0.4

403 29 11
                                    

Sefa sabah yaklaşık 17 defa çalan zil sesine uyanmıştı. İlk başta gitmesini bekledi ama ısrarla çalmaya devam edince kalkıp kapıyı açmak zorunda kaldı. Kapıyı açtığında ablasını görmeyi beklemiyordu elbette.

Ablası, küçük kardeşinin Emir'i sevdiğini biliyordu hatta bu ikili için açılan en büyük fan sayfalarından birine sahipti (y/n: inş öyledir) ama bundan Sefa'nın haberi yoktu.

Sefa " Neden geldin? Sabahın bu saatinde beni uyandırmaya ne hakkın var?" diye ters çıkıştı ablasına. Ablası ona "Sana da günaydın canım kardeşim" diyerek içeri geçmişti.

Ablası içeri geçtiğinde elini yüzünü yıkayıp direk televizyonun karşısına oturmuştu. Dün akşam uçağa bineceği için bavul hazırmakla meşguldü. O yüzden yarışmayı izlemeyememişti. Direk TV8'i açtı. O sırada Emir'in yemeğinin yandığını düşünen Serhat ve Eray "Emir göle koş göle diye bağırıyorlardı." Bunu duyan Sefa aniden ekrana çevirdi kafasını. Çünkü bu Emir'di. Yani göle koşabilirdi.

Emir'in göle koşmadığını gören Sefa rahatlamıştı ve hem ablası hem de kendi için kahvaltı hazırlamaya gitmişti. Çayı koyacağı sırada aklına Emir'in ona arkadan sarıldığı gelmişti. Hafifçe gülümsemişti.

O sırada ablası mutfağa dalmıştı ve "Emir'in performansı şu sıralar çok düşük. İki eleme oyununda da son ikiye kaldı ve ufak detaylara geçti." demişti. Sefa"Ege gittiği içindir" diyip doldurduğu çay bardaklarını masaya bıraktı.

Kahvaltı yaparken düşündü. Elinden  tek şey pazar günü gerçekleşecek elemeye Emir'in gitmemesi için dua etmekti.















Ficlerimin hepsini taslağa almıştım sabah. Şimdi tekrar atıyorum. Bildirim geldiğinde yb diye sevindiyseniz özür dilerim. Bu arada ablası olduğunu biliyorum ama adını bilmiyorum

Heart Made Up On You || SefmirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin