Narcissa Black
Peri Kızının Gözyaşı
Sirius boy aynasında son kez kendisine baktıktan sonra elindeki mendili özenle katlayıp ceketin ön cebine yerleştirdi.
Siyah takım elbisesinin üzerinde omuzlarına öylesine attığı pelerin onu olduğundan da uzun boylu göstermişti. Parmaklarını saçlarından geçirirken hafifçe dağıtıp hacim verdi.
Henüz ailesiyle görüşmeye hazır değildi, içindeki öfke ateşi hala sönmemişti ama Walburga'nın düzenlediği yemeğe katılmamak gibi bir seçenekleri yoktu gençlerin, özellikle de davet onlar adına olunca.
Sirius koridoru aştıktan sonra yatak odasının önüne geldiğinde kapıyı sakince tıklattı ve küçük bir aralık kalacak şekilde açtı.
''Hazır mısın?'' dedi makyaj aynasının karşısına oturmuş öylece kendini izleyen kıza bakarak.
Narcissa cevap vermedi. Bıkkın bakışları önce genç büyücünün yüzünde gezindi ardından tekrar aynayı buldu. Dudaklarından süzülüp havaya karışan nefesindeki huzursuzluk tüm odaya yayılmış gibiydi.
Sirius içeri geçtikten sonra kapıyı kapattı. Kızın yanına geldiğinde oturduğu yerin hemen yanında diz çöktü gözlerine bakarak. ''Sadece birkaç saat.'' ellerini onun ellerinin üzerine koydu. ''Kimseyle konuşmak zorunda da değilsin.''
''Onları görmek istemiyorum.'' dedi sonunda Narcissa ''Ne annemi ne de diğerlerini.''
''Biliyorum. Ben de öyle.''
''Ama gitmezsem de onları utandırdığım için kendimi suçlayacağım.'' dudakları titriyordu, farkında olmasa da nefes verdiğinde omuzları düştü ''Aile ne garip şey. Nefret bile edemiyorum.''
''Yapma.'' dedi Sirius kararlı ama bir o kadar da şevkatli bir sesle ''Artık onlar yüzünden ağlama.''
Narcissa'nın parlak mavileri odada gezindikten sonra makyaj malzemelerine takıldı. ''Eskiden davetlere sabahın köründe uyanıp hazırlanmaya başlardım. Akşama kadar saçlarımla oynardım. Şimdiyse makyaj bile yapmak istemiyorum.''
''İhtiyacın yok.'' genç adam ellerinden destek alarak doğruldu ve kızın saçındaki topuzu tutan ince tokayı çekip aldığında ipeksi sarı saçlar omuzlarından aşağı döküldü. ''Onların istediği gibi davranmak zorunda değilsin.''
''Annem bunun davete saygısızlık ol-
''Annen burada değil.'' diye kesti kızın sözünü ''Bu akşam o eve yalnızca 'misafir' olarak gideceğiz. Sana karışamazlar.''
Narcissa salık saçlarına baktı aynadan. Dudaklarında ruj bile yoktu. Farklıydı ama tamamen doğaldı. ''Ne zaman gidiyoruz?''
Genç büyücü aynada kravatını düzeltirken tam cevap verecekti ki gözü kızın giysisine takıldı. Sırtındaki çapraz ipler sıkıca bağlanmadığı için gevşemiş ve üstten çözülmüştü. ''Makyaj yapmaman sorun değil ama elbiseni tam olarak giysen iyi olurdu.''
''Kahretsin, yine mi çözülmüş..'' kolunu arkaya çevirip iplerin ucunu en sonunda tutmayı başarsa da parmaklarının arasından kayıp gittiğinde sinirle ofladı. ''Bella'yı özleyeceğimi hiç düşünmezdim. Bunu hep o yapardı.'' birkaç başarısız denemenin ardından yine söylendi. ''Asam olsaydı-
''Siz Slytherin'ler büyü olmadan hiçbir şeyi başaramaz mısınız?''
''Kollarım ters dönmüyor.''
Sirius bir süre daha Cissy'nin çabasına güldükten sonra arkasına geçip kızın ellerini itti ve ince uçları tutup çekerek çapraz ipleri sıkılaştırdı ''Bu kadar yeter mi? Bağlayayım mı?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narcissa Black ~ Peri Kızının Gözyaşı
FanficSeçimlerim bana ait değilse, yaşadığım hayat da benim değil demektir.. Öyleyse izin ver öldüreyim kendimi, emin ol yokluğum bu dünyada bir gözyaşı kadar yer kaplamayacaktır. ✨ Başlangıç 03/12/2020 ✨ Wattpad'deki ilk Sirius x Narcissa Black kitabıdır.