14 ➰

3.9K 254 232
                                    

Selamlar

yazım yanlışlarım varsa belirtin

İyi okumalar |şimdiden uyarayım aşırı soft kısımlar içermektedir yazarken bile uwu oldum|

-Flachback-

Sararmış yaprakların arasında yürürken saçlarıma düşen yaprağı elime aldım. Sert dokusu içimi okşarken rüzgarın yüzüme doğru attığı nefesleri yüzümde hafif tebesüm oluşturdu.

Sakin ve sessiz adımlarım duyduğum gürültülü ses ile yok olup gitmişti. Gürültünün geldiği yere doğru yönlendirdim adımlarımı. Karşıma çıkacan şeyin küçük bir kedi olduğunu görünce gözlerim ışıldadı. Bembeyaz tüylerinin arasına çamur bulanmıştı. Onu sevmek için daha yakınına gideceğim sıra benden önce bir çocuğun onun önüne küçük bir kapta su bırakmasıyla duraksadım.

Minik kedi çok susamış olmalı ki suyu hızla içiyordu. Bu sırada onu su veren çocuk kedinin başını okşuyordu. Yandan yüzünü göremiyordum fakat kafasını kaldırınca kalbimin bir anda hızlanışına anlam verememiştim. Siyah kısa ve dağınık saçların sahibi olan çocuk gülümseyerek kediyi sevmeye devam etti. O her güldüğünde midemde bir yanma hissi oluşuyordu. Bunu es geçip biraz daha yakınlarına yürüdüm. Kolonun kenarına çöküp izlemeye devam ettim.

"Miyavv"

"Orada başka kedi mi var?"

Gözlerim şokla açıldı. Bildirim sesim kedi miyavlamasıydı. Telefonumun sesini kapatmaya çalışırken önümde hissettiğim birinin bedeni ile gözlerimi kırpıştırdım.

"Buldum o kediyi."

Sesini duyduğum çocuk ile yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Konuşacak cesareti bulamamıştım. Hatta ona bakmaya cesaret edemiyordum.

Kucağıma zıplayan kediyle biraz da olsa sakinleşmiştim. Onu severken kafamı kaldırıp karşımdaki çocuğa bakmamıştım.

"Sanırım ailesi onu yalnız bırakmış çoğu zaman buraya gelir bu kedi. Onu sahiplenmek istiyorum ama evde köpek olduğu için eve kedi alamam."

Bir anlık ona bakma isteği duydum. Kafamı yukarı kaldırdığımda göreceğim manzarayı hiç böyle hayal etmemiştim. Gözlerime bakan pırıltı gözler ile yutkunamamıştım bile. Yüzümü incelediğini fark edip hızla kafamı eğdim.

"B-ben onu sahiplenirim."

Aniden söylediğim cümleye ben bile şaşırmıştım. Çocuğun kıkırtısının arasında,"bunu yaparsan sana minnetar olurum."dediğini duydum. Daha fazla kalbimin çırpınışlarına dayanamayacağımı hissedip kucağıma aldığım kedi ile beraber olduğum yerden kalktım. Oradan ayrılmadan hemen önce,"Kedinin adı Cooky."deyişini duymuştum.

-Flachback sonu-

-

"Cooky uslu dur!"

Boynuma doğru patilerini geçiren kedime kaşlarımı çattım. Küçük burnunu boynuma sürtüp huysuzca tepiniyordu. Huysuzluğunun sebebini anlayabiliyordum. Üstüme sinen Jungkook'un kokusunu algılamış olmalıydı. Cookynin başını okşarken mırıldandım.

"O seni tanımadı."

Söylediğim şeyle huysuzca miyavlamaya başlamıştı. Bir türlü kesmediği miyavlamasıyla başının arkasındaki yeri okşadım. En hassas noktasını okşadığımda uykusu geliyordu. Birkaç dakika sonra boynumda uyuyakalmıştı.

Onu yatağımın diğer kenarına bırakıp dikleştirdiğim yastığımı aşağı çekip uzandım. Gözlerim tavanda geziniriken düşünüyordum. Jungkooku.

𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin