Öncelikle bölümlere oy veren ve yorum yapan kişilere teşekkür ediyorum. Beni çok sevindirdiniz bunu yaparak.
Kitapta bazı mantık hataları vardı üzgünüm, bu kadar okunacağını tahmin etmiyordum. O yüzden bazı yerlerde değişiklikler yaptım.
Ve son olarak bundan bir bölüm sonra asıl olaylara giriş yapmaya başlıyacağım. Sınav döneminde olduğum için düzenli bölüm atamıyorum affedin. Neyse çok konuştum, lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin, yorum olunca daha güzel yazıyorum dksnsksndk
İyi okumalar 💜
....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zifiri ... Tek söyleyebileceğim şey buydu . Etrafımı saran bir karanlık okyanusunun içinde gibiydim. Sanki uzun zamandır buradaymışım gibi bir hissiyat vardı içimde . Kalbimde hissettiğim duygular o kadar baskındı ki , elimi kalbime götürüp acıyla dokundum oraya . Ağzımı açıp bağırdığımda ses boşlukta yankılanıyordu ne bir geri dönüş ne de bir gürültü vardı.
Hatırladığım en son şey haremden çıktığımdı. İçimde ki sigmanın gücü vücuduma çok gelmişti bu yüzden kendimi bahçeye atmıştım. O an acıdan ağzımı bile kapayamadığım görüntüler zihnimde yer edindi. Titreyerek yattığım yerden ayağa kalkıp , simsiyah boşluğa baktım. Bayıldığımı biliyordum ama şuan bulunduğum yer aklımı allak bullak ediyordu. Sinirden ve tek kalmışlığım verdiği korku hissiyatı ile gözlerim doldu.
Korkuyordum
Gözümden akan sıcak yaşlar ile titreyen elimi yanağıma götürdüm. Buradan bir an önce gitmek istiyordum. Ağlarken o an hiç duymayı beklemediğim bir ses duydum . Bir kurt sesi. Gözlerimi kocaman açıp içgüdüsel olarak kendimi korumaya çalışmıştım. Bana yaklaşan pati seslerini duyabiliyordum. Her an bir şey olabilir diye tetikte bekliyordum. Karanlığın içinde ortaya çıkan parlak gözleri görmüştüm. Sarı ve parlak bir çift göz bana doğru yaklaşıyordu. Aslında bu durumda kaçmam gerekiyordu çünkü onu tanımıyordum ve kendi sürümden değildi.
Ama beklediğimin tam tersi oldu , içimde beni saran ani tatlılık duygusu ile sadece durup onun bana gelmesini bekliyordum. Her bir adımında yüreğim daha hızlı çarpıyordu. Birkaç adım sonra tam önümde duruyordu ve sadece bana bakıyordu. Sarı parlak gözlerinde gördüğüm duygu başıma bir ağrı saplamıştı. Dizlerimin üstüne düşüp acıyla yüzümü buruşturdum. Kafamı kaldırıp önümde duran kurda baktığımda , daha önce kimsede görmediğim parlaklıktaki gözlerinden yaşlar akıyordu. Sanki acı çekiyormuş gibiydi. Burnunu yanağıma getirip oraya sürttüğünde yavaşça feromonlarını salgılamaya başlamıştı.
Aldığım tatlı çilek kokusunda ki feromonlar ile gözlerim kocaman açıldı. Ağzım şokla açılmış ve gözlerim dolmuştu. BU BENİM FEROMON KOKUMDU ! Hıçkırmaya başladım istemsizce karşımda duran kurt bendim , benim omegamdı. Çok acı çekiyordu ve buna çok üzülüyordu. Sigmanın baskısı onu o kadar çok yoruyordu ki artık tükenmek üzereydi. Elimi kaldırıp beyaz tüylü kulağına koydum ve şevkatle okşadım . Sesim ağlamaktan ne kadar kısık olsada konuşacaktım.
