𝑇𝑟𝑜𝑖𝑠

1.7K 224 126
                                    

Önceki bölümün okunması ilk bölüme göre çok düşük... Yine de bu bölümü atıyorum, umarım yakın zamanda ilgi görmeye başlar 🥺

Hissettiği hazzı kelimelere dökemezdi, kalbi hızla atıyor, etrafındaki her şey hızla dönüyordu sanki. Kesilen nefeslerini düzeltmek için çabalayamıyordu, gözlerini büyüleyici çerçeveden çekemiyordu, öleceğini sandı.

Kalbi o kadar hızlanmıştı ki, dakikada iki yüz attığına emindi. Gerçi o an onu da düşünemiyordu ya... Etrafındaki sesler boğuklaşıp tiz bir çınlama gibi gelirken, karşısındaki eser bulanıklaşmış, kararmaya başlamıştı.

"Jungkook?"

Jungkook yanıt vermedi, duyduğu sesin gerçekliğinden bile emin değildi, duyamıyordu.

"Jungkook?!"

Jungkook, yanındaki Taehyung'un kolundan sıkıca tuttu son kalan bilinciyle. Taehyung onu kollarından tuttuğunda görüşü tamamen gitmişti. Ne duyuyor, ne de görebiliyordu. Bir anda, bedenindeki güç tamamen çekildiğinde kendini karanlığın içine, Taehyung'un kollarına bıraktı.

"Jungkook, ne oluyor! Jungkook kendine gel, Jungkook lütfen..."

"Ambulansı arayın!"

Onları gören bir kadın, gelişi güzel bağırdığında insanlar eserleri bırakıp onların yanına gelmişti. En sonunda kapının önünde röportaj veren Jimin'e de haber verildiğinde o da hızla içeri koşmuştu.

"Taehyung? Ne oldu?"

"B-Ben de anlamadım, bir anda bayıldı."

Jimin, ikisinin yanına eğilip Jungkook'un koluna tutunarak dengede kaldı.

"Bir rahatsızlığı var mıydı?"

"Hayır, hayır hiçbir şeyi yok."

Jimin derin bir nefes verip kolundaki saate baktı.

"Tamam endişelenme, ambulansa haber verdik, en fazla beş dakikaya burada olurlar."

Taehyung dolu gözleriyle Jungkook'u daha da kucakladı, çok korkmuştu. Birkaç dakika bu şekilde geçerken, Jungkook'da hareket yoktu.

"Bay Park, ambulans geldi efendim."

"Tamam, lütfen kapıdaki basını uzaklaştırın. Görevliler rahat hareket edebilsin."

Ambulans görevlileri, ellerinde sedye ile girdiğinde Jimin, yardımcısı Jongin'in yanına gitti. Jongin onun menajeri, yardımcısı, koruması, kısaca kariyeriyle ilgili her şeyiydi.

"Jongin, ben de onlarla hastaneye gideceğim. Lütfen misafirleri sakinleştirip sergiye devam eder misin?"

"Merak etmeyin Bay Park, her şey benim sorumluluğumda. Kendinize dikkat edin."

Jimin onu onaylayıp Taehyung ve Jungkook'u götüren görevlilerin peşinden gitti. Onlar çıkınca Jongin misafirleri sakinleştirip sergiye devam etti.

"Şey, sizin gelmenize hiç gerek yok. Serginizi de bozduk, çok özür dilerim."

"Taehyung, öncelikle sen diye hitap edebilirsin. Hem, ne demek özür dilerim? Bu istenmeyen bir durumdu ve inan bana bozulan hiçbir şey yok. O yüzden hadi ambulansa bin, ben de arkanızdan geleceğim."

"Gerçekten teşekkür ederim."

Taehyung, Jimin'e minnetle bakarak ambulansa bindi. Jimin de şoförüyle beraber ambulansı takip etmeye koyuldu.

Hastanede geçen yaklaşık bir saatten sonra Jungkook kendine gelmeye başladı.

"Jungkook? İyi misin?"

Stendhal Syndrome |Kookmin| ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin