0.1

706 144 572
                                    

Medya: Mavi Gri - Ben Sende Yandım

Bir başlama Tarihi alırım 😌

_______________________________________

"Bu benim delice ilk tutuluşum..."

Masukhanem

_______________________________________

Keyifli okumalar canlar...

~~~~~~~~~

"Masa üç, sipariş hazır!"

Çıkan siparişle, Aşçı yardımcısı Ecrin ablaya hitaben, "Bende!" diye seslendim

Sipariş tepsisini elime alıp üç numaralı masaya doğru yürümeye başladım.

Genellikle öğrencilerin tercih ettiği kafe hafta sonu bir hayli rağbet görüyordu. Bugün de o zamanlardan birisiydi.

Elimdeki siparişi üç numaralı masaya bırakıp neşeli bir şekilde 'afiyet olsun' dedim. Cevap olarak aldığım samimi gülümsemeyle mutlulukla masadan ayrıldım.

Müşterilerimiz samimi insanlardı. Bu da haliyle çalışmak için hevesimizi arttırıyordu.

Bir masanın boşaldığını görünce hızla oraya gidip boşları topladım. Aldığım boşları kirli bulaşık sepetine koyup masayı silmek için geri döndüm.

Tabi bunları hızlı bir şekilde yapıyordum. Yoksa yetişmem imkansızdı. Sanki tüm şehrin yemek servisini biz yapıyorduk, öyle bir yoğunluk hakimdi. Masalar birbiri ardına doluyordu.

Elimdeki bezle masayı silip, peçetelik ve baharatlığı düzenli bir şekilde masada ortaladım. Sırtımı temizlediğim masaya dönüp kafeyi gözden geçirdim.

Yaklaşık yirmi masanın olduğu kafede dört garson çalışıyorduk. Mutfakta beş, bulaşıkda iki kişi vardı. Kafenin sahibi babam da hesapla ilgileniyordu.

Ne yazık ki bariz bir garson eksiğimiz vardı. O da şu an hasta yatıyordu. Bugünlük idare etmek zorundaydık.

"Bakar mısınız?"

Daldığım düşüncelerden müşterinin sesiyle çıkarken, masaya ilerledim.

"Buyurun?"

"Hesabı alabilir miyiz? Bu arada kredi kartıyla ödeme yapacağız."

Başımı sallayarak, "Tabi ki, hemen ilgileniyorum." deyip masadan adisyonu alıp kasaya, yani babamın yanına ilerledim.

Kafasını önündeki deftere eğmiş bir şeyler hesaplıyordu. Çok yoruyordu kendini. Ve ben ona hiç kıyamıyordum.

Gülümseyerek yanına yaklaştım. Yapmacık ciddi bir ses tonuyla, "Ersel bey, hesaba bakar mısınız rica etsem?" dedim.

Kafasını kaldırıp benimle göz göze geldi. Ardından o da benim gibi genişçe gülümseyip benim gibi yapmacık bir ciddiyetle, "Tabi ki Feyza hanım. Rica ne demek, emriniz baş üstüne. " deyince hissettiğim mutlulukla oyuna devam ettim.

BULUT - YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin