Zweisamkeit▪︎Sope✓

21

İyi okumalar.

Bir önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun lütfen.

Dikkat!Aşağıdaki metin,cinsel içerik barındırmaktadır.

[+18]

"Ah!Yo-Yoongi a-acıtıyorsun ama..."ağlamaya hazırlanır gibi sızlanan ince sesi duyduğumda çıplak sırtım daha da kasıldı.

"Bebeğim,"dedim kendimi ona birazcık daha iterken.Böylece ağzından öncekine kıyasla daha büyük bir inleme çıkmıştı."Bebeğim elimden geleni yapıyorum.Özür dilerim."

Hiçbir şey demeden minik ellerini kollarımın altından geçirip yapılı sırtıma koydu.Alt dudağı titrerken,güç almak ister gibi soğuk elleriyle beni biraz daha üstüne çekmişti.

Titrek bir nefes alarak dişlerimi sıktım.Bunları yaşamamamız için onu uzun bir süre hazırlamıştım fakat yine de o kadar daracıktı ki girmek için hamle yaptığım anda mızmızlanmaya başlamıştı.Neredeyse yarım saattir en acısız şekilde girmek için uğraşıyordum ama o daha ucunu bile zor alırken nasıl onunla tek bir beden olabilirdim?

"Yo-yoongi,"dedi ben hareketsizce bir kaç dakikayı daha devirirken."Biraz daha,"titrek bir nefes verdi."Biraz daha gel bana.Seni tutacağım."

Nefeslerim mümkün gibi daha da hızlanırken yüzüne baktım.Isırmaktan kanattığım dudakları büzülmüş ve yeşil irisleri daha da buğulanmıştı.Canının yandığı bariz belliydi.Sadece benim için dayanmak istediğini biliyordum çünkü ben de onun için dayanıyordum.

Eğilerek diş izlerimin olduğu sivri çenesine bir öpücük kondurdum.Bu hareketimle karnı tatlı bir şekilde içeri göçüp sonrasında tekrar yükselmişti."Güzelliğim,"irisleri ağzımdan çıkan bu kelimeyle parladı.Ona böyle seslenmeme bayılıyordu çünkü."Sen hazır olana dek bekleyeceğim.Sadece bana sarıl,senin için hep buradayım."Burnumu burnuna sürttüm ve dudaklarının üstünde duraksadım.Anında bir kedi gibi dudaklarıma sürtünüp yavaşça öptüğünde gülümsemiştim.Böylece bir sonraki öpücüğünü gülüşüme bırakmıştı.

"İstiyorum,"dedi kürek kemiklerimin üzerindeki ellerini huylandırıcı bir yavaşlıkla tenime sürterken.Elleri belime kadar kaydığında kalçamın hemen üzerinde duraksadı."Seni şimdi istiyorum."

O böyle konuşurken daha ne kadar dayanabilirim bilmiyordum.Beni resmen kışkırtıyordu ve ben sabrımın sonuna gelmek üzereydim.Nitekim alnımı boncuk boncuk kaplayan soğuk terim şakağıma doğru akarken daha fazla duramayıp harekete geçtim.Onun boşluğundan faydalanıp gevşemiş deliğine kendimi sertçe ittirdim.
Belimdeki elleri anında yukarı çıkıp sırtımı tırmalarken ağzından da bir erkeğe göre fazla tiz olan bir çığlık bıraktı.Bacaklarını can havliyle belime sarıp kilitlendiğinde daha ancak yarısını içine alabilmişti.

Titrek bir nefes vererek soluklandım.Son hamlemde etrafımdaki duvarlar tekrar kasılmıştı ve ben bu darlık ile adeta biri beni boğuyormuş gibi hissediyordum.
Sakinleşmek için eğilerek kurumuş kan ve morluklara dolu olan çiçek kokulu boynuna sokuldum fakat Hoseok'un sızlanan sesini duymamla yumuşak bir öpücük bırakarak ayrılmam bir olmuştu.

"A-ah,acıyor.Çok acıyor Yoongi."dedi titrek sesiyle.Söylediklerini destekler gibi gözyaşları da yanaklarından kayarak güzel yüzünü birer birer terkediyordu şimdi.

İnce dudaklarımı sol gözüne bastırıp bir müddet orada bekledim.Bu hareketimle etrafımdaki duvarlar biraz daha gevşemişti."Geçecek güzelim."Dudaklarımı kaldırıp söylediğimde uslu bir çocuk gibi başını sallamıştı.