el çek doktor kalbimden, içimdeki sancı sarhoş

1K 157 176
                                    

bir süre daha içtikten sonra, osamu bambaşka bir ruh haline büründü.

önce kahkası azaldı, sonra gülümsemesi soldu, en sonunda gözleri doldu.

kahve gözlü oğlanın yanağından bir damla yaş düştüğünde suna'nın neker olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

"osamu? neden ağlıyorsun?"

miya hafifçe burnunu çekti. bacaklarını kendisine yasladı ve kollarını etrafına doladı. ikizin geniş gövdesi, bir anda küçücük gelmişti suna'nın gözüne. "ben tsumudan daha çirkinim, değil mi?"

ardından bir hıçkırık koptu dudaklarından.

ne?

"ne?" rintarou duyduğu şeye inanamadı.

"ben tsumu'dan daha çirkinim."

"samu... siz tek yumurta ikizi-"

"hayır öyle değiliz!" osamu bir anda bağırdı. gözlerindeki yaşlar artmaya başladı. "tsumu benden daha iyi görünüyor! benden daha çok seviliyor ve benden daha popüler! insanlar her zaman tsumu'yu arıyor. ondan daha iyi olmama rağmen arka planda kalan benim. etraftaki herkes onu benden daha çok seviyor!" kafasını arkasındaki koltuğa atarak bebek gibi bağıra bağıra ağlamaya başladığında suna ne yapacağını bilemedi.

bunlar osamu'nun içine attığı duygular mıydı? yoksa sarhoşluğun verdiği boş vermişlikle saçmalıyor muydu?

"osamu, bunlar doğru değil." diyerek açıklamaya çalıştı fakat miya onu dinlemiyordu bile.

"hiç kimse beni sevmiyor! sırf tsumu'nun ikizi olduğum için benimle arkadaşlar! aptal tsumu!"

bunun üzerine rintarou, oturduğu yerden kalktı ve osamu'nun önüne çöktü. elini gri saçlı ikizin ensesine koyarak kendisine bakmasını sağladı. "osamu miya."

osamu gözlerini kırpıştırdı. "ne?"

suna derin bir nefes aldı. "ben seni seviyorum."

gözleri dolu olan çocuk ona dik dik baktı. kendisinin söylediklerine inanmıyor gibiydi.

"seni çok seviyorum, tamam mı? tsumu'dan daha çok seviyorum."

"gerçekten... mi?"

osamu'nun yanaklarındaki yaşları temizlerken nazikçe gülümsedi suna. "gerçekten."

osamu "tamam." dedi. ardından rintarou'nun yaşlarını silmesine izin verdi.

birkaç kere burnunu çekti, ağlaması kuru hıçkırıklara dönüştü. derin nefesler alıp sakinleştikten sonra ona baktı. "rin."

"hm?"

"ben de seni gerçekten seviyorum."

suna, bu sözler üzerine dudaklarını ıssırdı. osamu'nun daha önce görmediği bu hali fazlasıyla sevimliydi.

"buna sevindim."

sunaosa ー drunk in loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin