İntikam
Bölümleri tekrardan güncelliyorum.
Sonra, "Bu dağ..." dedim, daha çok kendi kendime konuşurken. Geçmiş bir sis gibi üzerime çöküp, bana korkaklıkla dolu olan kaçma isteklerinden birini yaşatmıştı. Üsteğmenin üzerimde dolanan şüpheli gözlerini de hissedebiliyordum. Bu yüzden cümleme özgüvenle devam ettim. "Ben bu dağa bayrak kadar yakışanı görmedim."
"Bu söylediklerine inanmıyorum, hepsi deli saçması! Hafızamı kaybettim diye benden faydalanmaya çalışıyorsun! Ben asla seninle birlikte olmadım!" "Ne derler bilirsin; 'Asla, asla dememek lazım.'" Karşımda durmuş yüzünde o nefret ettiğim ukala gülümsemesiyle bakarken bütün vücudum öfkeyle cayır cayır yanıyor. O ise...
1800'lerin İngiltere'sinde asi, güçlü ama kalacak yeri olmayan bir kızın, İngiltere'nin en çapkın, en sevilen ve en tasasız Marki'si ile karşılaşmasından ortaya neler çıkar dersiniz?
Küllenmeye yüz tutan aşklar birer kor gibidir yüreklerde, tıpkı yakmaya hazır birer ateş parçası gibi... Acıtsa bile küçüktür, kaçabilirsin ondan. Dönüp kalbine bakmazsan yok sayabilirsin, hatta unutmuş gibi sahte mutluluklarla doldurabilirsin hayatını. Yalnız bir gün bir hata yapar da onun orada olduğunu bildiğini fa...
"Geçmişin izleri yüzünden sevgiye ve aşka inanmayan bir adamla en büyük hayali gerçek bir aşk yaşamak olan genç bir kızın,sırlarla dolu hikâyesi.'' Melisa, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Zorluğa dair hiçbir şey bilmeyen, bu yaşına dek el bebek gül bebek büyütülen, içinde kötülüğe dair hiçbir şey olmayan Melisa'nın...
"Asıl sen kendine bak Julie Thompson! En başından beri ben kandıran sendin!" Julie hiç de suçlu görünmeyerek Alex'e alayla gülümsedi. "Sen aptalsan benim suçum ne? Bir de zekiyim diye geçinirsin." Julie'nin bu alaycı tavrı karşısında iyice çileden çıkan Alex gözleri sinirden giderek koyulaşırken di...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...
- O zaman seninle bir anlaşma yapalım. - Söyle bakalım. - Madem ikimizde ailelerimizi sinir edeceğiz. - Biraz yardım fena olmaz demeye mi çalışıyorsun? - Kesinlikle. - Olur ama benim bir kuralım var. Merakla kuralının ne olduğunu bekledim. Nefesini suratıma doğru üfleyerek konuştu. - Bana aşık olmayacaksın. - Seni kim...
Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. ...
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuşturucuya mahkûm olan bir kız... Lavin Kutup. İkisi bir araya gelince, öfkeleri cehennem olacak. Tenleri alev alacak... Porselen güzelliğindeki tenine doğru fısıldadı. "S...
#Gençkurgu da 1. - 07.03.2017 Ölüm; dört harf, iki hece, içinde sayısız anlam ve acı besleyen, ne zaman, nerede, nasıl geleceği belli olmayan bir olay. Küçük yaşta gözlerinin önünde ailesi katledilen ve bu nedenle hayata siyah bakan Aras Karahanlı ile, çocukken annesini kaybeden ve bab...
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek yetimhanede büyümek zorunda kalır. Vasisi olan aile avukatının izniyle küçüklüğünden bu yana yalnızca telefonda konuşsalar da aralarında bir bağ oluşan gizemli bir kadının vesilesiyle on sekizine basmasına yakın bir zamanda yetimhanede çıkar ve kendi evin...
" Bana vereceğin son hediyeyi istiyorum Demirhan." yutkunup, "Hediyemi verecek misin?" diye sordu. Elinde olmadan sesi titremişti. Kömür karası gözleri de titrek bakıyordu. Aslında tüm bedeni titriyordu. Adam kızın titreyen vücuduna baktıkça kalbinin acıyla sıkıştığını fark etti. İstediği neyse tabii ki yapacaktı. O...
Kanı bitene kadar içti dudaklarımı. Kanım bitene kadar içtim dudaklarını. Omuzlarından göğsüne doğru inen avuç içlerim tenindeki yaraların kabarıklıklarına çarpıyor, parmak uçlarımdan bir zehir gibi akarak zihnimin içine sızıp canımı yakıyordu. Güney dudaklarımızı ayırdığı an belimdeki elini gevşetti fakat beni bırak...
Ellerini göğsünün üzerinde bağlamış,sessizce bavulumu hazırlamamı izliyordu.Acı çekiyordum,hemde daha önce hiç çekmediğim kadar. "Eminmisin?"diye sordu. O ana kadar bütün serin kanlılığımla gözyaşlarımı tutmuş,bir damla gözyaşı akıtmamıştım.Ama bu soru,tamamen dağıtmıştı beni.Kirpiklerimi kırpmadan dökülüyordu yaşlar...
Kod Adı Aşk'tı. O Vural Karalı idi. Oyunlar adının bir parçası olmuştu. Bu sefer Cüneyt karakteriyle, genç bir kızın kalbini çalacaktı. Sahtekarlıkla, kandıracağı kurbanı Derin Erbay saf güzelliğiyle onu cezbecek ve yasakların son raddesine getirecekti. Vurak Karalı herşeye inat bir yasağı çiğneme kararındaydı. Ya o...
Kılıç ne kadar keskindi? Veya bir kurşun ne denli yakardı canı? Hangi insan ölümle dik başlı halde karşı karşıya dururdu? İnsanoğluydu işte. Ne keskin kılıçlar, ne de kavuran kurşun yarasına karşın ölümle göz göze gelmeye cesaret edemezdi. Yıkılan tabular yıllar arasında kaybolurken hatırlamazdı evlat denen mahlukat k...
3 kız, saf ve masum. Güneş: 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor. Annesi ve babasıyla yaşıyor. Sidal: 22 yaşında. Tıp öğrencisi. Hayata pozitif bakan saf ve masum biri. Ailesini trafik kazasında kaybetmiş, hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşmış bir kız. Eslem: 23 yaşında. İşinde oldukça başarılı bir mimar. Zek...
"Çünkü gülüşün siyahın içindeki beyaz gibi... " Zeynep Karaca İnatçı, deli dolu, güzeller güzeli saf aşık... Emir Karadağ Gözü kara, acımasız, bir o kadar romantik bir kıro... Siyah ve beyazın muhteşem uyumu... İki deli aşık, İki manyak... Dolu dizgin, hırçın, tehlikeli bir o kadar eğlenceli bir aşk♥️
Hayatım boyunca öldürmek için yetiştirildim... Bunun normal olduğu öğretildi bana.... Ama şimdi bir ölü yerine, bir canlıya sokulmamı istiyorlar... Hemde karanlığın en güçlü liderlerinden birinin içine... Korkması gerekenler onlar... Sonuçta dünyada nam salmış, tek canlı cellat, yani "Ölüm Meleği" benim... Peki neden...
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde bile ışıl ışıl parlıyordu...
"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden git Beren" "Ben elindeki kandamlaları ile sevdim seni. Gözlerin kararıp, Azrail'e büründüğünde bile sevmeye devam ettim. Atmayı unutan kalbin ile kalbimi un ufak ettiğinde dahi sevdim ve sevmeye devam edeceğim...
Aşk... Gurur... Her şey bir iddia ile başlasaydı... Sizce bu iki kelimeden kazanan hangisi olur? Hangisi daha yoğun yaşanır? Hangisi bizi daha çok yönlendirir? Biri için birinden vazgeçmek zorunda olsak hangisini seçeriz? Ya da ikisi de aynı duyguda harmanlanır mı? Yeni hikayemizde bu soruların cevabını arayaca...
Benim hikayemde kötü kraliçe, saf kral, masum kız, beyaz atlı prens gibi ilgi çekici karakterler yok. Bu benim, sıradan mahallemde aşkı bulma hikâyem... Benim ufak dünyamı büyüten güzel kalpli bir adamı size kendi gözlerimle göstermeye çalışacağım. ... Her şey benim küçük bakkalıma bir şeyler almak için giren o güzel...
İki birbirinden farklı hayat... Gerçek anlamda farklı... Yollarının kesişmesi birine göre kaderken diğerine göreyse tesadüften ibaretti. Dünyaya bakış açılarıydı en büyük farklılıkları. Birisi inandığı dine, onun kurallarına saygı duyup elinden geldiğince kuralları hayatında uygulamaya çalışan genç adelet arayışçısı...