ÇEHRESİZ
"Akıp giden şu suya atlayamadığım için dünya üzerindeki tüm denizleri kuruttum. Artık hiç su yok, Alanguva. Ve biz alev almak üzereyiz." Yara almış her çocuğa ve yara almış her çocuk için. 18 Mayıs 2015.
"Akıp giden şu suya atlayamadığım için dünya üzerindeki tüm denizleri kuruttum. Artık hiç su yok, Alanguva. Ve biz alev almak üzereyiz." Yara almış her çocuğa ve yara almış her çocuk için. 18 Mayıs 2015.
Hikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise hoşlantılarını veya dizilerde aşk olarak anlatılan saçma duygular var ya...
"Arzumu bir kez daha yinelemeyeceğim Selma. Şimdi dışarı çık ve görevinin başına dön." Buzdan katı soğuk sesi iliklerime kadar üşütürken iç çekip ayağa kalktım. Adımı genelde sabrının sınırına geldiğim vakitler zikrederdi. Onu kararından döndüremeyeceğimi zaten biliyordum o halde geriye tek bir çözüm kalıyordu. "O va...
Ben kendisini kendine saklayan bir kadınım. Yerin üstünden göğe, göğün üstünden yere bakarım. Kah saçlarımı savurur ruhumu özgür kılarım, kah saçlarımı saçlarıma düğüm yaparak ruhuma bir çentik atarım. Ben kendisini kendisinden saklayan bir kadınım. Eksisi bir artı, artısı milyon tane eksiye denk düşen yarımdan tamım...
Elimin altında kalemimle ıslanmayı bekleyen defterime değen boş bakışlarım daha da bulanıklaştı. Şimdiye kadar yazdığım en zor cümleler kalemimden dökülmemek için direniyor gibilerdi. İlk ve son kez birini öldürmek üzereydim, hem de kelimelerimle... Tüm o eğlendiğimiz anların ardından etrafa dağıttığı buruk bakışları...
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidi...
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgaları...
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere ve...
Doktor Annabelle Clarke, dönemin en ünlü ruh sağlığı merkezi Windsor Kliniği'ne kabul edildiğinde, sadece hastalarla başa çıkmak için değil, kendi içindeki karanlıkla savaşmak için de hazırlıktaydı. Kliniğin sessiz koridorlarından yükselen gizemli fısıltılar, onu içine çekeceği bir dünyanın kapısını aralıyordu. Akıl s...
Mavi gözlü bir dev, Yeşil gözlü ruhu güzel katil bir kadın. "Bir hikaye başlıyor; okursan ölürsün. Ölürsen, ölürüm." Kor adam, yanık bir hanın mahzeninden, gül tenli Dolunay'a sesleniyor. Kadın duymuyor, adam gülüyor. Gülüşleri kadının dikenlerine batıyor. Dolunay, karanlığın göğsünde, siyaha karışıyor. Hayır! Hayır...
0539*******: Bir inanışa göre, 0539*******: Kağıttan bin tane Turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme hakkı verilir. 0539*******: Beraber dilek dileyelim mi, Turna? 26.10.2019 Texting'de 1. sırada! 08.11.2019 Mizah'ta 1. sırada!
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
Herkesin bir hikayesi var. Okunacak kadar güzel, anlatılacak kadar değerli. O hikayeleri herkes gibi hep okudum, anlatılmasını dinledim. Bazı zamanlarda ise onlar gibi olmak istedim. Benim hikayemi birilerinin duymasını istedim. Ellerimdeki yaralar dışında, acıyan bakışlar dışında, insanların beni görmesini istedim. B...
anonimke: Tamam öyle olabilir ama yine de duygusal biriyim ben. ervalydiacetin: Olabilirsin, ben olamazsın mı dedim? anonimke: Ona göre davransana o zaman aq. *** 08.03.2021 kısa hikaye #19
15 yaşındayken hayat nasıldır, bilirsiniz. Okul, dersler, aile ve sosyal medya. Her gün yaşadığı aynı monotonluktan sıkılmak da bunların içerisine dahil. Fakat bu genç kız, vücudundaki tersliklerin bir süredir farkında. Araştırmaya karar veriyor ve bulduğu sonuçları ailesiyle paylaşıyor. Hastaneye gittiklerinde, bir s...
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...
"Ben buyum..." dedim dalgın sesimle. "Deniz'im siyah, Güneş'im siyah... Hayatımdaki tek renk siyah..." Gözlerimi resimden çekerek Barlas'a çevirdim, omuzlarımı kaldırıp indirdikten sonra dolu gözlerimle konuştum. "Benim dünyam siyah..." Gözlerini kısarak "Sen..." dediğinde sertçe yutkundu, "Senin..." Devamını getirem...
07.04.2020 Geçmişi ardımda bırakıp önümü döndüğümde bile karşıma geçmişim çıkıyordu. Tüm yönlerim artık birbirine karışıyordu ve ben doğru yönün neresi olduğuna bir türlü karar veremiyordum. Etrafımda bir fırtına vardı. Beni oradan oraya savurup gücümü azaltıyordu. Bir sokağın ortasında gece göğsümün üstüne çökmüşken...
egebulut_: Dinledim ama sen kimsin? Ben anlayamadım hala. liligibi: Ben Lili'yim. Senin Lili'n. Atacağın her adımda, her şehirde, her düşüncende.. Yanında olacak yol göstericin. :')
'Sende bana ait bir şey var, işte tam şurada.' Dedi genç adam ve elini usulca Doktorun kalbinin üstüne koydu. ' Kimi zaman aşkı ve gururu arasında kalıyor insan, şimdi söyle Doktor sen hangisini seçeceksin?' Doktor şaşırmış bir şekilde adama baktı. Nasıl bu sorunun cevabını verebilirdi ki!
Görebiliyor musunuz? Bedenimden akıp giden ışığı Görebildiniz mi? Duyabiliyor musunuz? Ruhumun çaresiz haykırışlarını Duyabildiniz mi? Hissedebiliyor musunuz? Sizden farklı olduğumu ve sizin gibi olabilmek için çaba sarf ettiğimi Hissetiniz mi? Görün! Duyun! Ve Hissedin! Bildiğiniz bütün doğruları unutun. Bütün doğ...
Kapı durmaksızın çalarken yerimden zorla ayağa kalktım. Kapıya yaklaşıp, kapıyı açtım. Kapıyı açmam ile yere doğru bir adet Çınar yığıldı. "Çınar?!" "B-Beril.." Yere hızla çömeldim. Yoğun alkol kokusu burnumu doldurunca yüzümü ekşittim. "Çınar sen içtin mi?" "Hmm.. Belki.." Birden tişortümün yakasından tutup beni kend...
Bu kurguda argo, küfür ve yetişkin içerik barındıran sahneler bulunmaktadır. ●○●○● "Beni sokmaya çalıştığın kalıpta olmadığımı sen de ben de gayet iyi biliyoruz." Ne kast ettiğini gayet net anlamıştım sanırım. Ona sürekli abi dememi kast ediyordu. "Üstelik ben de seni uzun süredir o kalıpta görmüyorken," gözlerimin ta...
05*********: Ben bir ayyaşım, sekiz çizer ayaklarım 05*********: Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarını 05*********: Gecenin 1'i, aptalın biri 05*********: Kalbinin dışında bekliyor içeri girmeyi
Aralarındaki yaş farkı hiç bir şeye engel olamayacaktı. "Anlamayanlara ve anlamak istemeyenlere dip not ; bu bir yaş farkı hikayesidir. Yaş farkı günümüzde olan 6-7 yaş gibi sıradan bir fark değildir. İdrak edecek olgunluğa erişmemiş okuyucular lütfen hikayeyi okuyarak değerli vaktinizi harcamayınız."
Bildiğim tek şey, O. O'nun sesi. O'nun görüntüsü. O'nun ihtiraslı nefesi. O'nun hırsı. O'nun acımasızlığı. O'nun katran kaplı, güneş yüzü görmemiş siyah kalbi. O'nun hisleri. O'nun hissettirdikleri. Ne gökkuşağının sekizinci rengi, ne de bir sirenin adım adım ölüme doğru kürek çektiren cezbedici ezgisi... O, Anka Kuş...
Kapıyı açıp geçmem için yol verdiğinde gülümseyerek içeriye girdim, karanlık evde yürümeye başladığımda "Kimse yok galiba..." diyerek ona döndüm. Döner dönmez dudakları dudaklarıma kapandı, elleri belimdeki yerini bulduğunda beklemeden arkamdaki duvara yasladı bedenimi. Kalbimde hissettiğim o sızı karnımdan kasıklarım...