"Bu böyledir diye diye kaç kadın eski kocası tarafından katledildi. Sessiz kalmak çözüm mü sence?" Kollarımı iki yana açtım. Sırf şiddet gören kadınların yanındayım diye beni korkutabileceğini mi sanıyordu? Namlunun ucu alnımın ortasındaydı. Silahların içinde büyüyen bir kadını silah ile korkutabileceğini gerçekten düşünüyor muydu? "Susacaksın davayı leyhimize sonuçlandıracaksın yoksa Savcı," dediği an bileğinden tuttum ve ters çevirdim. Silahını aldım. "Yoksa ne?" Sesim soğukkanlı bir katilin sesi gibi çıktı. Kehribar gözleri kocaman açıldı ve şaşkınlıkla elimdeki silaha baktı. Emniyetini açtım. "Emniyeti kapalı bir silahı ateşleyemezsin." Sesim tok ve gürdü. Şimdi rolleri değişmiştik. Namlunun ucu ona doğrultulmuştu. Korkuyla gözlerini kapattı. "Ben Savcıyım sence ben senin emrine uyacak emir kulu muyum?" Sesimin desibeli her bir cümlemde yükseliyordu. Ve hiç düşünmeden tetiğe bastım. ******* "Karanlıkta kaybolduğunuzda yapmanız gereken ışığı aramaktır." Babam küçükken ne zaman karanlıktan korkuyorum desem bunu derdi. Kendimden emin bir şekilde gözlerinin içine baktım. "Karanlığın devri kapanıyor, aydınlığın devri başlıyor." ****** "Kimse çığlıklarıma kulak vermezken siz neden benim için uğraşıyorsunuz?" Yüzümde bir tebessüm belirdi yıllardır içimde sakladığım acılarım, bugün küçük bir tebessüm olarak yüzümde belirmişti. "Görüyorum çünkü çektiğin acıları Sevda." Tam karşısında durdum. "Savaş, vazgeçme, yaşamak için savaş, ölmek için değil." İlk defa gözlerinde korkudan eser yoktu. Kapak tasarımı: zeyyn_bs