Telefona bakakaldım bir süre. Hiçbir tepki verememiştim.
Sonrasında okuduğum mesajın tesirinden çıktım ve sırıtmaya başladım. Evet,resmen sırıtıyordum.
Bir dakika kadar olduğum yerde kaldıktan sonra aceleyle okula yürüdüm. Töreni kaçırıyordum az kalsın.
Suratımdaki ifadeyi gören aynı tepkiyi veriyordu.
"Hayırdır Minel,pek keyiflisin sabah sabah?"
İyiyim, çok iyiyim.
"Hiiiç, öylesine."
Bizim kızlar geldikten sonra anlattım her şeyi. Suratımda güller açıyordu resmen. Heyecandan yerimde duramıyor,bir sağa bir sola oynayıp duruyordum.
"İlk kez böylesin. Ama kesin bir şey çıkar bunun altından kızım."
"Deme öyle kanka ya..."
Hilal... İnsan sarrafı kızım benim... Her şeyi, herkesi anından test ederdi. Öyle bir şey ki, doğru da çıkardı tahminleri. Bazıları vardır hani, insanları iyi tanıyan... İşte Hilal de bunlardan...
Fotoğrafını görür görmez Cihan'a peşin hükümler vermeye başladı.
"Minel bu çocuk iyi değil."
"Minel bu seni üzer."
"Minel maviş gözleri masum durmuyor."
"Minel bırak bunu."
"Minel bu yanlış kişi."
Doğru kişi olması için zorlamışım...
Çok değil,kısa bir süre sonra anladım bunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Teen FictionGelin hep birlikte Minel'in yanışına şahitlik edelim dostlar (✷‿✷)