𝐹𝑖𝑛𝑎𝑙𝑒

1.5K 182 147
                                    


Jungkook, yüzünü yıkadıktan sonra aynaya baktı. Dün Jimin'le seviştikten sonra gitmek yerine gece de burada kalmıştı.

Bir süre aynada kendine bakıp düşündü, Jimin ile bu kadar yakınlaşacağını hiç düşünmemişti.

"Sergide gördüğün tüm eserleri unut, çünkü aynaya baktığında gördüğün yansıma bu dünyadaki en güzel sanat eseri."

Kapının kenarındaki Jimin'e baktı aynadan, dediğiyle hafifçe gülümsedi.

"Senden sonra tabii."

Jimin, Jungkook'un arkasından yaklaşıp kollarını beline sardı. Başını omzuna yaslayıp derin bir nefes aldı Jungkook'un çıplak teninden.

"Kokun öyle bir sakinleştirci etkiye sahip ki... Dünyadaki en kaliteli uyuşturucuyu bulmuş gibiyim."

"Artık uyuşturucu demeyi yasaklıyorum sana. Bundan sonra ben uyuşturucu bağımlısıyım değil, Jungkook'un bağımlısıyım diyeceksin. Tamam mı?"

Jimin sessizce kıkırdarken başını kaldırdı. Aynadan ikisinin yansımasına bakarken Jungkook'un omzundan öptü birkaç defa.

"En güzel bağımlılığımsın Jungkook. Az önce, hayatım boyunca istediğim şeyin bu olduğunu fark ettim. Yalnız kaldığımda nasıl rahat hissedebiliyorsam, birinin yanında da aynı bu şekilde rahat hissedebilmek. Ben hayatım boyunca bunu aramışım Jungkook..."

Jungkook Jimin'e yüzünü dönüp yaklaştı. Nazikçe yanağını okşayıp gülümsedi.

"Öpebilir miyim seni?"

Birbirlerine aynı anda, aynı muhtaç tonda fısıldadıklarında güldüler önce. Ardından, nazikçe buluştu dudakları, dünün aksine. Saniyeler geçtikçe sertleşen öpücüklerini Jimin böldü nefes nefese.

"Seni öpmeden duramıyorum... Bu nasıl bir etki Jungkook?"

Jungkook bir şey söylemek yerine kollarını sıkıca Jimin'in beline sardı. Jimin de ona sarıldığında Jungkook hafifçe gülümseyerek başını Jimin'in omzuna yasladı.

Bu sırada, Jimin'den haber alamayan Jongin ise kendini yiyip bitiriyordu.

"Delireceğim Namjoon, yok açmıyor Jimin telefonunu. Odasının kapısı da kitliymiş, Soyeon'da ne oldu bilmiyor. Odasında bir de ses yalıtımı var dışarıya ses de gitmiyor."

"Taehyung Jungkook'u arıyor ama o da açmıyor. Ne yapıyorlarsa dünden beri."

Jongin başını eğdi, işi olduğundan bir günlüğüne evden ayrılmıştı. Pişman olmuştu tabii.

"Kendine bir şey yaptı diye korkuyorum."

"Jungkook orda, bir şey yapmamıştır merak etme Jongin."

Taehyung bir süre düşünüp ikisine baktı, "Neden oraya gitmiyoruz ki?"

"Buraya onun için geldim zaten, siz de benimle gelin diye."

Jongin biraz daha sakinleştikten sonra Jimin'in evine gittiler.

"Hoş geldiniz."

"Soyeon, Jimin odasında mı hâlâ?"

"Aslında az önce çıktılar, sizi aradım ama duymadınız sanırım. Gayet keyifli bir şekilde kahvaltı ediyorlar."

Jongin afalladı, bir süre sessizlik olduğunda yemek odasından gelen gülüşme sesleriyle kendine geldi.

"Herife bak... Ondan haber alamadım diye kendimi yiyorum, o gülüşe gülüşe kahvaltı yapıyor!"

Jongin hızla yemek odasına ilerledi.

Stendhal Syndrome |Kookmin| ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin