Cold Darkness

272 26 2
                                    

Louise nerede olduğunu bilmiyordu. Etraf karanlıktı ve kırmızı bir duman her yanı sarıyordu. Etraftaki koku tiksindirici değildi, aksine çok tatlı bir kokuydu ve kıvrılarak hayali şekiller oluşturuyordu. Temkinli ve yavaş bir adım attı, çıkan sesten anladığı kadarla taşlardan örülmüş bir yoldaydı. Etrafta karanlıktan ve kırmızı dumandan başka bir şey yoktu ama korkmak yerine birkaç adım daha attı. Aniden önüne gri bir gölge çıktı, Louise korkuyla birkaç adım geriledi ama gölgeyle birleşik gibiydiler, adımını her attığında gölgede onunla birlikte bir adım atıyordu.

‘’Korkma.’’ Boğuk bir ses duyduğunda durakladı. Konuşan gölge değildi, bu… Louise bilmiyordu.

‘’Seni buldum, korkma.’’ Yumuşak parmaklar kolunu tuttu.

‘’Louise?’’ Louise gözlerini açtığında odanın ortasında yatıyordu. Dikkatle etrafına baktı, gri gölge evin içinde değildi ve kırmızı bir duman yoktu. Sol elinin bileğini inceledi, sanki parmaklar hala oradaydı.

‘’Ne oldu?’’ boğazını temizledi, sesi çatlak çıkıyordu. Adamın yüzü sağlıksız bir beyazdı ve aurası çok açık bir sarıydı, Louise auranın güçlenmesi gerektiğini düşündü yoksa korunamayacaktı.

‘’Birden bayıldın, sanırım nöbet geçirdin Louise. Çok korktum.’’ Başını avuçlarının içine aldığı sırada Louise duyduğu bir ses yüzünden kapıya odaklandı. Kadın merdivenlerden çıkıyordu, üçüncü katın beşinci basamağındaydı ve-

‘’Kapıyı aç.’’ Nick tereddütle kapıyı açtığında sarı saçlı ve oldukça uzun boylu bir kadın elini zile uzatıyordu. Kadının parlak kahverengi gözleri yatağın üstünde oturan Louise’e kenetlendiğinde Nick rahatsızlıkla boğazını temizledi.

‘’Siz bugün-‘’ kadın onu bir kenara itti. ‘’Evden çık ve beni onunla yalnız bırak Nick Grimshaw.’’ Nick yüzüne yerleşen boş bir ifadeyle odadan çıktığında Louise korkuyla geriledi.

‘’Yaklaşma.’’ Kadın gülümseyip yatağın kenarına oturdu.

‘’Daha kim olduğumu bile bilmiyorsun ama Louise.’’ Kadın elini zorla Louise’in avucuna sıkıştırdı ve onu bir vizyonun içine sürükledi.

*

‘’Onu istiyorum!’’ Louise geri çekilmeye çalıştı ama vücudu donmuş gibiydi. Ses karanlıktaki boğuk sesin sadece birkaç tını üstüydü.

‘’Onu bana getirmezsen kanının son damlasına kadar emer ve ölünü polis merkezinin önünde yaktırırım Selene!’’ kadının kahverengi gözleri kızarmıştı ve nefes almak için kıvranıyordu. Louise adamı göremedi ama ondan yayılan gücü ve kokuyu –kan kokusu?- net bir şekilde hissetti, kendini vizyondan dışarı atması gerekiyordu.

‘’Getireceğim.’’ Adının Selene olduğunu düşündüğü kadın tısladı. ‘’Onu bu akşam getireceğim efendim.’’ Adam boğazını bıraktığında etraf karardı ve Louise kendini arkasında hissettiği boşluktan geriye bıraktı.

*

‘’Kim olduğumu biliyor musun?’’ Louise şok içinde başını sallayıp kadının kırmızı aurasının kendi aurasıyla çakışmasını engellemeye çalıştı. Hipnozu üzerinde kullanmasına izin vermeyecekti.

‘’Eğer gelirsen kimse zarar görmez güzellik ama gelmezsen…’’Louise tekrar başını sallayıp ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.

‘’Beni öldürecek mi?’’ kadın şeytani sayılabilecek bir gülümsemeyle yüzüne baktığında Louise yutkundu ve kapının önünde bekleyen iki adamın onu sadece birkaç dakika içinde yıkık dökük binadan çıkarıp siyah arabaya bindirmesine izin verdi. Kadın arabayı çalıştırdığında gözlerini kapatıp bir vizyonun ya da basit bir görüntünün geleceği göstermesini umdu ama gelen sadece büyük bir boşluktu ve yine aynı şekilde büyük bir boşluğa dönüşen geleceğinin getirdiği soğuk karanlıktı.

****

Merhaba! İşte yeni bölüm, kısa olduğunu tahmin edebiliyorum ama paylaşmam gerektiğini düşündüm iyi okumalar!

A Psychic's Shadow. (Larry Stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin