ORMANDA Kİ EV

59.1K 640 5
                                    

Adamları çukura gömmüştük. Şimdi sadece gidip birer tane bira içmemiz gerekiyordu. Oldukça soğukkanlı davranıyorduk ikimizde sanki sürekli birilerini öldürüyormuşuz gibi. Eve girdik. Demir dolabı açtı, sevinçten çıldırdı. Dolab da bolca bira şişe şişe viski vardı. Birer tane tuborg getirdi. Favarosi buymuş öyle söylüyor. Soğuktu bira hemde buz gibi. Dikledik beklemeden. O sıra kızlar yerlere vilada atıyorlar ortamda ince sesde açılmış bir klasik müzik. Tam bir Rönesans tablosu anımsatır cinsten. Biray ın annesi sigarasını yakmış camdan dışarı bakıyor. Sigarası mentollü kokusu her yeri sarmıştı. Yanına gittim. Biray ın annesi dedim önce. çok afallamıştım. Üzgünüm isminiz neydi matmazel. Dedim, hoşuna gitmişti çünkü Fransa da böyle derler diye izlemiştim belgesellerde. İsmini söyledi kısık sesle. Jessiy. Türkçe biliyordu ama yabancıymış annesi. Anladım İsminden. Kadına artık bişe dememem gerek diye düşündüm ve onu öylece bırakıp demirin yanına gittim. Demir sigarasını çıkarttı.
= Hadi kanka yak bir sigara da keyfimiz yerine gelsin.
Tam alemci bu çocuk. Sigarayı aldım yaktım. Derin bir nefeste içime çektim. Keyfin yerine geldimi diye sordu. Ona doğru baktım. Ve
= dostum dalgamı geçiyorsun. Bu harikaymış. Dedim.
Hep birlikte gülmeye başladık. Nihayet delirdik. Televizyonu açıp bakmak geldi içimden. Olan bitenin daha ne olduğunu anlayamamıştık hiç birimiz. Televizyon da ki görüntüler dehşet vericiydi. O şeyler canlı olan insanları ısırıyor. Hatta parçalıyordu. Anlam verebileceğim türden bişey değil Di bu. İnsanlar nasıl bu hale geliyor. Nasıl bu kadar vahşi Olabiliyordu. Bu olanlara en yakın olan Biray ve annesiydi. Onların bir şeyleri anlatmasını meraklı gözlerle bekliyorduk açıkçası. Sonun da Biray sessizliğini bozdu. Bakın bu yakından daha korkunç arabanın peşinden kilometrelerce koştular. İnsanları ısırırlarsa onlar gibi davranmaya başlıyorlar. Ama eğer kalabalık bir şekilde yakalarlarsa parçalıyorlar.
Kanalda bunun hakkında açıklama yapan bir profesörün sesi yükseldi. Şöyle diyordu hitap ettiği herkese ;

- biz insanoğlu bunu hakettik. Bu bir son. Ve bu sonu biz hazırladık. Evet bunlar insan değil. Mutasyon geçirmiş saldırgan bir tür. Filmlerde olanların. Daha önceden denenmiş bir deney olduğu açık. Filmlere konu olan bu zombi ismi gökden inmemiş anlaşılan. İnsan dna sında yüksek dozda etki gösteren bu antikor cinsi hem virüsü hem ilacını kendi dna sının içinde yaşatıyor. Tanrı yardımcınız olsun. Kendini saklamayı başarmış bilim adamları geri kalan hayatını bunu sonlandırmak üzere bir ilaç arıyarak geçirecek. Sağlıcakla kalın.

Hepimiz donup kalmıştık.
Kan dondurucuydu. Ama daha o şeylerle karşılaşmadan kaç tane insan öldürmek zorunda kalmadık mı. Yine en tehlikeli varlığın insan olduğunu gördük. Ortam da ki sessizlik canımı sıkıyordu.

- demir masadaki iskambil kağıtlarını tek ben görüyor olamam demi dostum.

-evet kanka orada iskambil kağıtları var hemde oldukça orijinal kağıtlar bunlar.

Neyi bekliyoruz kanka hadi bi oyun atalım. Bir şişe viski aldık bir kasede buz. Oyun başladı. Demir bu oyunu iyi oynuyordu belli beni ilk el alt etti. Ama benimde bir planım vardı. Onunla psikolojik olarak oynaycaktım bu oyunu. Ona sorular sormaya başladım. Tavırlarından elinde ne kadar güçlü kağıtlar var tahmin edebiliyordum. O sıra eva geldi ona bir öpücük kondurdu. Bu onu bir yandan rahatlattı bir yandan hırslandırdı. Bu benim için fırsat demekti. Arka arkaya 3 el oyunu aldım. Sinirlenmesini beklerdim ondan. Ama oyuna dalıp viskiyi içip bitirmişiz. Oyun kimin umurunda. Saat kaç olmuş en iyisi gidip yatmak.
Demir eva yukarıda ki odalardan birine çıktılar. Biray çoktan uyumuştu. Odadan üzerine battaniye bulup getirdim. Üzerini örttüm başının altına yastığını koydum. Herkes tamam Dı. Annesi hariç. Ön kapıyı kitledim. Dolaptan bir bira daha alıp arka bahçede ki balkona çıktım. Burası ilk gördüğüm yer bu evdeki salak gibi yakalanmıştım.
Jessiy nin tam karşısına oturdum. O da bira içiyordu. Yani pek konuşmak gibi bir niyeti yoktu ama yinede biraz muhabbet ikimizede zarar vermez diye düşünüyorum. Kısık bir sesle ;

MARBURG VİRÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin