MULTIMEDIA OZGE SERKAN TEMSILI
(HIKAYE DUZENLENMEDI COK BEKLETTIGIM ICIN DREK PAYLASTIM)
BURAYI KESIN OKU ONEMLIII
EVEET KITAP TEHLIKEDE VALLA CANOLAR : S YENI BI KITAP PROJEM VAR AMA BU KITABIDA YAZMADAN OLMAZZ :) BAKALIM VOTE VE YORUMA BAGLI :) YORUM ATAMIYOSUNUZ BI COGUNUZ MESAJ ATIN BU ONEMLI.DIGER KITAPTA OZGE VE SERKAN OLUCAK.O DAHA KOMIK VE DAHA ROMANTKK OLUCAK AMA SIZIN YORUMALRA BAGLI VALLA :)
ASLANDAN DEVAM;
uyurken o kadar tatlıydıki dayanamayıp burnuna tüy kadar hafif bi öpücük kondurdum.dün çok yorgundu belliydi.ama cevap vermeden uyumuştu.acaba seviyomuydu? ya sevmiyosa? yok ya seviyodur.beni ziyarete gelen kıza yaptıkları bariz kıskançlıktı.yani bence öyleydi.bunları düşünürken bir yandan parmaklarımla hafif hafif dokunuşlarla yüzünde gezdirerek daireler çiziyordum.biraz kıpırdadığında gözlerimi kapattım birden.bunu neden yaptığımı anlamadım.biraz durduktan sonra baş parmağımın eylülün dudakları üstünde unuttuğumu farkettim.eylül parmağımı dudaklarından çektiğinde hayal kırıklığına uğramıştım.yatakta dönüp esnedi.bende yeni kalkmış havası vererek gözlerimi açtım.bana dokunmadan yataktan kalkacakken birden kolundan tuttum ama dikişlerimin olduğu yer fena acımıştı.acıyla inlediğimde eylül birden dönüp;
"iyimisin? niye kolumdan tutuyosun kaçıyomuyum aslan."
dddiğinde gözlerimi sımsıkı yummuş, dudaklarımı çizgi halinde birleştirmiş acı çekerken aradan sızlanarak;
"sadece günaydın öpücüğü alacaktım."
dediğimde bana gülüşüyle karışık kızarak;
"ukalâsın.gerçekten zirvedesin şuan."
ben ona bakarken birden kapı açıldı.gelen serkandı.acaip derecede mutlu ve huzurlu gözüküyordu.
"ooo çok mutluyuz bakıyorum"
dediğimde gülümseyerek;
"valla öyle"
dedi.
SERKANDAN DEVAM;
(aslanin yoğun bakimdan çıktığı, özge ve serkanın hastaneden çıktığı akşamdan devam)
özgeyle asansöre bindiğimizde özge 1.kata basıp kendini tamamiyle bana bıraktı.kollarımı beline sardığımda düşecek gibi oldu.bende onu tek hamleyle sol elimi dizinin arkasindan dolayarak diğer elimi de belinden kavrayarak kaldırdım.itiraz edemeyecek kadar yorgundu ki elini göğsümün üstüne koyup başını omzumda gizledi.benimmiş gibi.istem dışı yüzümde açan bir gülücügü farkettiğimde asansörden iniyorduk. ben onu arabaya kadar taşıdım ve araba anahtarını özgeden istediğimde gözlerini açmadan yorgunca elini arka cebime götürüp anahtarı aldı.alırken elinin bayram ettiğini düşünerek gülüyordum.otomatik kilide basarak kapıyı açtığında önce onu ön koltuğa yavaşça yerleştirdim.üşüdüğünü hissedince sırtımdan bir çırpıda çıkardığım montumu üzerine örttükten sonra kapısını kapatıp şöför koltuğuna geçtim.koltuğa oturduğum an derin bir befes aldım.ellerimi saçlarıma geçirdim ve biraz bekledim.sonra kafamı sağa çevirdiğimde melek gibi uyuyan bana ait olanı gördüm.çok masum olmak zorunda olmadığını söylemem gerekiyordu artık.ellerimi saçlarımın derinliklerinden çıkarıp sağa eğilerek özgeyle burun buruna geldik.o nefes verdikçe ben onun nefesini içime çekiyordum.terapi gibiydi nefesi.başı arkaya düşmüstü ve fırsattan istifade boynuna yaklaşarak burnumu boynuna sürterek içime çektim en saf kokusunu.kendi kokusunun nereden alacağımı bulmuştum.boynu...tüm benliğini çekiyormuş gibi tekrar içime çektikten sonra pekte masum olmayan bi öpücük kondurdum.doğrularak arabayı çalıştırdım ve eve doğru yol almaya başladım.arada kafamı çevirip özgeye bakıyordum.ben daha önce nasıl farketmedim ki bu ışığı.nasıl kör olmadımki aydınlığından..ona baktıkça sanki başım göğe eriyodu.kendimi unutuyodum..tekrar kafamı sıkılarak yola döndürdüm.gözlerim yavaş yavaş ağırlaşmaya, yorgunluğunu belli ediyordu.neyse ki benim evimin önüne gelmiştik.ben özgeye dönüp tam onu uyandıracakken birden durup az daha meleği uyandırarak günaha girecektim.yavaş hareketlerle arabadan inip özgenin kapısına yöneldim.kapıyı açtığımda hafif kıpırdamıştı.uyanmıştı.ama ben görmemiş gibi yapıp özgeyi kucakladım.arabayı kilitleyip eve doğru yöneldim.kapının önünde durduğumda özge tekrardan arka cebimden ev anahtarımı çikardı ve bana uzattı.gülümsediğini görebiliyordum.hızla kapıyı açarak içeri girdim.
ev gayet derli topluydu.he evet hizmetliler..ben kendi yatak odama yol almıştım bile..odama girdiğimde özge kenini göğsümden uzaklaştırarak;
"biz birliktemi.."
cümlesini bitirmeye kalmadanonu yatağa bırakıp kendi tsort ve caprilerimden birini uzatarak;
"korkma.. ben salonda yatıcam"
dediğimde saclarınI arkaya atıp kafasını bilmişçe sarsarak;
"ne korkması be.sadece..sadece sordum."
ben kafamı ona çevirip kaşlarımı kaldırıp gülerken kendimede bir tsört çıkardım ve gömleğimi çıkardığımda göz ucuyla özgeye baktım.gözleri hafif açılmış, pür dikkat beni izliyordu.burnumdan bi soluk verip gülerek tSörtümü üstüme geçirdim.
geri dönüp yatagın üstüne bıraktığım şortumu aldığımda özge panikle arkasına dönüp;
"hop hop hop o kadarıdaa fazla...yani oha git başka odamı yok."
dedigimde odayı dolduracak büyüklükte bi kahkaha kopardım.
"yok yok gidiyorum ben..yalnız kalmaktan korkmada.."
diyip yatağa uzanıp özgenin arkasından boynuna bi öpücük kondurarak geri doğrulup odadan çıktım ve aşağı, salona indim.orda şortumu giyip pantolonumu kanepeye salaş bi şekilde atıp üçlü koltuğun yastıklarını düzelterek kendimi fırlatırcasına kanepeye bıraktım.bi an aslanı aramayı düşündüm ama sonra televizyonun yanındaki antika saate baktığımda pekte uygun olmadığını gördüm.gözlerim kapanmıştı bile...
*10 dakika sonra*
gözlerimi açmadığım halde dışarıdaki sağanak yağışın olduğunu anlamak zor değildi.birden büyüp bir şimşek çaktı ve yerimden sıçradım.o sırada yukarıdan özgenin devasa çığlığını duyduğumda yerimden ne zaman kalktığımı hatırlamadIğım hızlılıkta merdivenlerden kendi odama girdim ve özgenin yatakta olmadığını gördüm.kalbim atağa geçmişti bile..birden etrafaı taramaya başladım.yatağın kenarında bi hareketlilik hissettiğimde oraya gittiğimde özgenin yerde uzanmış bacaklarını karnına çekmiş elleriyle kulaklarını sımsıkı kapattığını gördüm.yanına gidip kemikleri kırılacak şekilde sarılarak;
"tamam.tamam geçti.tamam.."
diyerek sakinleştirmeye çalıştım.ama ellerini kulaklarından çekmiyordu bile.ellerini teker teker sert öptüm.eli gevşemiş ve gövdemde kaybolmuştu bile.terlemekten sırılsıklam olmuştu.yüzünü silip alnından, gözlerinden öperken bir taraftan;
"yanındayım.burdayım güzelim.özge..seninleyim"
dedim ve kaldırıp yatağa yatırdım.gidip ışığı açacakken özge kolumu tuttu.ben elini yavaşca tutup öpüp;
ışığı açıyorum burdayim canım"
dediğimde zor da olsa bıraktı ve ışığı açıp yanına gittim.kendini o kadar sıkmış, kasmıştı ki kızarmış, terlemişti.yanına gidip başını çenemin altına alıp saçıyla oynamaya başladım.bu genellikle rahatlatır insanları ve işe yaramıştıda.kasılmış vücudu gevşemiş, rahatlamıştı.dudakları oynadığında kafamı geri cekip ona baktım.
"seni seviyorum"
dediğinde sanki yıllarca bu iki kelimeye susamış gibi doymuştum.saçlarının derinliklerine bi öpücük kondurup;
"korktuğun an sadece benim adımı söyle."
KANKAAALAAR NASILDI BOLUM YORUM MEAAJ ATIN BAKALIM E VOTELERIDE UNUTMAYALIM :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA
Chick-LitBi insanı cumartesiden daha çok sevebilirmisin? Bir oğlan..yaşamla ölüm arasındaki ince çizginin üzerinde yaşayan zengin bir çocuk...amacı olmayan bi çocuk...ve bir kız..yanıbaşında dönen oyunları göremeyecek kadar saf ve temiz bi kız..birbirlerini...