"KALBİME DOKUN"-MA(+18)

Giriş

Öncelikle hikayemize hoşgeldiniz. Umarım beğenirsiniz.

Alçin Yıldız: 18 yaşında. Lise son sınıf öğrencisi.Orta halli bir ailenin kızı. Babasının biriciği. Duygularını uçlarda yaşayan bir karakter.

Mustafa Demir: 19 yaşında. Lise terk. Babasına ait restoranı işletiyor.Zengin.Kızların gözdesi.Ukala. Duygularının varlığı ve yokluğu henüz kanıtlanamamış.

Büşra Arslan,Havin Öz,Enes Akkurt :Alçin'in yakın arkadaşları

Berk Bekir,Volkan Kurt, Özgür Güven : Mustafa'nın yakın arkadaşları.

Eyelinerımı kusursuz çekebildiğim gün gerçekten bu işi zirvede burakacağım. O kuyruk ya kaşıma kadar çıkıyor ya da küçücük kalıyor bir türlü arasını bulamıyorum. Sinir. Koyu pembe rujum.Imm nefis.Seksi.

"Alçin hadi !" Ah annecim ah.Süper yani geç kalan oldum iyi mi.

"Geldim"

Vanslarımı hızlıca ayağıma geçirip çelik kapıyı çektim.Merdivenleri -her zaman ki gibi - ikişer ikişer inip arabaya atladım. Evet evet bildiğin atladım.

İşte yine aile ziyaretlerinden birisi çok sevgili dayıcığımlara gidiyoruz (!) Hayır yani nefret ediyorum böyle çok seviyoruz ,birbirimize bayılıyoruz haraketlerimden. Halbuki zerre haz etmiyoruz, etmiyorlar.

"Ne dinliyoruz?" Alışıldık bir soru tabi babam 10 dakikalık yolu bile müziksiz geçiremez.

"Yıldız Tilbe tabi kii " Babam arkasını dönüp göz deviriyor. Çok çirkinsin babişko hiç oldu mu bu şimdi.

Şivesi sensin aşkın sözleri kulaklarımı doldururken başımı cama yaslıyorum.Yol gittikçe sanki daha da uzuyor.

Kardeşim çatır çatır yeni manitasıyla mesajlaşıyor ben hala twitter.

Arabayı park ettiğimizde camdan dayımların apartmanına bakıyorum. Sanki bileğimde kelepçeler ceza evine getiriliyorum o derece ruhum sıkılıyor.

Dayım her zaman ki kimsenin dinlemediği saçma esprilerini yapıyor. Yengemse ne bulsa yiyelim diye önümüze koyuyor.

Öyle sıkılıyorum ki günlerdir hiç bakmadığım facebooka şöyle bir göz atıyorum. Bildirimler, arkadaşlık istekleri ve bir mesaj. Hemde Mustafa Demir 'den. Okulumuzun ex playboyundan bana?

İşte kıvılcım burda düştü.
Yanmaya başladım.
Yanmaya başladık.
Peki sönecek miydik?