ama ben alttan alırken o dinlemeden etmeden hatta arkadaşım olduğunu söylememe rağmen beni takmadı ve kendi bildiğini yaptı.
Sürekli aklımda dönen tek şey bana güvenmiyor oluşu. Buna hala inanamıyorum.
Kulağımın dibinde öten telefonu açmak istemiyordum. Tae arıyordu ama konuşursam ağladığımı anlardı ve şuan kimseyle uğraşmak istemiyorum sadece uyumak istiyorum. Telefonumu sessize aldım ve yatağa yattım. Yorganı kafama kadar çektikten sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.
...
Gözlerimi açmak istiyordum ama açamıyordum. Ağladığımdan şişmiş olmalılardı. Zorla biraz araladığımda yataktan kalkıp banyoya gittim. Yüzümü yıkadığımda biraz daha kendime gelmiştim. Hiç bir şey yapmak istemiyordum. Kendimi koltuğa atıp etrafa boş boş bakıyordum. Hiç bir şey düşünmüyordum aklım bomboştu sadece öylece karşıma bakıyordum.
Ne kadar süre öyle kaldığımı bilmiyordum ama bir süre sonra kapı çalmıştı. Ruhsuz bir şekilde kapıya ilerledim. Şuan kimin geldiği veya halimi sorduğunda nasıl bir yalan söyleyeceğimi umursamıyordum.
Kapıyı açtığımda karşımda endişeli bir Taehyung buldum hemen konuşmaya başlamıştı
"Kaç saattir seni arıyorum neredesin sen? Telefonunu neden hiç açmıyorsun çok endişelendim. Yüzden fazla kere aramışımdır hem senin bu halin ne? Neden ağladın?"
"Tae sakin ol ve bağırma başım ağrıyor. İçeri geç anlatacağım."
Tae geldiği için mutluydum ona gerçekleri söyleyebilirdim.
Ona her şeyi anlattım ve anlatırken tekrar ağlamıştım. Kendimi tutamıyorum düşündükçe ağlamak istiyordum.
Şuanda sarılmış öylece oturuyorduk. İkimizde konuşmuyorduk. Kısa bir süre sonra Taehyung konuşmaya karar verdi.
"Jim lütfen onun için daha fazla ağlama bak yanlış anlamanı istemiyorum ama beraber olmanız zaten zordu. Onun seni üzeceğini biliyordum."
"Ama Tae ben onu gerçekten çok seviyordum ve onunda sevdiğini biliyordum yani sevdiğini hissettiriyordu. Biz gerçekten ilk defa kavga ettik o her zaman çok iyiydi. Arada acaba kötü bir gün mü geçirdi diye soruyorum kendi kendime çünkü gereksiz bir tepki verdi."
"Evet Jimin haklısın verdiği tepki çok gereksizdi ve kötü bir gün geçirmesi onu haklı yapmaz. Hatta haksız yapar çünkü kötü bir gün geçirmiş bile olsa sana patlayamaz."
Haklıydı ama bunu atlatmam pek kolay olmayacaktı. Her ne kadar kısa bir süredir sevgili olsakta ben zaten önceden de ona hayrandım.
"Jimin şimdi kalkıp elini yüzünü yıkayıp uyuyorsun ben bizimkilere hasta olduğunu söylerim ama yarın Namjoon hyunglarda buluşacağız ve sende geleceksin."
"Tae gerçekten gelmek istemiyorum sadece yatmak istiyorum."
"Hayır depresyona girmene izin veremem bugün kendini bir şekilde düzelt yarın erkenden seni almaya geleceğim yanımda Yoongi'yle yalan söylemek istemiyorsan yarına iyi ol!"
Kafamı sallayıp ona kapıya kadar eşlik etmiştim gitmeden son bir kez bana iyi olacaksın der gibi bakmıştı. Bende onu onaylayıp kapıyı kapatmıştım. Tekrar uyumak için yatağa yattım ve gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Celebrity Issues °Jikook
FanfictionPark Jimin'in herkesin sevdiği ve dünyaca ünlü bir sevgilisi vardı. Kimseye duyurmak istemiyordu çünkü korkuyordu ve korkularında haklıydı. Ünlü bir sevgiliniz varsa kolay bir ilişki olmasını bekleyemezsiniz.