‘’William, sürekli hareket halinde olmamızı söylemişti.’’ dedi Antares sakin bir ses tonuyla.
Kalabalık grup, yürümeye devam ederken Katalia, isteksizce de olsa Antares’e cevap verdi. ‘’Orta çağda yaşamıyoruz. Artık yürüyerek yol almak sürekli kamp yapmak yok. Her yer şehir.’’
Lex, Amazonların arasından geçerek Katalia’nın yanına geldi. ‘’Amazon Toprakları’na dönmenin iyi bir fikir olduğundan emin misin?’’
Katalia, yüz ifadesini değiştirmeden zırhını düzeltti. ‘’Eminim.’’ dedi kısaca.
‘’Oradaki büyülerin artık işe yaramadığını…’’
‘’Bu aptal depoda büyü var mı?’’ diye çıkıştı Katalia. Sonra nefesini vererek sakinleşti. ‘’Hiçbir yerdeki büyü işe yaramıyor artık. En azından evimize dönebiliriz.’’
Lex, hafifçe başını sallayarak Faye’in yanına döndü. Katalia, omzunun üzerinden ikisine de kısa bir bakış attıktan sonra grubun en önünde yürümeye devam etti.
‘’Çok aksi.’’ diye fısıldadı Lex.
‘’Hala alışamadın mı?’’ dedi Faye ve gülerek Lex’in koluna girdi. ‘’Senden nefret ediyor.’’
‘’Bilmediğim bir şey söyle.’’
‘’Artık benden de nefret ediyor.’’
‘’Hayır, etmiyor. Seni hala sevdiği için benden nefret ediyor.’’ Lex, kolunu Faye’e sardı.
Lex’in yanında yürüyen Jamie, fısıldayarak seslendi. ‘’Ben de gelmek zorunda mıyım?’’ diye sordu. ‘’Daha önce hiç dışarı çıkmamıştım.’’
Faye, Lex’ten ayrılarak Jamie’yi kendi aralarına aldı. ‘’Biz yanındayız, tamam mı?’’
‘’Ya ağabeyim geri döner ve beni bulamazsa?’’
‘’Ağabeyin geri döndüğünde biz seni ona götüreceğiz.’’ dedi Lex. Jamie’nin elini tuttu. Jamie, başını sallayarak yürümeye devam etti.
‘’Şu bahsettiğin teknoloji harikası araç nerede, Talia?’’ diye sordu Nate, grubun en arkasından seslenerek.
Bir an için tüm gözler Nate’e döndü. ‘’Birazdan herkesle beraber görürsün.’’ dedi Katalia.
‘’Hey! Kim seni lider yaptı? Bize emir verip, bu şekilde konuşabileceğini kim söyledi?’’ Nate’in bunları söylemesinin ardından herkes durdu ve ona baktı.
Katalia, kalabalığın arasından ilerleyerek Nate’ yaklaştı. ‘’Ne dedin?’’
Nate, başını yana yatırarak güldü. ‘’Dedim ki, sana senin Amazonlarından biri olduğumuzu düşündüren ne?’’
‘’Sen mi lider olmak isterdin?’’
‘’Hayır ama senin aptal yönetimin altında olmak istemediğime de eminim.
‘’Hiç kimse seni bizimle kalmaya zorlamıyor.’’
‘’Şimdi de beni gruptan mı atacaksın? Ah, şimdi anladım. Sanırım bu yetkiyi Antares’ten alıyorsun. Ki kendisi babam olur. Birkaç yüz yıl sonra tekrar babamın altına yatınca özgüvenin mi geldi, Talia?’’
Bir an herkes nefesini tuttu. ‘’Katalia’nın alnında sinirden bir damar belirginleşti. Nate, mavi-yeşil gözlerini kırpmadan Katalia’ya bakmayı sürdürdü. Antares, araya girerek Katalia’nın cevap vermesini engelledi. ‘’Ağzını topla, Nathaniel.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Kanatlar 2: Düşüş
FantasíaGölgemin beni terk etmesinden korkuyordum. Asıl planlarının beni bu hale getirmek olduğunu öğrendikten sonra kendini göstermişti bu korkum. Gölgem farklıydı. Ben farklıydım. Daha hiç yükselemeden düşmüştüm.