Final.
Sirius çenesini gıdıklayan sarı saçların kokusuyla uyandığında sabahın ilk saatleri bitmek üzereydi. Güneş tam tepeye çıkmadan önce, ılık rüzgarın etkisiyle yaydı tatlı sıcaklığını.
James ve çocuklar erkenden gitmişti ama Cissy o saatte uyanık olmadığı için genç adam onlara katılmamış ve birkaç saat daha uyumuştu.
Kızı saran kolu uyuşmuştu, geri çekmek istese de onu rahatsız etmemek için bir süre daha bekledi.
Sonunda canı sıkıldığında kendini tutamadan gülerek onun küçük burnuna birkaç kez parmağının ucuyla vurdu. ''Uyan artık kül kedisi.''
Narcissa çatık kaşları ve açmakta zorlandığı gözleriyle başını kaldırıp Sirius'a baktı ''Ne var?'' diye huysuzca mırıldanırken.
''Ahh tam bir sabah insanı.''
Güzel kız, vücudunu geriye doğru esnetirken bir yandan da gözlerini ovuşturuyordu. ''Merlin.. Tüm kaslarım uyuşmuş.'' Ellerinden destek alarak hafifçe geriye yaslandı ve gökyüzüne baktı. ''Saat kaç?''
''Bilmiyorum.'' Sirius, kızın güneşin ışığında bir sanat eseri gibi parlayan yüz hatlarında gezdirdi gözlerini.
''Eve dönmemiz gerek. Annemler dün gece neden haber vermeden çıkıp gittiğimizi merak etmişlerdir.''
''Sen bilirsin.'' dedi genç adam isteksizce ''Kahvaltıdan sonra hemen kaçabilmem için bir yol bulursan.''
Narcissa gülerek ayağa kalktı ve uzun eteğine yapışmış kuru toprağı, küçük dal parçalarını silkeledi. ''Şu halime bak.'' yırtık pırtık olmuş ve kirlenmiş etek uçlarına baktı ''Gerçekten de kül kedisi gibiyim.''
Sirius yüzündeki gülümsemeyle süzdü kızı ''Çapulcuların arasına hoşgeldin. Gerçi bizim kaşmir balo elbiselerimiz hiç olmadı.''
''Kapat çeneni. Bunu ödeyeceksin biliyorsun değil mi? Okula giderken de Slytherin atkımı ateşe vermiştin.''
''Çünkü Regulus vermedi ve ben de seninkini almak zorunda kaldım.''
''Ah ne acı.''
Yakışıklı büyücü kızın söylenmelerinden kaçmak için ayağa kalkıp göle doğru ilerlemeye başladığında Narcissa şikayet ede ede arkasından geliyordu.
Sirius yere eğilip gölün soğuk suyunu avuçlarının içine aldı ve uyku açılsın diye yüzüne çarptı birkaç kez.
Başını yana çevirdiğinde Cissy'nin ayakkabılarını çıkardığını gördü. ''Ne yapıyorsun?''
Genç kız soğuktan dişlerini sıkarak istemeye istemeye göle ayaklarını soktu ve eğilip etek uçlarındaki lekeleri suda çıkarmaya çalıştı. ''Temizlemem gerek, insanların içine bu halde çıkamam.''
''Prenses.'' alaycı bir ifadeyle göz devirdi.
''Dalga geçip durma.''
''Dalga geçtiğimden değil ama aynaya bakarsan göreceksin, o elbiseyi temizlemenin tek yolu suya komple girmek.''
''İmkansız, tamamen giremem ki.''
''Niye imkansız olsun? Seni şöyle hafifçe suya itersem-
Tam kolunu uzatmıştı ki Narcissa kenara kaçtı. ''Asanı ver.''
''Madam biliyorsunuz ki asa bir büyücü için çok öz-
''Sirius seni öldürürüm. Ver şunu.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narcissa Black ~ Peri Kızının Gözyaşı
Fiksi PenggemarSeçimlerim bana ait değilse, yaşadığım hayat da benim değil demektir.. Öyleyse izin ver öldüreyim kendimi, emin ol yokluğum bu dünyada bir gözyaşı kadar yer kaplamayacaktır. ✨ Başlangıç 03/12/2020 ✨ Wattpad'deki ilk Sirius x Narcissa Black kitabıdır.