DEJAVU

Vincent yola çıkmış Jordan'ın yanına gidiyordu. Leo ise eli bıçağında Vincent'ı bekliyordu. Jordan,  Leo'nun neden bıçak ile beklediğini sorduğunda, Leo;

Leo; Bıçak koleksiyonu yapıyorum, bunu da yeni ekleyeceğim. Vincent da bıçaklara bayılır, ona sormadan eklemeyi sevmem.

Jordan; Güzel bir hobi, bende bir aralar bazı türde mermiler toplardım.

Leo; Polis olmaya ne zaman karar verdin?

 Jordan; Babam bir askerdi, biz küçükken bizi eğitirdi hep. Bir zaman sonra bizden asker olmasak ta her zaman faydalı işler yapmamızı istedi. Babam askerken çok az görüşürdük, o zamanlarda da hep bizi eğitti zaten.

Leo; Peki bunun polis olmanla ne alakası vardı.

Jordan; Babam bize faydalı işler yapın deyince , ben de babamın dediğini yapıp, hem aileme vakit ayırmak hem de faydalı işler yapmak  istedim. Polislik bunun için en uygun meslekti.

Leo; Güzel, peki sana bir soru soracağım. Bir insanı kaç kere bıçaklasan anında ölür.

Jordan; Bunu neden sordun anlamadım ama bıçak toplamak gibi hobin olduğu için merak etmeni anlayışla karşılıyorum. Ben de mermi biriktirdiğim zamanlar hep merak ederdim. Bir mermi bir insanı nasıl bu kadar hızlı öldürür diye. Tahminimce 1 kere  bıçaklamak direk öldürür ama bunun da bir yöntemi var. Bıçağı kalbinin tam üst kısmına denk getirirsen direk öldürürsün.

Leo; Peki bu nasıl oluyor?

Jordan; Bıçak doğal olarak kalbin kan pompaladığı damarları kesiyor ve vücut kan akışı olmayınca anın da iflas ediyor.

Leo; Anladım teşekkür ederim bu bilgi için.

Jordan; Umarım kullanman gerekmez , bilmek yeterli olur.

Jordan ve Leo gülüşüp birer kahve aldı. Vincent eşyalarını toplayıp yola koyulmuştu. Ne babasının orda olduğundan haberi vardı, ne de babasının onu öldürmek için planlar yaptığından. Vincent yaklaşık yarım saat sonra evin önüne gelmişti, içinde anlamsız bir burukluk vardı. Yavaşça zile bastı.

Jordan; Vincent olmalı.

Leo bıçağını belinden çıkarıp yastığın altına sakladı, bu ona hem zaman kazandıracak hem de yanına oturduğun da Vincent'ı  daha hızlı öldürebilecekti.

Jordan; Heh Vincent gel içeri.

Vincent içeri girer girmez Leo'yu görünce donakaldı.

Jordan; Sen geç ben sana kahve alıp geliyorum.

Vincent; Baba!

Leo; Sabahtan beri senden haber alamıyorum. Neredeydin?

Vincent; Sadece biraz kafa dinlemek istedim. Bu aralar baya bir olay oldu ve yoruldum.

Leo; Bana niye haber vermedin? Aradım açmadın.

Vincent; Duymamışım sonradan fark ettim.

Leo; Gel sana sarılayım, bu aralar seni çok ihmal ettim.

Leo tam o sırada arkasında bıçağı saklıyordu. Kendine doğru yaklaşan Vincent'ın tam kalbine gelecek şekilde hesap yapıyor ve hazırlanıyordu. Vincent tam sarılırken bir silah sesi geldi.