BÖLÜM 5:MEKTUP

49 6 2
                                    

O kadar güzel gülüyordu ki sevmesem ziyan olacaktı.

''Ne için?'' dedim sakince .Yüzüme masum gözlerle baktıktan sonra arabanın dışında gözlerini gezdirdi. Kimseyi görmemesinin verdiği rahatlıkla aynı masumlukla bana yaklaştı, biraz daha... 

Dudaklarımda dudaklarını hissettiğimde kendimi huzurlu hissediyordum .Nedenini bilmiyordum ama öyle işte .Bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra aklım başıma gelmişti .Hızlıca kendimi onun dudaklarından uzaklaştırıp arabadan inmeye çalıştım ama nafile. Kapı kilitliydi. ''Şuan beni taciz ediyorsun biliyorsun değil mi? , Aç şu kapıyı!'' deyip yüzüne baktığımda sinirlerimi bozan bir gülüşle bana bakıyordu sonrasında ise beklediğim cevabı verdi ''Hayır!, beni dinlemeden seni asla bırakmayacağım.

Asla bırakmayacağım, asla bırakmayacağım. Bu cümle kafamda yankılanıyordu kaç kere... Bu cümleden sıyrıldım sırada ''Ya benden daha ne istiyorsun? Tamam teşekkür ederim beni hastaneye getirdin. Belki sen olmasaydın başıma daha kötü şeyler gelebilirdi, sana çok teşekkür ederim ama...'' dedim ama devam ettirmek istemediğimi anlayabiliyordum. ''Ama?'' dedi ela gözlerin sahibi .''Sana ve sevgiline mutluluklar... Bir daha gelme yanıma olur mu?'' dedim. Artık içimin kan ağlamaması için hiç bir sebep yoktu, yoktu işte...

Arabanın kilidinin açılmasını aşinası olduğum sesi duyduğumdan anladım. Yüzüne baktım .Sanki bir daha görmeyecekmiş gibi. Sonra benim bu sözlerimin altında kalmış olan Ayaz'ın sözlerine odaklandım. ''Demek ki dinlemeyeceksin, peki zamanı gelince öğrenince pişman olma ama...'' dediğince cevabımı verdim '' Pişman olacağım bir şey yapmam'' dediğimde arabadaki radyoda tam yerine gelen müziğe ilişti kulaklarım.

Pişmanlık duyup da bir gün anarsan

 Nerdeyim, nasılım diye sorarsan 

Sonrasında devam etti.

Sessizce çal benim için  

Yüreğin ellerinde 

 Öylece kal benim için

Ela gözlerine tekrar baktım, tekrar gözlerindeki sonsuzluğu görebiliyordum. Ağlayacaktı. Daha fazla sonrasında pişman olacağım şeyler yapmak istemediğimden yanında kalamadım. Çıktım arabadan yürüdüm arkama bakmadan ,bakamadan .Arabasını çalıştırmıyordu. Gitmedi. Sonunda dayanamayıp arkama baktığımda şaşkına dönmüştüm .Yanımdaydı. Tuttu elimi. Yüzüme baktı. ''Her insan pişman olur Alya!'' sonra sözlerine devam ben hala ona şaşkınlıkla bakarken ''Ben hayatıma giren birini ya çok sever sahiplenirim ve asla bırakmam ya da hayatıma birini sokmam!!'' dedi. Yanına yaklaştım. Sarıldım sıkı sıkı... O da bana...

Sonunda birbirimizin kokusunu ezberlediğimizde Ayaz'ın sesini duydum ağlamanın verdiği yorgunlukla. ''Hadi güzelim, gel sahile gidelim. Hem kafa dağıtırız hem de ben sana anlatacaklarımı anlatırım'' dedi .''Ama Ayaz annem merak eder başka zaman olur mu?'' dedim ben de sakince. Çenemin altına elini koyup başımı kaldırdı, yüzüne bakmamı sağladı. Sonra ''Halletim!'' dedi heyecanla telefonu sallayarak .''Annenin haberi var!'' şaşkınlıkla yüzüne bakıp ben de  hafifçe gülerek ''Asla inanmam ,yazışmalara bakmam lazım'' dedim. Telefonu bana verdiğinde whatsappa  girip annemin ezbere bildiğim kaydedilmemiş numarasına girdim. Yazışmaları okuduğumda gerçekten Ayaz'ın haklı olduğu anladım.

Siz: Merhaba Eda teyze ben Ayaz:)

0505*******: Aaa merheba oğlum ne oldu bir sorun mu var? Yoksa Alya 'ya  bişey mi oldu?

Siz: Yok teyzeciğim hiç bir sorun yok sizden bir şey isteyecektim.

0505*******:evet?

Siz: Alya biraz sahilde dolaşmak istedi de izin verirseniz...

0505*******:Tabii gitsin kafasını dağıtsın ama akşam altıdan önce eve gelsin söylersen!

Siz: tabi Eda teyze çok sağol iyi günler:)

0505*******: -Emoji-

Yazışmaları okuduktan sonra şaşkınlıkla telefonu Ayaz'a uzatırken ''İkna oldun mu?'' dedi gülerek. ''Ben annenle iyi anlaşıyorum ya'':).Dediğinde sinir bozukluğuyla gülerek bir iki tane dirsek geçirdim .Yalandan inlemelerinde sonra elini belime koyup beni yürümeme ikna edercesine hafifçe itekledi. Sonra ben de arkamdan belime bağladığı elini tutarak ilerledim.

Sadece bir saat önce kendisiyle itişip kakıştığım adamın şimdi elini sıkıca tutuyorum ya kendimi tebrik ediyorum gerçekten.Bu kadar merhametli olmak belki bana zarar verecek ama şuan olamayacağını gayet iyi biliyordum çünkü onunlaydım,Ayazla...

''Üşürsün, arabanın arka koltuğunda hırkam var onu alalım gel'' dedi eli hala elimdeyken.Bende misafir çocuğuymuş gibi ses çıkararak ''Olur!'' dedim.Elimi belimden ve elimden istemden çekerek arabaya yöneldi.Arabaya doğru anahtarı yöneltip kapıyı açıp benim dışarıdan gördüğüm hırkayı  bir de siyah bir paket  alıp kapıyı kapattı.Yanıma geldiğinde arkamdan hırkayı üzerime atıp benim göremediğim eline siyah paketi aldı.Tekrar aynı şekilde elini belime attığında yürümeye başladık.Sahile varana kadar ikimizden ses çıkmamıştı.

Sonunda boş bir bank bulup oturduğumuzda bana huzurlu huzurlu bakan Ayaz'a ben de aynı onun baktığı gibi bakıp sessizliği bozdum.''Eee ne anlatacaktın?'' Sabahtan beri bu anı bekliyormuş gibi yüzüme baktı.''Sonunda be Alya,sonunda!!'' dedi ve bana cevap hakkı tanımadan ciddi bir hal aldı.''Bak ilk önce şunu söyleyeyim o kız benim sevgilim değil!!''.Şaşkınlığım katbekat artarken tam söze girecekken işaret parmağını dudağıma değdirerek susmamı emreder gibi bir bakış attı.''Sana pişman olacaksın demiş miydim, evet''.''Sadece kendisiyle beni sevgili sanan saf bir kız işte. Lütfen bu konuyu kapatalım Alya ben onunla konuşup gerekeni yaptım.Aklımdan geçen bütün soruları sormak istiyordum ama aklım buna izin vermiyordu.O zaman neden gelip sevgilim dedi?,Kimdi? Neden aralarıda böyle birşey oldu? öğrenmek istiyorum ama kendimi tüm bu sorulardan somutlaştıran aklımdı.

Ben Ayaz'a merak içinde bakarken yeni bir şaşkınlık içinde Ayaz'ın elinde sabah binada bulduğum zarfı gördüm.Açılmıştı.Okunmuştu.Belli.Karşımda duran sorgulayan gözlere baktığımda ben de bilmediğimi belli etmek için dudaklarımı büktüm.''Bu ne?'' dedi sonra ''Okulda bayıldığında yeleğinin cebinden düştü'' dedi.Ben de ''Bilmiyorum sabah evden çıkarken binanın çıkış kapısında buldum.'' dediğide bu sefer farklı bir sor yöneltti bana ''Sen gelmeden önce yok muydu?'' ben de sorunun cevabını bilmemin rahatlığıyla hemen cevap verdim ''Hayır , biri ben çıkmadan kapının altından gönderip gitti ama kim olduğunu göremedim. Bir verir misin bakayım?'' dediğimde tereddüt ederek mektubu bana uzattı .Açtım.

İNSAN BİLDİĞİNİ OKUR,ÖNÜNE BAKMAZ SEVGİLİ OKUR SEN DE TAM OLARAK BUNU  YAPIYORSUN.

ATEŞLE BARUTUN BİRLEŞMESİYLE BÜTÜN HAYATIN YERLE BİR OLACAK,MAHVOLACAK.

İŞTE BUNU İSTEMİYORSAN VAZGEÇ SEVDİĞİNDEN , VAZGEÇ HUZURUNDAN.

                                                                                                                               BİR DOST

Ne zaman içime bir sıkıntı düşse deniz manzarası arar gözlerim. Uzun uzun bakıp uzun uzun düşünmek için. Yazılanların ne olduğunu anlayamayarak birkaç kere daha okuduğumda ne anlatmak istediğini anlamıştım. Ateş ve Barut asla birleşmemeli...

Herkes hayatında mutluluk ister. Bu yüzden sever, sevilir ama bazen işler yolunda gitmez ayrılık çalar kapını. İşte o zaman masmavi gökyüzünü siyah bulutlar kaplar ve mutluluk, huzurun yerini üzüntü ve mutsuzluk alır

HERKESTEN UZAKTAWhere stories live. Discover now