Medya:Sena.
Bölüm Şarkısı:İkilem/Bir Sebebi Var.
Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olurrrr.Başlayalım bakalım:)
—
Eda bana seslenince diğerlerini yollayıp koridora çıktım onunla ve konuşmasını bekledim. Ama 2 dakika geçmesine rağmen konuşmamıştı.Bekledikçe daha çok meraklanıyordum. Yine benimle uğraşmaya kalkarsa hiç umrumda olmazdı valla. Tekrar müdürün odalarında sürünemezdim hiç.
Aramız kötü olmadan önce onların arasında en çok kendime yakın gördüğüm kişiydi bi nevi Eda. Çünkü o da benim gibi çok neşeli bi insandı.
"Evet Eda konuşacak mısın artık."dedim sabırsızca.
"Niye bunu sana söylüyorum bilmiyorum ama benimle artık küs kalmanı istemiyorum. Aynı sınıftayız sonuçta olmuyor böyle. Seni de sevdiğimi biliyosun."dedi rahat bi tavırla.
"Senin bana bu yaklaşımını Çağla duyarsa sana tavır alır biliyosun demi."
"Benim kararlarıma karışamaz emin ol. O da yakında pişman olacak bak görürsün. Üstüne o kadar geldiğim için de kusura bakma."
"Tamam sorun değil. Olan oldu yapacak bi şey yok. Önemli olan senin bana böyle gelmendi."diyip güldüm.
O sırada koridorun başından gelen hocayı gördüğümüz için sınıfa geri girdik. Sırama oturunca bizimkilerin meraklı bakışları üstüme toplandı. Sanırım bi açıklama yapmam lazımdı.
"Sorun yok konuştuk sadece aramızın düzelmesini istediğini falan söyledi."dedim hepsine bakarak.
"Ee sen ne dedin?"diye sordu Eren.
"Olumlu yaklaştım napsaydım başka? Biliyorsunuz beni."
"Ah senin şu iyi niyetin."dedi Eren ve tebessümle bakınca bende ona gülümsedim.
—
Eda'nın benim yanıma gelmesinin üstünden bi hafta geçmişti. Bu geçen haftada sanki onun dediği gibi de olmuştu. Çağlalar bana karşı bazen adım atmaya çalışıyordu ama ben çok cevap vermiyordum. Onun dışında bu bi haftada kayda değer bi şey olmamıştı. Klasik okul günleriydi.
Şimdi de öğle arasında kantinde oturuyorduk. Havalar soğuk olduğu için bütün okul neredeyse öğle arasını burada geçirmek zorunda kalıyordu.
Çikolatalı sütümü içerken bi yandan bizimkileri dinliyordum bi yandan da kantinin sonunda masa tenisi oynayanları izliyordum.
Masa tenisinin yanına sıra çekip oturanların arasında Sena'nın kuzeni Bartu da vardı. Ben o tarafı izlerken o da bizim olduğumuz tarafa bakınca göz göze gelmiştik.Böyle şeylerde çok çekindiğim için bakışlarımı kaçırdım ve masadaki muhabbete dahil olmaya karar verdiğim an bana bir soru geldi.
"Gideriz değil mi sümüklü?"diye sordu Emirhan ama neyden bahsettiği hakkında en ufak bi fikrim yoktu o an.
"Nereye kanka?"
"Dengiye diyorum gideriz demi okul çıkışı? Geçen hafta da gidemedik ya haniii."diye açıkladı.
Cafe dengi okul çıkışları takıldığımız kafe. Cadde üzerinde kalan bi yerdi. Her okul çıkışı yağmur kar demeden giderdik onun balkonunda otururduk akşama kadar. Hele ben kimse olmasa bile tek başıma gider otururdum. Gerçi bu zamana kadar beni hiç yalnız bırakmadılar da. Bizim okulun çoğu okul çıkışı orayı tercih ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİTMEYEN
ChickLitBenim bu yaşımda bu hayatı sorgulamamam gerekiyordu. Bir kaç yıl önceki gibi hayat dolu,enerji dolu olmam lazımdı, şimdinin aksine.Ama ne var biliyor musunuz? Ben bu hale kendimi kendim getirdim. Kendim ettim kendim buldum.Yeri geldi üzüldüm yeri ge...