Ablası birkaç gün daha burda kalacağını söylediğinde Sefa bunu olumlu karşılamıştı. Misafir odasında kalabileceğini söylediğinde ablası hemen yerleşmişti.
Akşam olduğunda ise Sefa kendine kahve yapmak istemişti ve içer mi diye ablasına da sormak için oturma odasına gitmişti. Ablasının televizyon izlediğini görünce ne izlediğini merak ettiği için yanına oturdu (y/n: sanki ne izlediğini bilmiyon) ve izlemeye başladı. Yarışmayı izlediğini görünce ise "Kendime kahve yapıcam. Sen de içer misin?" diye sordu. Ablası ona " Kahveden nefret ettiğimi biliyorsun." dediğinde ise"Unutmuşum" dedi ve mutfağa gitti.
Bunu fırsat bilen ablası televizyonun sesini sonuna kadar açtı. O sırada şefler Emir ve Cemre'nin ikinci olduğunu açıklıyorlardı. Sefa içinden "Keşke birinci olsaydı." diye geçirirken balkona çıktı. Ablası hala televizyonun sesini kısmamıştı.
*****
Sefa bir süre daha balkonda oturdu. Biten kahve fincanını mutfağa koymak için içeri girdiğinde Somer Şef'in "Neredeyse bana kaşık attıracaktın" cümlesini duydu ve dokunulmazlığı kimin aldığını merak ettiği için ablasına sordu. Ablası gülen gözlerle "Emir" diye cevap verdi. Elindeki kupayı mutfağa bırakmak aklına gelince mimik dahi oynatmadan mutfağa gitti. Bardağı yıkarken aptal bir aşık gibi gülüyordu.
Ablası içeri su içmeye girince hemen yüzündeki sırıtışı sildi. Mutlu bir rüya ve huzurlu bir uyku için yatağına doğru yola koyuldu.
Ablasının adını bilen bana söylesin allah aşkına. Çünkü ablası yazmaktan sıkıldım. Neyse bugün garip bir bölüm yazıcam. Hele Cemal Can ve Emir aynı takımda olunca Sefa'ya neler olucak neler. Bu arada farkındayım 2 gündür kısa kısa yazıyorum. Bu yüzden özür dilerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart Made Up On You || Sefmir
Fiksi PenggemarMy mind says "No, you're no good for me" You're no good but my heart's made up on you My body can't take what you give to me What you give? Got my heart made up on you ⚠️Homofobikseniz okumayınız ⚠️