Hikaye, 1941'deki Alman-Rus savaşı ve ondan sonra olanları anlatmaktadır.
Savaş, Almanların o dönemki işgalci Rusya topraklarını işgaliyle başlamış ve yine Almanların geri çekilmesiyle son bulmuştur. O zamanda Kırım'da yaşayan Kırım Tatar Türkleri, Türkistan coğrafyasındaki diğer Türk milletleri gibi başsız ve olacaklardan habersiz haldelerdi.
Başsız olmaları, dışarıdan gelecek yapıcı ve yıkıcı bütün müdahalelere açık olmalarına neden olmaktaydı. Buna, yapıcı sandıkları yıkıcı müdahaleler de dahil. Örneğin Sovyet Rusya'nın Türkistan'a demiryolu ağları döşemesiyle oranın yerlileri olan çeşitli yerleşik ve göçebe Türk topluluklarının takdirlerini kazanması sonra da onları hem kendi cephelerinde düşman topçularının önüne sürmesi hem de karşı tarafta yer alan küçük bir kesimi bahane ederek yüz binlerce Türk'ü ölüme sürüklemesi gibi...
Yahut yukarıya eklemiş olduğum "Crying Steppe" (Ağlayan bozkır) filminin fragmanından da anlayacağınız üzere Kazakistan Türklerinin başından geçenler de stalin rejiminin ve günümüzde bile bir grup kendini bilmezlerin savunduğu komünizmin Türk milletine ne kadar fayda (!) sağladığını görebilmek için bir örnektir.
Hatırlatmakta fayda olduğunu düşündüğüm bir diğer husus da sizin yazdıklarımı yermenizle yahut övmenizle tarihi gerçekliğin değişmeyeceği ve yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeyecek kadar milli şuura malik olmanın hakkımızda en hayırlısı olacağı gerçeğidir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIM
Historical Fiction"Sonunda insanlık kazanacak," demişti ama insandan sayılmadıkları şu cihanda kazanç aramanın mantığı neydi ki?