"Lütfen artık fotoğrafımı çekmeyi kes... Gerçekten çok sıkıldım.""Of Jungkook, sen işine bak işte. Ben sessiz sessiz işimi yapıyorum. İnstagram'da senin fotoğraflarına bayılıyorlar biliyorsun."
Jungkook derin bir nefes verip elindeki kalemi masaya bıraktı. Şarkı yazmaya çalışıyordu, ilhamı onunla olmadığından zaten sinirliydi Üstüne bir de en yakın arkadaşı Taehyung sürekli onun fotoğrafını çekiyordu.
"Ama şu an şarkı yazmaya çalışıyorum ve çok gerginim. Git ve Namjoon'u çek, fotoğraflarını yani."
"Terbiyesiz seni. Taktın şarkı yazmaya, eve kapandın. Haberin olsun, bu hafta sonu dışarı çıkacağız."
Jungkook ağlak bir tavırla Taehyung'a baktı. Jungkook'a göre Taehyung yirmi beş yaşında olmasına rağmen çocuk gibiydi. Bir şeyi istediği zaman, o şey olmalıydı yoksa huysuzun teki oluyordu.
"Nereye? Ona göre gelirim."
Taehyung ayağa kalkıp Jungkook'un bir fotoğrafını daha çekerken konuştu, "Çok ünlü bir ressamın sergisi var, ona gideceğiz. Namjoon'la gidecektim ama onun, ailesinin yanına gitmesi gerekti. Bu yüzden sen geleceksin."
"Taehyung... Yapma etme ne olur... Dünyanın en sıkıcı şeyi."
"Güven bana, bu ressamın eserleri mükemmel. Sen de bayılacaksın."
Jungkook sıkkınlıkla nefes verirken, Taehyung telefonunu alıp Jungkook'un yanına oturdu.
"Sen onu boşver şimdi, bak en son attığım fotoğrafına kaç yorum gelmiş."
Jungkook, umursamasa da merakla fotoğrafa baktı, on bin yorum yazdığını gördüğünde gözlerini büyütüp Taehyung'a baktı.
"Yorum mu satın aldın?"
"Saçmalama. Ünlü bir fotoğrafçı beni paylaşmış, bir sürü takipçi geldi. İki yüz elli bin takipçiye ulaştım!"
(Taehyung'un Instagram profili.)
"Çok mutlu oldum, hadi şimdi doğa fotoğrafları çekmeye devam et."
Taehyung gözlerini devirip sayfasına bakmaya devam etti.
"Tamam kızma, son attığım fotoğrafındaki on bin, yorumu okuyalım hadi."
Jungkook, önündeki masadan kağıtları alıp göz geçirdi.
"Beni neden umursamıyorsun?"
"Tamam, üzgünüm. Okuyalım hadi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stendhal Syndrome |Kookmin| ✔️
FanfictionJeon Jungkook, en yakın arkadaşının ısrarları üzerine ünlü ressam Park Jimin'in sergisine gider. Jeon, Park'ın sade fakat ustalıkla işlenmiş eserleri arasında dolaşırken gördüğü bir eser, ikisinin de hayatını değiştirir. -Kısa hikaye-