Üzerine doğru saldırdım yumruğumu ileri savurdum fakat hiç birşeye çarpmadı kafamı kaldığımda karşımda kimse yoktu fakat az önce burdaydı gene aynı ses "Bana vuramazsin yada bulamazsın bu senin kaderin bana o kolye ile yüzüğü vermek zorundasın." kendi etrafımda dönüyordum ses nerden geliyor diye ama odanın her tarafında bu ses vardı.
Ardından kapı açıldı içeri giren Halit amcaydı "Noldu Asya birkaç sesler duydum iyi misin ?" dedi korkmuş bir ifade ile "Evet iyiyim sadede film izliyordum." dedim "Tamam iyi geceler." diyip kapayı kapatıp çıktı odamdaki ses kesilmişti hiç kimsede yokdu ben dışında deli mi oluyordum diye düşündüm ama gerçek olduğuna eminim.
Gece yatamadım kardeşlerim geldi onlar uyudu ben ise hala uyanıktım bu kadar kolaysa girmesi gece de gelebilir uyuyamadım sabah olmuştu uykusuz bir şekilde yatakdan kalktım ve aşşaği indim elimi yüzümü yıkadım bugün hafta içi olduğundan Halit amca ve eşide evde değildi aşçı kahvaltı hazırlamıştı bize yukarı çıkıp kardeşlerimi kaldırdım ve kahvaltıya inmelerini söyledim salona oturdum ve düşündum kim olabilir ?
Aşçı nazik bir ses tonu ile "Asya hanım kahvaltıya gelir misiniz ?" dedi bende "Peki teşekkürler geliyorum." dedim kahvaltıya oturdum ve bir şeyler yiyip kalktım bugün dışarı çıkamazdım kardeşlerimi tek bırakamadım evde tek kalmalarından değil etrafta bu kadar kötü insan varsa onları evde tek bırakamazdım.
Evin hiç görmediğim iki yeri vardı bodrum ve yatak odası. Yatak odasına girmeye düşünmüyordum ama bodruma girmek istiyordum salondan çıkıp bodrum kapısına doğru gittim açmaya çalıştım ve kilitliydi aklıma Halit amcanın anahtarları garaja koyduğu geldi garaja girdim gözüme bir fotoğraf çarptı annem ve babamın olduğu bir fotoğraf çok güzel bir fotoğraftı. Fotoğrafı alıp anahtarları aradım. Kolay bir şekilde bulmuştum geri bodrum kapısının önüne geldim anahtarları taktım ve kapıyı açtım aşşaği doğru inen bir merdiven korku filmlerindeki gibi ışığı açıp aşşaği doğru indim indiğimde lamba anahtarı gördüm ışıkları açtım ve şaşırdım.
Burda bir sürü eşya vardı eşyalar arasında gezdim içinde su tabancası bile vardı onu aldım bir sürü kıyafet vardı ama bu kıyafetler hepsi takım gibiydi her kıyafetin aksesuarı yanındaydı neden bu kadar kıyafet olur ki diye düşündüm. Bodrum katı kocamandı biraz gezdikden sonra bir televizyon buldum tüplü bir televizyondu yanında kaset makinesi fakat içinde kaset yokdu.
Biraz daha gezdim işime yarayacak bir şey varmı diye ama yoktu bende geri bodrumdan yukarı geri çıktım odama geri geçtim hala içimde bir ürperti ile su tabancasını alıp lavaboya gittim su doldurdum ve aşağı indim kardeşlerim televizyon izliyorlardı onlara yaklaşıp silahı çektim sıktım elleriyle suyu engellemeye çalışırken gülüyorlardı. Biraz onların güldüğünü görmek benim için çok güzel bir duyguydu.
Bende onların yanına oturdum ve biraz onlarla vakit geçirdim uzun zamandır yapamadığım şeyi yarın Halit amcanın eşi evde kendisi bir gün şirkette bir gün evde çalışıyor yarın ses hakkında daha fazla bilgi edinmem lazım.
Vakit akşam olmuştu Halit amca ve eşi gelmiş aşçı akşam yemeklerini yapmıştı oturup yemek yedikten sonra biraz konuştuk sonra ben odama çıkma kararı aldım odama çıkarken bir tablo dikkatimi çekti tablonun arkadasında bir boşluk var gibiydi kendime doğru çektiğimde bir kasa vardı şifleri bir kasa odama geçip şifresini düşünüp durdum ama aklıma şifre gelmiyordu belki uykusuzluktan diyip gözlerimi dinlerdirmek için uzandım.
Devam edicek...