Evler

21 1 0
                                    

Taş, beton ya da tahta...Ne önemi var? İnsanı barındıran bir yer olsun ki... Korusun dış etkilerden, ısıtsın, sahip çıksın... Ev olsun yuva olsun da isterse bir göz oda olsun... Taşla, betonla yuva kurulsaydı, kocaman oteller en büyük, en görkemli yuva olurdu.

Halil Cibran şöyle der:

''Evlerinizi elime geçirsem ve tohum eken bir çiftçi gibi ormanlara ve çayırlara serpsem... Elimden gelse de vadileri cadde, çimenleri sokak yapsam ve sizin birbirinizi bağlar içinde arayıp bulmanızı ve elbiseleriniz toprak kokusu taşıyarak geri dönmenizi sağlasam... '' Ve filozof şair şöyle devam ediyor: '' Kapılarımızı kilitleyerek sakladıklarınız nedir? İnsan kalbini ele veren huzur mu? İnsan kalbini kutsak dağlara çeviren güzellikler mi? Yoksa, yalnız konfor ve konfor ihtirası mı? O konfor ihtirası ki, bir eve sürüne sürüne girerek misafir gibi oturur, ev sahibi gibi yerleşir ve nihayet efendi kesilen bir hırsız olur.''

Evi yuva yapan insandır kuşkusuz... Sevilen kişi ile paylaşım kıvancıdır. Aileyi oluşturan, anlam ve beraberliktir. En mutlu olan, en içten gülen ev de en zengindir.

Neler gizler, neler saklar evler?... Şarkıları, öyküleri nedir?... Neler görmüş geçirmişlerdir, kim bilir? İnsanoğlu var oldukça evlerin öyküleri ve şarkıları sürüp gidecektir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

küçük hikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin