"Hey, bana da pas atar mısın?"

996 104 30
                                    

Yorucu bir voleybol antremandan sonra eşyalarımı topluyordum. Herkes gitmişti ve kapıyı kilitlemem için anahtarı bana bırakmışlardı. Çantamı koluma asarken yumuşak bir ses duydum "Hey! Bana da pas atar mısın?"

Kim olduğunu anlayamadığım sesin olduğu yöne çevirdim kendimi. Hemen gözüme çarpan turuncu saçları, sarımsı gözleri ve hoş gülümsemesi bir an tanıdık gelmişti. Ama sonra o his kayboldu. Sadece bir histi sanırım.

En azından ben öyle sanmıştım.

Ne demek istediğini anlamadığımı belli edecek şekilde bakıyordum ona. Gülümsemesi bozmadan "bu okulun önünden geçiyordum ve antremanınızın sesini duydum. Pasörsün değil mi?"

"Evet." dedim yorgun bi sesle. Şu an istediğim tek şey eve gidip uyumaktı.

Ensesini ovaladı "Eminim antremandan çıktığın için yorgunsundur ama bir daha ne zaman şansım olur oynamaya bilmiyorum... O yüzden bana pas atar mısın?"

Şu an onu reddetmek çok kolay bir seçenekti. Ama yüzüne baktığımda, gözlerinde ne kadar oynamak istediğini gördüm. Sanırım geri çevirmek gibi seçeneğim yoktu.

"Pekala. " bana yine o güzel gülümsemesiyle baktı. Bu kadar mutlu olduğunu görünce cevap vermediğim her saniye için pişman oldum.

Bana orta blokçu olduğunu söylemişti, o boyla nasıl blok yaptığını merak etmedim desem yalan olurdu. Tabi her şey o zıplayışı görmeden önceydi... Bu kadar yüksek bi zıplayış beklemiyordum doğrusu. Gücü de gayet iyidi. Hangi takımda oynuyordu acaba?

"Daha yükseğe zıplayabilirim." zaten yükseğe zıplamıştı, bunun daha yükseği mi vardı ¿

...

Saatler,saniyeler gibi geçti. Hava kararmıştı. Hatta o söylemese fark etmemiştim bile. Voleybol hariç hiç doğru düzgün konuşmamıştık. Adı neydi, nerden gelmişti? Merak ediyordum cidden. Ama bu sanırım onu ilk ve son görüşümdü...

Voleybol sahasının kapısını kilitleyip dışarı çıktık. Okulun kapısına gelene kadar son bir şey söylemesini bekledim.

"Ben sağ taraftan gideceğim. Ya sen?" o konuşmassa ben konuşurdum.

"Soldan." isteksizdi sanki, gitmek istemiyordu. Ya da ben öyle olmasını istedim, bilmiyorum.

"Görüşürüz." arkamı dönüp birkaç adım attım. Bir şey demedi. Görüşürüz demesini istemiştim. Ama ondan daha güzel bir şey söyledi.

"Yarın yine gelsem bana pas atar mısın?"

i'm sorry, i forget you | kagehina ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin