10

4K 243 60
                                    

Jungkook bu aralar gerçekten çok saçma davranıyordu. Mesajda da söylediğim gibi sanki benden ayrılmak için bahane uyduruyordu.

Bu sefer gerçekten bitmişti. Artık buradan daha dönemeyiz. Zaten bizim sevgili olmamız saçmaydı ikimiz çok ayrıyız.

Oda da yalnız kaldığım iki saatin ardından Tae yanıma gelmiş ve hiçbir şey demeden sadece sarılmıştı. Ona çok fazla minnettardım. İyi ki ona sevgili olduğumuzu daha önceden söylemişim çünkü bu zamanları tek başıma atlatamazdım.

Ben daha önce hiç aşık olmamıştım. Bu duyguları ilk defa Jungkookla tattım. Önceden benim yerimde Tae vardı. Yoongi hyungla başlarda sürekli tartışıyorlardı ve ne zaman ayrılmak üzere olsalar Tae bütün gün içine kapanırdı. O zamanlarda ben ona destek olurdum ama bir yandan da abarttığını düşünürdüm. Derdim ki ucunda ölüm yok ya o giderse başkası gelir. Öğrendim ki aşk öyle bir şey değilmiş. O giderse yerine bir daha hiçbir zaman başkası gelmez. Eğer başkası geliyorsa zaten aşık olmamışsındır. Bunu kötü bir şekilde öğrenmiş olsamda bu hayatı tecrübe kazanmak için yaşıyorduk.

Jungkookla ilişkimiz hızlı başlayıp hızlı bitti. Kendimi hemen kaptırdım çünkü ona hayrankende bunun hayaliyle yaşıyordum. Evet normal bir hayran sadece hayrandır. Onu takip eder yaptığı işleri beğenir ve hayatına devam ederdi. Benim hayranlığım pek öyle değildi sürekli sevgili olduğumuzu hayal eder dışarıda yakışıklı birini beğendiğimde ona ihanet ettiğimi düşünürdüm. Bu yüzden hiç sevgilim olmadı.

O benim her anlamda ilkimdi.

Düşüncelerime artık bir son vermek istediğim için kafamı çevirip yanımda yatan şapşiğe baktım. Hala bir kolu beni saracak şekilde yatıyordu. Bende hiçbir şey düşünmeden ona biraz daha sokulup gözlerimi kapattım. Aklımdaki düşünceleri susturmak zordu ama başardım. Yarın yeni ve bunları unutmuş biri olarak uyanmayı diliyordum.

...

"Yah Jimin kalk artık nefes alamıyorum."

"Off Tae ne istiyorsun bir rahat vermedin uyuyayım."

"Uyuma aptal böyle uyuyorsan bir daha asla uyuma."

"Ne varmış uyumamda."

"Jimin üstüme çıkmışsın ve boynuma öyle bir sarılmışsın ki boğuluyorum sandım."

"Aaa ama aşkım seni bu kadar sevmem benim suçum mu?"

Gözlerimi kırpıştırarak sorduğumda bana gülümseyip üstüme çıkıp gıdıklamaya başlamıştı.

"Geri dönmene sevindim cikcik."

"Sana. Kaç. Kere. Bana. Cikcik. Deme. Dedim."

Her kelimemde göğsüne vuruyordum. Geri dönmeye çalışmak bana da iyi gelmişti. Devam edebilirdim.

"Ooo sizi bölmüyorum değil mi?"

Yoongi hyung odaya girip Tae'yi üstümde görünce dalga geçmişti. Artık bizi kıskanmamasına şükrediyorum yoksa şuan halimiz hal değildi.

"Hadi daha sonra devam edersiniz kahvaltıya gelin."

Bonyada işlerimi halledip üstümüde değiştirince aşağı indim. Saolsunlar bekleme gibi bir incelik yapmamışlar.

"İnsan bekler!"

"Hiç kusura bakma cikcik çok acıktık erken kalksaydın."

"Artık bana cikcik demekten vazgeçin yeter."

"Ama...ama ya ben?"

Hoseok hyung dramatik bir şekilde sorduğunda ona bakıp gülümsedim.

"Cikcikin sana kurban olsun. Bir tek sen diyebilirsin."

Celebrity Issues °JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin