Multimedya'da Calista var...
2 GÜN ÖNCE SAAT 01:00
MOSKOVA VE NEW ORLEANS ARASINDA BİR YOL KENARI
Yanımda ağlamaktan neredeyse kendini kaybetmiş kardeşim Laura ve şoför koltuğunda en iyi arkadaşım Jennifer ile birlikte Thomas 'ın arabasında New Orleans'a doğru yoldaydık. Evdeki vahşetten sonra 2 adam öldürmüştüm . Bu bir ilkti benim için. Hayatımda ilk defa canlı olan iki insanın kanları kalmayıp ölene kadar sömürmütüm. Tam diğer bir kurbana geçecekken Jennifer kadını kurtarmış ve korkmaması ve bütün olanları unutup yerine gitmesi için onu etkisi altına alıp uzaklaştırdı. Bu sayede kurban sayım 2 olarak kaldı. Karşımda ağaçların arasında parlak bir 'Mavi Ay' vardı. Sonra birden hatırladım Thomas ve ya Laura'yla birlikte mavi ayı izlemek için haftalar öncesinden plan yapmıştık. Yüksek bir dağa çıkıp saatlerce ayın tadını çıkaracak fotoğraf çekip o güzel anların tadını çıkaracaktık. Ama olmadı işte Thomas öldü. O görüntü yüzlerce belki binlerce defa gözümün önüne geliyordu kim bilir Laura nasıl hissediyordu.
" Jennifer durur musun lütfen. "
" Niye ne oldu?"
Aya baktım ve sonra Jennifer 'e küçük bir tebessüm gönderdim.
" bugün Dolunay Üstelik mavi Dolunay burada biraz izlemek istiyorum."
"Tamam."
Jenifer arabayı müsait bir yerde durdurdu ve birlikte arabadan çıktık. Laura uyuyordu. O yüzden onu uyandırmak istemedim.
" Hayır uyusun çok yorgun."
Vampir hızımla ormanın derinliklerine ayın net ve güzel göründüğü bir kayalık alana çıktık. Tam karşıda ışıl ışıl Mavi Ay duruyordu. Oturabileceğim kadar küçük bir kaya parçası buldum ve üzerine oturdum. Jennifer 'da hemen yanıma oturdu. Mavi Ay o kadar büyüleyici ve o kadar kendine çekiyordu ki bir kere ona dokunmak istedim. Sonra nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde gözlerimin bir şeye tepki verdiğini anladım. Dişlerim kaşındı ve aşırı derecede acımaya başladı.
"Aaaaaaa"
Bu acı o kadar çok fazlaydı ki ormandaki butun hayvanların duyduğuna emindin. Kolum kırılmıştı. Ama neden? Neden durduk yere kırılmıştı? Sonra aynı acıyı diğer
kolumda hissettim."Aaaaaaaaaaa"
Acım katlanarak artıyordu her saniye daha da büyüyor ve dayanamayacağın bir noktaya geliyordu. O kadar şiddetli çığlık oturuyordum ki dostumun bana seslendiğini bile duymuyordum. Jennifer korku ve endişeyle hem ne olduğunu anlamaya çalışıyor hem de yardım etmek istiyordu. Tam acı bitti diyecekken ayağımdan da bir çatırdama sesi geldi. Bir çığlık daha attım. Bu tarif edilemez bir acıydı. Sanki bütün kemiklerim kırılmış gibiydi acıdan kapanmış olan gözlerimi açtım ve kendime baktım. Kollarım sanki bir köpeğin kolları gibi bükülmüş bir vaziyetteydi. Sonra diğer ayağımda çatırdadı ve diğer tarafa dönüp köpek ayağı şeklini aldı. Jennifer ağlıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu acım biraz hafifledi ve en iyi dostuma baktım.
" Calista senin gözlerin sarı renkte ve kırmızı -kırmızı renkte bu- bu nasıl olur. Ne oluyor sana Calista nasıl..."
"Aaaaaaaaaaaaaaaa"
Ve bu son noktaydı sanırım omurgalarım kırılmıştı. Bu korkunçtu. O kadar yüksek sesle bağırdım ki tanrının işittiğine emindim. Sanki ruhum çekilmiş ve tekrar bedenime girmişti. Garipti çünkü artık acı yoktu. Vücudumu çok güçlü hissediyordum. Ama ters giden bir şey vardı. Ayaklarımda ellerinde yere basıyordu. Sonra gözlerimi açtım. Vücudumun nasıl göründüğüne Baktım önce önümdeki ayaklara baktım. Ama bunlar ayak değil resmen kocaman patilerdi. Gecenin zifiri karanlığında sadece Mavi Ay ve karşındaki orman vardı. Etrafı izledim ve 3 metre ileride Jennifer 'i korkuyla beni izlerken gördüm. Vampirken zaten olağanüstü bir şekilde görürken şimdi görüşüm kat ve kat daha fazla iyiydi. Duygularım hepsi inanılmazdı. Gözlerim kilometrelerce ötedeki ağacın yapraklarını yiyen tırtılı görüyor ,kulaklarım çok uzaktaki yolda ilerleyen arabaların sesini duyuyor içindeki insanların kanlarını kokusunu alıyordum.
"Calista ne oldu sana böyle se-sen resmen bir kurt adam oldun. Ama nasıl? Nasıl oluyor böyle bir şey?"
Sonra ay yavaş bir şekilde kırmızıya boyandı . Kafamı kaldırıp ayın kırmızıya boyanması izledim.
AYNI SAATLERDE NEW ORLEANS
Cadılar Mavi Ay ritueli için mumları yakıp çember ayinine başlamak üzereydi. Mavi Ay nadir görülen bir olay olduğu için dolunaydan daha iyi bir güç içeriyor Bu sayede güçlerini zirveye çıkarıyordu. Bu cadılar için büyük bir fırsattı. Cadıların lideri ve temsilcisi Cadı Morgase sırıtarak gözünü mavi aya dikmiş yapacakları diriltme büyüsü için bekliyordu. Lider taş masanın üzerinde olan kemikleri insan biçiminde düzene sokmuş artık başlamak için hazırlardı. Sadece liderin onayını bekliyorlardı. Lider kafasını salladı ve ritüele başladı. Çemberdeki 8 cadı büyülerini fısıldıyor el ele tutuşuyorlarlardı. Canlandırmak istedikleri zamanının en güçlü cadısı Cadı Rena idi. Yaklaşık 700 yıl önce yaşamış bu cadıya bir pusu kurulmuş ve vampirler tarafından katledilmişti. Cadıların yaptığı büyü Çok tehlikeliydi yaptıkları büyü mühürlenmiş bir yasaklı büyüdü. Bu yüzden ölbilirlerdi. Ama sağlam bir güç kaynakları vardı. Mavi Ay. Sonunda Rena'yı uyandırıp vampirler ve kurt adamların boyunduruğu altından çıkacaklardı. Büyü devam ettikçe cadılar daha yüksek sesle söylüyorlardı. Saniyeler sonra bir şey oldu. Lider de dahil New OrleanscaOrleans'ın cadılarının kulakları ,ağızları ,gözleri ve burunlarından kan gelmeye başladı. Ayın mavi ışıltısı gitmiş yerine kan kırmızısı renge boyanmıştı...
Bataklık
Kurt adamlar kırmızı dolunayda bilinçsizce kendi kontrolleri dışında dönüşüyorlardı . Hayley bilinçsizce dönüşmeyen tek kurdu. Çünkü o bir melezdi. Sürüsünün Bu ani dönüşümü herkesi etkilemişti. Sürüsü ya da New Orleans kurtları yıllardır kendi iradeleri ile dönüşebiliyorlardı. Şimdi ne olmuştu da kontrollerini yitirmişlerdi. Bütün kurtların dönüşümleri işkence gibiydi. Kemiklerinin hepsi kırılıyor ama kurt formlarını alamıyorlardı. Bu sadece onun değil bütün dünyadaki kurtlar için geçerliydi. Hayley kırmızı renkteki dolunaya baktı ve bunun dolunay ile ilgili olduğunu anladı.Mikaelson Malikanesi
Mikaelson Ailesi evlerinde vampir dostlarıyla yemek yiyordu. Baş köşede Klaus Mikail onun karşısında Elijah Mikaelson sağ yan tarafında Marcel Gerard, Marcel Gerard 'ın karşısında Rebekah Mikaelson ve Orion Zeland ve birkaç yakın arkadaş daha vardı. Hepsi samimi sohbet ederek eski günleri yaad ediyor ve gülüyorlardı. Elijah bu ani uzun uğraşlar sonucu yaratmıştı. Bu güzel günde yemek yiyip 1000 yıl içerisinde çok nadir görünen mavi dolunayı izleyerek onun güzelliğine bakacaklardı . Yemek yendikten sonra ayağa kalktılar ve çatıdan aya bakmak için oraya zıpladılar. Onlar için hazırlanmış sandalyelere oturup şaraplarının yudumlayarak mavi aya bakmaya başladılar henüz yarım saat geçmişti ki ay yavaş bir şekilde kırmızıya boyandı. Vampirler ne olduğunu izlerken birden ellerindeki kanı yere attılar ve kana iğrenerek bakmaya başladılar. Bu bütün dünyadaki vampirler için geçerliydi. hepsinin kan Arzuları gitmişti O an kan içenlerin hepsi kandan iğrenerek midelerini tutuyor ve bütün insan kanını kusuyorlardı . Bütün dünya sakinleri varoluştan beri ayın parametreye boyandığını bilmiyorlardı. Ya da daha doğrusu böyle bir şey hiç olmamıştı. Fakat bunun tek sebebi CALİSTA RUSSEL'in dönüşüm geçirmesi idi. Yeni bir tür doğmuştu. Yeni bir melez türü. Kızıla boyanmış tüyleri, bütün canlılardan daha keskin dişleri ve kurtların cüsselerine kıyasla daha büyük bir beden. Pençeleri bir kılıçtan daha keskin ve güçlü vücuduyla ırkların en güçlüsü doğdu. Kızıl bir melez doğdu . Türünün tek örneği...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLDÜRME ARZUSU
Manusia SerigalaKarşımda sadece avım ve benim aramda olan sözde ailem vardı. Onlara değer versem de intikam ve öldürme arzum onları yok saymama yetiyordu. O benim bazen gülen bazen ağlayan bazen mutluluktan çığlıklar atan yani kısacası benden iyi olan her şeyimi...