UKALA

KARISIK

ARKADASLAR COK OZUR DILERIM PROFILDE HATA OLUSTU KAC GUBDUR BUNUNLA UGRASTIK AMA SONUNDA OLDU HADI BAKALIM BUNDAN SINRA FAZLA FAZLA YAZALIM TELAFI OLSUNNNN

.

SERKANDAN DEVAM;

aslandan böyle bişey duymak çok zordu.nedenmi? cunku onun gibi biri asla boyle biseyi hemen hissetmez.her kıza hissetmez.daha doğrusu hissedemez.korkar.özge bizim tek kız kankamızdı.oda baya sasirmis ve bi o kadarda mutlu olmuştu. saşırırken bile bu kadar tatlı olmak zorundamıydı? aah konu şuan aslan ve biricik aşkı eylül.

"ee nasıl oldu lan bu olay yani dün gece mi?"

"dııt dıt dıt dııııt"

telefona baktığımda çoktan telefon kapanmış ana ekrana dönmüş bile.bu harbi manyak. içimden bi küfür savurup telefonu arka cekime koydum ve kafamı kaldırdığımda özge ortalıktaa yoktu. bira ilerleyip seslendikten sonra sırtımdaki ağırlıkla irkildim.

"haydi dümbük haydii deeh"

yüzümü buruşturarak kafamı hafif çevirip;

"ya o düldül olmasın?"

dediğimde özge kahkahayla karışık;

"ya hayır bu daha oturdu sana baksana.bence yadırgama yaa."

diye dalga geçerken benim ellerim atladığında otomatik olarak dizinin arkasının biraz daha üstüne denk gelerek düşmemesini sağladım.

ellerimin sonradan orda oldugunu farkederek ellerimi daha sıkılaştırdığımda oda farketmiş olmalı ki inmeye çalıştı.

ama ben ellerimi dahada sıkıştırarak inmesine engel oldum. ve hızlı adımlarla onu salonun çevresinde turlamaya başladık.ben gülerken o ısrarla:

"ya tamam hadi indir ya yeteer."

diye çığırırken ben dahada eğleniyorum.bi anda dengeli kaybettim ve göbek üstü yere düştüm.tabii oda benim arkamdan benim üstüme.reflex olarak kolumu önüme koydugum icin kolumun üstüne düştüm.bi seytanlik düşünerek birden bağırdım.özge telaşla ustumden kalkıp;

''iyimisin yaa noldu?''

''kolumun üstüne düştüm yaa cook fenaa''

dediğimde biraz öfke birazda acıyarak;

''sana dedim değilmi. beni dinleden yok zaten.geldi hastaneye gidelim.''

bunu düşünmemiştim.özge çok pimpirikli biriydir.olduğum yerden kalkıp kolumu ovusturarak;

''dur biraz şurada dinleniyim onlarsa gidelim.hem zaten bak oynatabiliyorum sadece sızlıyor.''

dediğimde kasları üzgün bi şekilde kalktı ve diğer kolundan tutup üçlü kanepeye oturmam için yardım etti.

uzandıgimda koltuğun kenarına oturup elimi tuttu.

''çok aciyorum bari?''

''şimdi geçti.''

deyince buldukça gülümseyerek bana baktı.

''çok haylaz birisin.siz dinlemiyor hiç.''

ben biraz çarpınca bi bakış atıp;

''kalbimle beynim aynı şeyleri sever.napalim.''

elime vurunca acilmadigi için tepki vermeyince oyunumu anlamıştı.

''piiis menfaatci senii.''

deyip sacima ellerini geçirerek şekilsiz bişey yaptı.ben elinden tutup kendime çekerek;

''biliyo musun benim aklımda kalbimde bir çalışıyor.''

kaslarını kaldırıp:

''yaa nasıl oluyo öylee''

kendi yüzümü onun yüzüne daha çok yaklaştırdim.nefeslerini birbirini kiriyordu.

''çünkü benim aklımda kalbimde seni seçti.''

hiç tepki veremeden ellerini ellerinden çekip kollarını boynuma doladı.elleriyle ensemi okşuyordu.huzur kokuyordu sanki.cennet aromalıydi kokusu..ben onun yanında kirli olduğumu bile bile zorundaydım.çünkü o benim nefesim.bırakırsam ölürüm.

bunları düşünürken lanet telefonum çaldı birden.tam özge den kullanımı cekecekken o daha sıkı sarildigi için tek elimle telefonu çıkarmaya çalıştım ve basardimda.arayan aslandi.direk telefonu alıp kulagima götürdüğümde önce sesin kime ait olduğunu, sonrada neden ağladığını tahmin etmeye başladım.

''s-serkan kos e-evde kos as-aslan yerde! aslanı geldi bıçak. kan.aslan kanli yerde!!!''

konuşan kişinin eylül olduğunu anladığında birden ayağa kalktım.söyledikleri cümleleri birlestirdigimde... olmaz. yo hayır.

DIĞER BÖLÜMÜ BEN BILE DÜZENLERKEN HEYECANLANDIMM :)) YORUMLARİ ALALIM VOTELERIDEE